Son kamuoyu yoklamaları halkın tercihinin değişmediğini gösteriyor. Hatta bazı anketler AKP'de düşüşe işaret ediyor. Peki, 400 milletvekili ile başkan olmayı kafasına koyan Erdoğan, ne yapacak da eski gücünü kazanacak? Güneydoğu'da şiddetin tırmandırılması ve şehit cenazeleri seçim sonuçlarını nasıl etkileyecek?
Aksiyon'dan İdris Gürsoy'un haberine göre, AKP kongresine Erdoğan damgasını vurdu. Ahmet Davutoğlu, çalışma arkadaşlarını seçemeyen bir partinin lideri olarak seçime gidiyor. Partinin gerçek lideri Erdoğan'ın bir planı var: HDP'yi barajın altına itmek, MHP'ye kaptırdığı oyları geri almak. Fırtına, Kürt ve milliyetçi oyların etrafında kopuyor. HDP'ye oy verenlerin ‘vatan haini' ilan edilmesi bir stratejinin ürünü. Protesto gösterilerindeki öfke, organize bir şekilde HDP'ye yönlendiriliyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki Türk seçmenin HDP'ye güveni sarsılıyor. Selahattin Demirtaş'ın ‘Türkiye partisi olma' iddiası zayıflatılıyor. Milliyetçiler teröre karşı AKP arkasında saf tutmaya zorlanıyor. Alpaslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş, MHP'den koparılıp aday yapılıyor.
Erdoğan'ın diğer bir hesabı seçime katılım oranı ile ilgili. Güneydoğu'da şiddetin tırmandırılması olağanüstü güvenlik tedbirlerini beraberinde getirdi. İnsanlar kitlesel hâlde batıya göç ediyor. Seçim güvenliği ile ilgili endişeler artıyor. Güvenlik kaygıları ile seçime katılım düşük olabilir. AKP'nin tamamen kontrolünde olan sandıklar manipülasyonlara açık hâle gelecek. Sadece bu da değil; 1 Kasım'a kadar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sebebi ile uzun bir tatil var. Özellikle batıdaki seçmen tatil zamanlarında sandığa gitmeyip rahatı tercih ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım yüzde 74'te kalınca Erdoğan ilk turda koltuğa oturmuştu. Katılım yüksek olsaydı seçim 2. tura kalabilir, muhalefetin adayı seçilebilirdi. Kısacası katılımın düşük olması AKP'ye yarıyor.
AKP'nin tek bir oya bile ihtiyacı var. Merkez sağ seçmene sıcak gelebilecek isimler listelere yerleştirilmeye çalışıldı. Saadet Partisi ile temasa geçildi. Ancak ittifak sağlanamadı. Yine de İsmail Kahraman gibi Millî Görüş tabanına sıcak gelecek bir isim İstanbul 1. Bölge'de ilk sıraya kondu. Eski genel başkan Yalçın Topçu bakan yapılarak Büyük Birlik Partisi (BBP) oyları elde edilmeye çalışılıyor. MHP üzerindeki operasyon devam ediyor. 2011 seçimlerinden önce bazı MHP'lilerin kasetleri piyasaya sürülmüştü. Bir MHP'li yetkili, Tuğrul Türkeş'e yapılan bakanlık teklifinin kaset olaylarının devamı olduğunu söylüyor. Davutoğlu ve Türkeş'in Alpaslan Türkeş'in mezarını ziyaret etmeleri milliyetçi oyları kazanabilmek için yeni hamlelerin geleceğine işaret. Türkeş'in MHP oylarının yoğun olduğu Ankara 2. Bölge'ye kaydırılması, ülkücü kitleye yönelik bir hamle olarak değerlendiriliyor. CHP de benzer bir kirli siyasetle karşı karşıya. 2010'da kasetle CHP dizayn edildi, Deniz Baykal genel başkanlıktan istifa etti. 7 Haziran'da yine Baykal üzerinden CHP'ye bir operasyon yapıldı. Erdoğan'la görüşen Baykal'ın Meclis Başkanlığına aday olması muhalefet blokunda açılan ilk gedikti.
7 Haziran'daki oy oranlarına bakıldığında 45 ilde sonuçların değişmesi beklenmiyor. 327'den 258 milletvekilliğine gerileyen AKP, kıl payı kaybettiği yerleri geri alabilirse yeniden tek başına iktidar olabilir. Ancak Kürtler üzerinde yapılan anketlere bakılırsa terör olayları AKP'ye oy değil, tepki olarak yansıyor. AKP daha önceden aldığı Kürt oylarının çoğunu kaybediyor. 7 Haziran seçimlerinde HDP'ye verilen emanet oyların bir kısmı CHP'ye kayıyor. HDP ise oy oranını korumuş görünüyor. AKP, bu yüzden listelerde revizyona gitti. Diyarbakır, Van, Şırnak, Ağrı ve Hakkâri'de listeler yeniden yapıldı. Diyarbakır'da Galip Ensarioğlu liste başına getirildi. Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl'e çekildi. Van'da Beşir Atalay ilk sıraya yerleştirildi. Batman'da eski milletvekili Ataullah Hamidi ilk, Urfa'da aşiret ailelerinden M. Ali Cevheri 5. sıraya kondu.