İç ve dış politikada artan gerilim, dolar ile Euro’da peşpeşe gelen rekorlar, gün geçtikçe büyüyen belirsizlik… Kriz sonunda Hazine’ye de yansırken 2001 sonrası ender şekilde görülen borçlanma problemi yeniden gündeme girdi. AKP’nin son 15 aydır en önemli politika finansman aracı haline gelen iç borçlanma ihalelerinde bugün şok yaşandı. Hazine 10 yıllık borçlanma için piyasanın karşısına çıkarken faizleri artırmasına rağmen ne beklediği ilgiyi ne de istediği borcu bulabildi.
Bugün düzenlenen Mart 2028 itfa tarihli tahvil ihalesinde faiz oranı, 20 Mart’ta yapılan aynı vadeli kağıt satışına göre 0.38 puan yükselerek yüzde 13.21 oldu. Ancak faiz oranlarının daha cazip olmasına rağmen satılan tahvillere talep düştü. Piyasa talebi 1.657 milyon TL olarak gerçekleşirken, Hazine 961 milyon liralık borçlanma gerçekleştirdi. Böylece talep tutarı satılan kağıtların 1.7 katında kaldı. 20 Mart’ta yani sadece 3 hafta öncesi yapılan 10 yıllık tahvil ihracında Hazine 623 milyon TL’lik kağıt satışı yaparken talep tutarı 3.3 milyar lirayla satışın 5.3 katına ulaşmıştı.
Son ihaleyle birlikte Hazine’nin 10 yıllık tahvillerinde Mart başından bu yana yaşanan faiz artışı 1.5 puana ulaşmış oldu. Hazine ihalelerine gelen talep tutarı ekonomik durumun en önemli göstergelerinden biri kabul edilirken piyasada son dönemde bu veri yakından takip edilmeye başlandı. Nisan ayında diğer aylara göre hafif bir borçlanma programı bulunan Hazine 3.8 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 3.7 milyar TL'si piyasadan toplam 4.2 milyar TL'lik iç borçlanma öngörüyor.
AKP Hükümeti seçim ekonomisine dönük uygulamalar ve ekonomideki büyümeyi desteklemek için geçen 2003’ten bu yana izlediği ‘ödemelerden daha az borçlanma’ politikasını geçen yıl terk etti. 2017’de piyasaya yaptığı ödemelerden 83 milyar lira daha fazla borçlanan Hazine bu yolla hükümetin artan harcamalarına kaynak sağladı.