İşte AKP'nin OHAL'deki gasp raporu

Tutuklu Avukatlar İnsiyatifi (The Arrested Lawyers Initiative), 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle başlatılan ve ikinci yılına girmek üzere olan Olağanüstü Hal (OHAL)uygulamaları üzerine güncel bilgileri içeren raporunu paylaştı.
 Bu bilgilere  göre, başlangıcında, 23 Temmuz 2016 tarihinde, 934 özel okul, 109 yurt, 35 hastane, 15 özel üniversite, 16 sendika, 104 vakıf, 1125 dernek feshedilmiş ve gayrimenkul, gayri menkul mallar dahil tüm mal varlıkları Banka hesapları, fikri mülkiyet ve diğer finansal varlıklar kamu hazinesine aktarıldı.  Bugün itibariyle, 3000 kar amacı güden veya kar amacı gütmeyen tüzel kişilik hiçbir yargı kararı olmaksızın ortadan kaldırıldı ve mal varlıklarına KHK ile el konuldu.

Raporda , “21 Temmuz 2016’dan beri Türk hükümeti, tüm temel insan haklarına müdahale etmek ve bunları sınırlamak için OHAL rejimini kullanmaktadır. Erdoğan rejimi, muhaliflerini OHAL rejimini kötüye kullanarak sistematik olarak yoksullaştırmaktadır.” denildi.

Raporun tam metni şöyle:

Türk hükümeti, darbe girişiminin ardından olağanüstü hal ilanından bu yana neredeyse iki yıl geçti. 21 Temmuz 2016’dan beri Türk hükümeti, tüm temel insan haklarına müdahale etmek ve bunları sınırlamak için OHAL rejimini kullanmaktadır.

OHAL’in başlangıcında başlangıcında, 23 Temmuz 2016 tarihinde, 934 özel okul, 109 yurt, 35 hastane, 15 özel üniversite, 16 sendika, 104 vakıf, 1125 dernek feshedilmiş ve gayrimenkul, gayri menkul mallar dahil tüm mal varlıkları Banka hesapları, fikri mülkiyet ve diğer finansal varlıklar kamu hazinesine aktarılmıştır. Bugün itibariyle, 3000 kar amacı güden veya kar amacı gütmeyen tüzel kişilikler ortadan kaldırılmış ve mal varlıkları herhangi bir yargı prosedürü olmaksızın kanun hükmünde kararnamelerle el konulmuştur.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’ye göre, KHK ile kapatılan / tüzel kişilikleri ortadan kaldırılan derneki vakıf ve şirketlerden hazineye geçen taşınmazların toplam değeri 15 milyar Türk Lirasıdır. Bu varlıkların marka değerleri, fikri mülkler, chattel malları vb. Diğer varlıkların değeri hakkında güvenilir bir rapor bulunmamaktadır.

Mülkiyet hakkının ihlal edilmesinin bir başka yönü de, şirketlere ve vakıflara mütevelli atanarak mal sahiplerinin haklarını askıya almaktır. Erdoğan rejimi bunun için terörle mücadele yasaları kullanıyor. Yürürlüğe girdiği tarihten (2005) 2015’e kadar bir kez uygulanan Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 133. maddesi; Erdoğan rejimi tarafından 2015 yılı Ekim ayından bu yana muhalifleri susturmak için kabaca kullanıldı. CMK’nin 133. maddesi uyarınca, hissedarlardan birinin veya şirketin kendisi terörle ilgili suçlar hakkında soruşturma yürütülürse, şirkete SC hakimi kararıyla kayyım atanarak el konulabilir.

Kayyım atama uygulamasının ilk kurbanı, iki televizyon kanalı ve iki günlük gazetesi olan bir medya grubu da dahil olmak üzere 22 şirketten oluşan Koza İpek Holding oldu. Holding, 26 Ekim 2015 tarihinde Erdoğan rejimi tarafından ele geçirilmiş ve tüm işletmelerinin yönetimi bir hükümet yanlısı mütevelli heyetine verilmiştir. Ekim 2015’ten 15 Temmuz 2016 tarihine kadar yaptığımız çalışmaya göre Türkiye’nin 37 ilinde 272 ayrı şirket tarafından işletilen 412 işletme ele geçirildi.

OHAL rejiminde Erdoğan rejiminin muhaliflerin varlıklarını ele geçirme politikası yeni aşamaya girdi; Yeni acil kararnamelerle, şirket el koyma politikasını merkezileştirdi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), ele geçirilen şirketleri (yetki alanının sona ermesini beklemeksizin) işletmek ve tasfiye etmek için yetkilendirildi.

15 Temmuz 2016’dan beri 1124 şirket TMSF’ye devredilmiştir. Araştırmamıza göre Bu 1124 ayrı şirket binlerce şubeye yayılıyor. Örneğin;

- Adana SC Yargıcı’nın kararı ile ele geçirilen Suvari Giyim A.Ş. (14), 14 farklı ülkede 148 şubesi bulunmaktadır.
- Kayseri SC Yargıcı’nın kararı ile ele geçirilen Boydak Holding, 34 ayrı şirketi yönetiyor; 34 firmasının sadece 2’sinden Bellona ve İstikbal’in dünya çapında 1240 mobilya (franchise) mağazası var. Boydak Holding, 13000 işçi çalıştırıyor ve (dolaylı) 110000 iş oluşturuyor... 


- Koza, Dumankaya, Akfa, Orkide, Sesli, Naksan gibi Türkiye’nin en büyük 500’ü arasında yer alan diğer büyük şirketler de ele geçirilmiş ve TMSF’ye devredilmiştir.



Bugün itibarıyla (4 Haziran 2018), TMSF 1124 şirketi ve 127 gerçek kişinin mal varlıklarını yönetmektedir. TMSF internet sitesinde de duyurulduğu üzere, ele geçirilen şirketlerin toplam değeri 49,4 milyar TL’dir.

Bu şirketler madencilik, petrol dağıtımı, otomotiv, otogaz, enerji, ulaşım, gıda, tarım, ev tekstili (perde, halı), mobilya, mücevher, eczane, kırtasiye, finansal danışmanlık, hukuk, donanım, metal sanayi, dekorasyon, dağıtım hizmeti, bilgi teknolojileri vd gibi iş ve ticaret hayatının her alanında faaliyet göstermektedir.

Erdoğan rejimi, muhaliflerini OHAL rejimini kötüye kullanarak sistematik olarak yoksullaştırmaktadır. TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) ve Bakan Özhaseki’nin resmi açıklamalarına göre, Türk Hükümeti tarafından el konulan varlıkların toplam değeri 65 milyar Türk Lirası’dır (12 milyar Avro). Rakam, 127 kişinin el konan varlıklarının değerini, kapatılan kurumların (19 sendika, 15 özel üniversite, 49 hastane, 145 vakıf, 174 medya kuruluşu, 1419 dernek, 2271 özel eğitim kurumları) el konulmuş menkul mallarının değerlerini içermemektedir. Bunların da dahil edilmesi durumunda 100 milyar Türk Lirasına kadar yükselebilir.

Mülkiyet haklarının keyfi ihlalleri, bir ülkenin ekonomik kalkınma umutları üzerinde yıkıcı etkilere sahiptir. Yatırımcılar arasında, yatırımcılar açısından güvensizlik, Türkiye gibi, yabancı yatırımlara büyük ölçüde bağımlı olan ve sadece muhalifleri değil, kendi rejimlerinin destekleyicilerini de yoksullaştıran ekonomik krizlere neden olmaktadır. 





10 Haziran 2018 03:10
DİĞER HABERLER