İşte gençlerin en büyük şikayeti

İşte gençlerin en büyük şikayeti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kamuya personel alımlarında torpil yapıldığını ve bunun gençlerin en büyük şikâyeti olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Gençler, dişimizle tırnağımızla mücadele ediyoruz, KPSS’ye giriyoruz ama bir bakıyoruz, hiç sınava girmeden arkasındaki siyasal destekle bazıları devlete girip memur oluyorlar. Bunu içimize sindiremiyoruz diyorlar. Bir hak herkesin gözü önünde elimizden alınıyor. Buna isyan ediyorlar.” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ODTÜ Vişnelik’te ‘Geleceği Birlikte Kuruyoruz Genç İşsizler Buluşması’nda gençlerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, gençlerle görüş alışverişinde bulundu. Buluşmaya gençlerle birlikte CHP’nin bazı genel başkan yardımcıları, gençlik kolları genel başkanı, genel başkan danışmanları ve bazı PM üyeleri de katıldı.

Türkiye’nin en temel sorununun genç işsizler sorunu olduğunu ve bu konuyu gençlerle tartıştıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu toplantının en önemli cümlesi şu. ‘Ne tuhaf bir dünya işsiz kalmak için eğitim almak gerekiyor.’ Her anne babanın temel bir amacı vardır. Çocukları kendilerinden çok daha işi yetişsin ve çok daha iyi bir yaşam standardını yakalasınlar diye. Ama bugün geldiğimiz süreçte ciddi bir genç işsizlik sorunumuz var.” dedi. Gençlerle konuştuklarını ve onların düşüncelerini aktardığını ayrıca toplantıda çalışan ancak işinden olan gençlerinde bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Onlar şunu söylediler. ‘Sendikalı olmak istedik, bizi kapının önüne koydular.’ Biz eğer hak arayacak ve anayasanın verdiği bir yetkiyi kullanacaksak, herhangi bir yerde işçi olarak çalıştığımızda sendikalı olmak en doğal hakkımız. Bizim işimize son verilmemeli. Bu konuda hükümet çok daha duyarlı olmalı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gereksiz yere sadece sendikalı olduğu için işinde atılan işçilere mutlaka ama mutlaka sahip çıkmalı. İkinci konu atama bekleyen öğretmenler. Genç arkadaşlarımız diyorlar ki, biz öğretmen olarak yetiştirildik. Biz öğretmeniz başka bir alanda istihdam edilmek bizim ve Türkiye açısından doğru değil. Okul ve öğrenciler var. Biz de varız. Neden bir araya gelmiyoruz, öğretmen olarak görev yapamıyoruz. Bizi almıyorlar, bizim yerimize asgari ücretin altında çalışacak ücretli öğretmen alıyorlar. Oysa biz eğitimini aldık işi yetiştik, kendimize güveniyoruz, çocuklarımızı çok daha iyi koşullarda yetiştirmek istiyoruz diyor atama bekleyen öğretmenler.” şeklinde konuştu.

İŞSİZLİK SİGORTASI FONUNUN EN AZINDAN İŞSİZLİĞİN AZALTILMASINDA DEVREYE GİRMESİ GEREK

Gençlerin karşılaştığın bir diğer temel sorunun kamu ve özel kurumlarda stajyer olarak çalışırken bu süre içinde sosyal güvenlik primlerinin yatırılmaması olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Dördüncü konu genç girişimcilik yeterince teşvik edilmiyor diyor arkadaşlarımız. Bu konuda deneyimi olan arkadaşlar burada kendi deneyimlerini aktardı. Özellikle ortak görüş AB’de genç girişimcilik için hangi programlar varsa Türkiye’de de uygulanmalı. Genç girişimcilik Avrupa Birliği standardında desteklenmeli. Genç çalışmayı teşvik için iki öneri geldi. Biri ilk kez çalışacak gençlerin sosyal güvelik primleri Hazine tarafından ödenmeli. Böylece işveren gençleri istihdam etme konusunda teşvik edilmiş olur. Ama işveren birinci yıldan sonra bu gencimizi tekrar istihdam etmeli. İkinci konu genç teşviki açısından özellikle hazine teşvikli yatırımlarda belli oranda gençleri istihdam zorunlu tutulmalı. Kamu sınavları KPSS. Bu sınavlarda mutlaka branşlaşmaya önem verilmeli. Fen bilimlerinden eğitim görene sözel, sözel eğitim görene fen biliminden soru sorulması doğru değil. Bizim okuduğumuz alanlar farklı alanlarımızla ilgili sorular sorun ki gerçekten kamuda daha yararlı bir süreci başlatmış olalım önerisi var. İşsizlik sigortası fonu var. Fonda biriken olağanüstü paralar var. Bu paralar hükümet tarafından kullanılıyor. Bu fonu genç issizlerin eğitimi ve onlara iş kazandırılması konusunda yeni programlar yapması ve yeni alanlar açması gerekiyor. Bu konuda genç işsiz arkadaşların işsizlik sigortası fonunun en azından işsizliğin azaltılmasında devreye girmesinin uygun olacağını söylüyor.” diye konuştu.

Kırsaldan gelen gençler olduğunu ve onların tarımda çalıştığını ve tütün ürettiklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Herhangi bir sorunumuz yoktu. Ama TEKEL’in özelleştirilmesi ile beraber hem tütün ekemez noktaya geldik. Başka ürettiğimiz ürünlerin de karşılığını alamıyoruz. İş bulmak için kentlere geldik ve iş bulamıyoruz. Tarım çöktü, Soma faciasını örnek gösterdiler. Tarım çöktü işsizlik diz boyu Manisa’dan gelen arkadaşlar bu konuda gerçekten insanlık dramına örnek olacak örneği verdiler. Dokuzuncu konu özel sektörde iş bulunca asgari ücret üzerinden prim yatırılıyor. Asgari ücret üzerinde aylık alıyoruz fakat asgari ücret üzerinden primlerimiz yatıyor. Aylıklarımız asgari ücret üzerinden bankaya yatıyor aradaki fark elden ödeniyor. Bu doğru bir uygulama değil diyorlar. Çalışıyorsak gerçek ücretin mutlaka sosyal güvenlik primleri yansıtılması lazım ileri de emekliliğimiz için. Bunun tek yolunun sendikalaşma olduğunu söylüyorlar. Sendikanın olduğu bir iş yerinde kimin ne kadar aylık alacağı ve ne kadar prim yatırılacağı sözleşmede yer alır. Sorun kendinden çözülmüş olur. Bütün arkadaşların ortak görüşü Türkiye İstatistik Kurumu verilerine inanmıyoruz diyorlar onların yayınladığı genç işsiz oranları kesinlikle doğru değil. İşsiz olan biziz arkadaşlarımız var yaşadığımız kentler var yüzde 20’lik genç işsizlik oranı doğru bir rakam değil çok daha yüksektir. Buda ortak bir görüş olarak dile getirildi. Üniversitelerde çalışan genç bilim insanlarımız var. Master ve doktora yapıyorlar ama bir süre sonra bunlar kapının önüne konuyor üniversiteler var bilim üretemiyor, nitelikli bilim insanı yok oysa var olan üniversitelerde en azından yetişen insanlar biraz daha çalışılmalı sosyal güvenlikleri sağlanmalı kadro güvencesi verilmesi ondan sonra diğer üniversitelere gönderilmeli böylece üniversitede kalite sorunu çözülmüş olur.” açıklamasında bulundu.

ÜRETMEDEN SADECE TÜKETEN BİR TÜRKİYE YİNE İŞSİZLİK SORUNUNU ÇÖZEMEZ


Kamuya alımlarda torpil yapıldığı ve bunun en büyük şikâyet olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Torpili bir bize açıkça soruyorlar hangi siyasi partiyi destekliyorsunuz diye. Bize açıkça soruyorlar hangi gazeteleri okuyorsunuz diye. Bunları yaptığımız zaman işiniz yok, doğruları söylediğinizde işimiz yok ve bizi işe almıyorlar. Dişimizle tırnağımızla mücadele ediyoruz, KPSS’ye giriyoruz ama bir bakıyoruz hiç sınava girmeden arkasındaki siyasal destekle bazıları devlete girip memur oluyorlar. Bunu içimize sindiremiyoruz diyorlar bir hak herkesin gözü önünde elimizden alınıyor. Buna isyan ediyorlar. Dolayısıyla diyorlar ki kamuya eleman alınırken siyasal görüş, etnik köken ve inanç ayrımı kesinlikle yapılmamalıdır. Devlet herkese eşit mesafede yaklaşması siyasi görüşü, etnik kökeni, inancı ne olursa olsun bilgi ve birikimi ile kendisini kanıtlayan kişi devlette memur olmalı. Bir başka önemli saptama çalışırken kamuda çalışan aylık alıyor ama emekli olurken aylıkları çok düşüyor. Çok düştüğü için emekli olmaktan vazgeçiyorlar emekli aylıklarıyla çalışan aylıkları arasındaki farkı giderebilirsek çoğu kişi emekli olacak yeni alanlar ortaya çıkacak biz gençler iş bulacağız diyorlar.”

Bütün bunlar ortada iken hükümetin parlamentoya getirdiği yabancıların istihdamı ile ilgili kanun tasarısı bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bu masanın etrafında hiç eğitim almayan, ortaokul eğitim alan ve üniversite mezunu olan da var. Hepsinin ortak görüşü şu ‘Biz işsiziz, eğitim aldık işsiziz üniversite mezunu değiliz ama yine işsiziz. Bize iş bulması gereken bir siyasal iktidar neden dışarıdan yabancı işsizleri getirir ve istihdam eder. Bu doğru bir politika değil. Bu kanun tasarısı derhal geriye çekilmesi ortak talebidir. Bir diğer konu işsiziz diyor üniversite okurken kredi aldım. İşsizim beni mahkemeye verdiler kredi borcunu öde. Nasıl ödeyeceğim iş verin ödeyim, aylığımdan kesin. Hem iş yaratmıyorsunuz hem de borcunu öde. Nasıl ödeyeceğim ben, diyor. İşsizlik Türkiye’nin bir numaralı sorunudur. Sadece iş arayanın sorunu değil ailenin kentin ve Türkiye’nin sorunudur. Arkadaşların dile getirdiği ortak konu sorun sistem sorunudur dediler. Sistem sorunudur. Üretmeyen bir Türkiye işsizlik sorununu çözemez. Üretmeden sadece tüketen bir Türkiye yine işsizlik sorununu çözemez. İşsizlik sorununu çözmenin temel yolu üreten Türkiye, üretmek gerekiyor. Bu görüşleri kendi seçim bildirgemize koyacağız gençlerin iş bulmaları için bir siyasal partinin genel başkanı olarak elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz.” dedi.
26 Mart 2015 15:30
DİĞER HABERLER