Tarih 12 Haziran 1997... Gazetecilerin genelkurmaya toplanıp sözde bilgilendirildiği bir birifingin ertesi günü. Dönemin lakabı üstünde amiral gemisi Hürriyet Gazetesi işte bu halde çıktı.
Tek bir sayfa, 28 Şubat'ın, zeminini, hedefini, mimarlarını ve şak şakçılarını anlatan bir darbe özeti gibiydi.
Gazete'de ağırlıklı konu hiç şüphesiz Genelkurmay brifingi. Manşette "Gerekirse silah bile kullanırız" cümlesi var, millete ve hükümete gözdağı niteliğinde.
Gazetenin Genelkurmay açıklamasını haberleştirdiği her satırda irtica paranoyası hakim. Malum 28 Şubat'ın gerekçesi irtica. Bu yüzden sadece bu sayfada 10'un üzerinde irtica kelimesi geçiyor. Yine o dönemin buluşlarından biri olan "siyasi İslam" kelimesi de adeta irtica paranoyasıyla yarışıyor. Aynı sayfada 5 kere de "Siyasi İslam" geçiyor.
Sayfanın sağ sütunu iddia edilen irticayı ispatlamaya ayrılmış. Rakamlar veriliyor. Türkiye'de Kur'an Kursları açılıyormuş, yüzlerce İmam Hatip varmış. Bunlar komple bir tehdit olarak gösteriliyor. İmamlar bile irticacılar arasında. Yüzlerce şirket, medya kuruluşu ve dernek irticaya destek vermekle suçlanıyor.
Yazarların da gündemi irtica. Emin Çölaşan'ın köşe yazısının başlığı " İşte size irtica brifingi". Sedat Ergin ise "Askerlerin müdahale doktrini" başlığını uygun görmüş. İsmet Solak ise sokakta, cadde görmediği irticayı Genelkurmay'da görmüş. Yazısında irticanın resmini gördük" diyor. Başyazar Oktay Ekşi, "Gerekirse silah da kullanarak" diyor ve askerin ciddi olduğunu gösteriyor.
Bütün bu detaylı bilgileri bir ekibin toplaması gerek. Birinci sayfada yer alan " Batı Harekat Grubu kuruldu" başlıklı haber paranoyanın kaynağını ortaya koyuyor. Habere göre Genelkurmay irticayı terörle aynı seviyede görüyor. Mücadele için de "Batı Harekat Grubu" kurulmuş.
Ogün Hürriyet'in kahramanlar gibi lanse ettiği Batı Çalışma Grubu'nun ne olduğu sonraki yıllarda ortaya çıktı. BÇG denilen yapı, yalan ve iftira haberlerle 28 Şubat darbesinin zeminini hazırlamıştı. Fişlemelerin çatısını oluşturdu. Milli Eğtim'den Diyanet'e, TSK'dan dersanelere kadar resmi-sivil bütün kurumlarda yapılan fişlemeleri yönlendirdi. Sudan bahanelerle irticacı yaftası yapıştırılan binlerce kişi çalıştığı kurumlardan atıldı.