Sanayi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni meslekler ortaya çıkarken bazı meslekler de kayboluyor. Bir zamanların en popüler meslekleri teknolojinin gelişmesiyle bir bir yok oluyor.
Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de teknolojinin gelişmesi bilgisayar ağırlıklı mesleklerde artışa yol açtı, özellikle el becerilerine dayalı mesleklerde gerilemeye neden oldu.
Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, kent merkezinde internet kafe sayısında ciddi bir artış olduğunu söyledi.
Teknolojik gelişmelerle birlikte bilgisayar satışları ve onarımı gibi meslek dallarının oluştuğunu belirten Ebedinoğlu, ''Buna bağlı olarak kentte Diyarbakır İnternet Kafe Odası kuruldu. Üye sayısındaki azalma nedeniyle ise Bakırcılar Odası kapandı'' dedi.
Özellikle el sanatlarının teknolojik gelişmelerden olumsuz etkilendiğini vurgulayan Ebedinoğlu, beden gücüyle yapılan işlerde yeni makinelerin devreye girmesiyle insan gücünün azaldığını, bunun da çırak ve kalfa yetiştiriciliğini etkilediğini belirtti.
SİİRT
Siirt Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Rıfat Ayyıldız, yaklaşık 70-80 yıl önce Siirt'te faaliyet gösteren mesleklerin bugün değiştiğini belirtti.
Eskiden 'Savak' adı verilen ham bez dokumacılığı yapılan mesleklerin olduğunu, şimdi ise bu mesleklerin kaybolduğunu ifade eden Ayyıldız, ''Bunların kendilerine has bir çarşıları vardı. Biraz daha yakın bir zamana baktığımızda da dericilerin, ayakkabı imalatçılarının ve semercilerin bir bir kapandığını görüyoruz'' diye konuştu.
MARDİN
Mardin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Genel Sekreteri Aydın Olgaç, Mardin'de özellikle bilgisayar onarımı, program yazılımı, dijital reklamcılık ve web sayfa tasarımcılığının bir meslek haline geldiğini bildirdi.
Gelişen teknoloji konusunda esnafın ciddi bir eleman sıkıntısı yaşadığını anlatan Olgaç, şöyle konuştu:
''Bunun yanı sıra bakır, hasır işlemeciliği gibi meslekler de kaybolmaya yüz tuttu. Şu anda Mardin'de birkaç ustamız kaldı. Teknolojik gelişmeler gümüş ve taş işlemeciliğini etkilemedi. Bunun nedeni de taş işlemeciliğinin meslek liselerinde branş olarak öğretilmesi ve bazı ticari işletmecilerin bu meslekler üzerinde yoğun bir şekilde durmasıdır.''
ŞIRNAK
Şırnak Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ŞESOB) Başkanı Ali Ayan, uzun yıllar Şırnak yöresinde yürütülen el dokuması kilimciliğin teknolojik gelişmelere rağmen eski yöntemlerle yapılmaya devam ettiğini söyledi.
Gelişen teknolojinin sadece Şırnak kömür ocaklarında etkili olduğunu ifade eden Ayan, ''Bu ocaklarda geçmiş yıllarda beden gücüyle çalışılmaktaydı. Şimdi, beden gücüyle yapılan bu işler makineler tarafından yapılmaya başlandı. Bunun olumsuz yönü ise o işçilerin işten çıkartılması oldu'' dedi.
BATMAN
Batman Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Reşit Yaşar, özellikle kent merkezinde internet kafe sayısının 60'a ulaştığını bildirdi.
Batman'da internet kafelerin yanı sıra 9 dijital baskı işlemi yapan iş yerinin kurulduğunu belirten Yaşar, bilgisayar ortamında gerçekleştirilen baskı teknikleri nedeniyle ressamlar ve tabelacıların iş kaybına uğradığını kaydetti.
GAZİANTEP
İş Kurumu Gaziantep Müdür Yardımcısı Besim Eviz, Gaziantep'te çok yaygın olan ve fiziksel güç ile yapılan mekanik halıcılığın, teknolojinin gelişmesiyle bittiğini söyledi.
Mekanik halıcılık ile uğraşan kişilerin çoğunluğunun şu anda işsiz olduğuna dikkat çeken Eviz, bu mesleğin yerini bilgisayarlı halı makinelerinin aldığını bildirdi.
Tekstil sektöründe teknolojinin gelişmesiyle makine operatörü, vater operatörü, halı oymacısı ve desinatörlük gibi mesleklerin ortaya çıktığını ifade eden Eviz, şunları kaydetti:
''Bunun yanı sıra tekstilin diğer bir iş kolu olan iplikçilikte değişen teknolojiye bağlı olarak kalite kontrolcüleri görev almaya başladı. Genel anlamda bakıldığında bilgi işlemciliği ve AR-GE uzmanlığı gibi meslekler de yeni meslekler arasında yer alıyor.''
Tarımda da özellikle Gaziantep yöresinde Antepfıstığı Teknikerliğinin rağbet görmeye başladığını vurgulayan Eviz, Gaziantep Üniversitesi Nizip Meslek Yüksekokulunda Antepfıstığı Teknikerliği Bölümünün açıldığını anımsattı.
KAHRAMANMARAŞ
Kahramanmaraş'ın çok eski el sanatlarından olan el dokuma kilimcilik sanatı, kaybolmaya yüz tutarken, yerini iplik örme, bez dokuma, kumaş gibi büyük tekstil fabrikalarına bıraktı.
Türkiye'nin iplik ihtiyacının yüzde 30'unu üreten Kahramanmaraş'ta, tekstil sanayinin temelini el dokuması oluşturuyor.
Türkiye'de kaybolmaya yüz tutan bakırcılık sanatı, kentte kısmi olarak varlığını sürdürürken, kuyumculuk sanatı 10-15 dükkan ile devam ediyor. 400'ü atölye olmak üzere kuyumculuk sektörüyle uğraşan 550 esnaf bulunuyor.
Kahramanmaraş'ta Selçuklular döneminden bu yana gelen ceviz ağaç oyma sanatının eski usulden çıkarak, bugün bir imalat sektörü haline dönüştüğü ve Türkiye'nin pek çok bölgesine açılım gerçekleştirdiği kaydedildi.
Bu dalda marangozluk mesleği kaybolurken, özellikle mutfak dolabı ve kısmi mobilya sanayinde Kahramanmaraş hızlı bir gelişme süreci yaşıyor.
Kahramanmaraşlı esnafın en eski mesleklerinden biri olan dondurmacılık, eski klasik yapı usullerini terk ederek, günümüzde büyük bir dondurma sanayine dönüştü. Kentte dondurma sektörü, ihracat kapısını aralamış durumda.
Kahramanmaraş tarhanası yapımı da son yıllarda evlerden çıkarak, imalathanelere taşındı.
AMASYA, ORDU, SİNOP
Amasya kent merkezinde internetin yaygınlaşmasıyla birlikte internet cafe sayısı hızla arttı. 2005 yılında 18 olan internet kafe sayısı 2007'de 34'e yükseldi.
Bunun yanı sıra cep telefonu satış ve tamiri, bilgisayar ve ekipmanları satış ve tamiri gibi iş yerlerinin sayısında da önemli artış gözleniyor.
Ordu'da, teknolojinin getirdiği yenilik ve kolaylıklar karşısında, süpürge imalatı, terzilik, kalaycılık ve yorgancılık gibi meslekler gittikçe azalıyor.
Sinop İş Kurumu Müdürü Ahmet Usta, Türkiye genelinde olduğu gibi Sinop'ta da el emeğine dayalı geleneksel iş kollarındaki elemanların iş bulamadıklarını bildirdi.
DOĞU KARADENİZ
Giresun'da resmi kayıtlarda 60 internet cafe, 21 play-station oyun salonu bulunuyor. Kentte 2004 yılından itibaren yapılan yatırımlarla ADSL hizmetinden faydalanabilecek telefon abonesi sayısı ise 95 bin 440'a ulaştı.
Rize'de de teknolojinin gelişmesi ile son yıllarda özellikle web tasarım ve dizayn şirketleri açıldı. İl merkezinde ise onlarca internet kafe açıldı.
Türkiye'nin yüz ölçümü ve nüfus bakımından en küçük illerinden olan Bayburt'ta resmi kayıtlarda 26 internet kafe, 10 play-station oyun salonu görünüyor.
Gümüşhane'de 17 internet salonu bulunurken, bu rakam Trabzon'da yaklaşık 180'e çıkıyor.
Bütün bu gelişmelerin yanında teknoloji ile birlikte Doğu Karadeniz'de birçok meslek de yok oluyor. Yörenin en önemli meslek grupları arasında yer alan kalaycılık, her geçen yıl daha da azalıyor.
Trabzon ve Rize'de bulunan kalaycılar, çırak ve usta yetiştirememekten şikayetçi.
Trabzon'da, bir zamanlar çekiç sesinin eksik olmadığı Bakırcılar Çarşısı'nda adeta bir sessizlik hakim. Kalaycı ve bakırcılar, teknoloji ile kaybolmaya başlayan iş kollarını büyük özlemle anıyorlar.
ADANA
Adana'da da bakırcılık ve at arabacılığı gibi meslekler yok olma noktasına geldi.
Kentte yaklaşık 10 yıl öncesine kadar nadiren bulunan internet kafelerin sayısı, Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi her geçen yıl hızla arttı. Oda yetkilileri, şu anda Adana'da 170'i oyun oynatma ruhsatlı yaklaşık 470 internet kafe bulunduğunu belirttiler.
Adana Umum Bakırcılar Sobacılar Tenekeciler Kovacılar ve Kalaycılar Odası Başkanı İbrahim Arıklar ise son 5 yılda üye sayısının 600'den yaklaşık 300'e düştüğünü söyledi.
Yaşadıkları sıkıntının en önemli nedenin fabrikasyon ürünlerin piyasaya hakim olması olduğunu ifade eden Arıklar, ''Fabrikasyon ürünler ucuza satılıyor. El sanatı ürünler bunlara göre daha pahalı olduğundan vatandaş alamıyor.Çoğumuzun ev ve dükkanı kendisine ait, aksi halde mesleklerimizi sürdürmemiz mümkün değil'' dedi.
Adana Esnaf Sanatkar Odaları Birliği yetkilileri ise at arabacılarının motorlu taşıtlarla rekabet edemediğini ve sayısının yok denecek kadar azaldığını, odalarının da kapandığını belirttiler.
HATAY'DA DEMİRCİLİK YOK OLUYOR
Hatay'da da demircilik, bakırcılık, kalaycılık ve semercilik gibi meslekler yok olma noktasına geldi.
Antakya Demirciler ve Bıçakçılar Odası Başkanı Fahrettin Kelahmetoğlu, 15 yıl öncesine kadar kent genelinde 100'e yakın demirci ve bıçakçının bulunduğunu, bugün bu sayının 9'a düştüğünü söyledi.
Tarihi Uzun Çarşı içinde bulunan dükkanlarında demirci ve bıçakçılardan son emektarların görev yaptığını bildiren Kelahmetoğlu, ''Onlar da vakit geçirmek için iş yerini açıyor, hiç satış yapmadan kepenk kapatıyor'' dedi.
OSMANİYE'DE SARAÇLIK
Osmaniye'deki Rahime Hatun Mahallesi'nde, baba mesleği saraçlığı 22 yıldır sürdüren evli ve 6 çocuk babası Kadir Kocabaş (46), bölgede kendisinden başka bu işi yapan kimsenin kalmadığını söyledi.
Kiracı olduğu 5 metrekarelik iş yerinde hayvan koşumları, inek yuları, köpek tasması gibi çeşitli ürünler yaptığını kaydeden Kocabaş, ''Ürünlerin ham maddesini Bursa, Gaziantep ve Kahramanmaraş'tan alıyorum. Bölgede tek olduğum için, kazancım iyi. Köyler başta olmak üzere çevre il ve ilçelerden müşterilerim var'' diye konuştu.
TRAKYA'DA SÜPÜRGECİLİK, KALAYCILIK, DEMİRCİLİK VE AHŞAP OYMACILIĞI, YOK OLMAK ÜZERE
Trakya'da bir zamanlar geçim kaynağı olan süpürgecilik, kalaycılık, demircilik ve ahşap oymacılığı, teknolojinin gelişmesiyle birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan meslekler arasında yer alıyor.
İnternet kafeler, otomotiv sektörü, büyük marketler, bilişim, hazır giyim gibi sektörler de yeni iş sahaları olarak dikkati çekiyor.
Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Çatalçekiç Süpürgecilik Limited Şirketi Başkanı Ferudun Çatalçekiç, süpürgecilik mesleğinin yok olmak üzere olan meslekler arasında girdiğini, Türkiye'de yalnızca Adapazarı ve Edirne'de süpürge otunun işlem gördüğünü söyledi.
Edirne'de 1980 yılında yaklaşık 250 süpürge imalatçısı olduğunu bildiren Çatalçekiç, bu sayının şu anda 25'e düştüğünü vurguladı.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mıhlayanlar ise Türkiye'deki el sanatları mesleklerinin yok olmamak için adeta bir savaş verdiğini ifade ederek, ''Celepler, nalbantlar, sepetçiler, urgancılar, saraçlar, bilyeciler ve limonatacılar eski günlerde kaldı'' diye konuştu.
TEKİRDAĞ'DA NALBANTÇILIK VE AT ARABACILIĞ
Tekirdağ Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Genel Sekreteri Fatma Eras, kentte birçok kişinin geçim kaynağı olan nalbantçılık ve at arabacılığı mesleklerinin yok olduğunu belirtti.
Tekirdağ'da tekstil ve beyaz eşya fabrikalarının yaygınlaştığını ifade eden Eras, ''Artık insanlar fabrikalarda çalışarak geçimlerini sağlıyorlar. Bunun dışında internet kafe işletmeciliği, otomotiv sektörü de son zamanlarda gelişen iş kolları arasında yer almakta'' dedi.
KIRKLARELİ'DE 200 DEMİRCİ USTASI KALDI
Kırklareli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ali Fuat Şeker, 1984 yılında 400'e yakın demirci ustasının olduğu kentte şimdi bu sayının 200'e düştüğünü söyledi.
2002 yılından bu yana internet kafe işletmeciliğinde büyük artış olduğunu bildiren Şeker, evlerdeki internet sayısının artmasına rağmen, internet kafe işletmeciliğinde düşüş olmadığını, halen odaya kayıtlı 100 internet kafe bulunduğunu belirtti.
Bu arada, Doğu Anadolu Bölgesi'nde özellikle internet kafe sayısında artış yaşanıyor. Bingöl'de 49, Muş'ta 50, Tunceli'de 17, Iğdır 43, Kars'ta 19, Erzurum'da 160 internet kafe bulunduğu kaydedildi.
KOCAELİ
Sanayi kenti Kocaeli'nde yeni iş kolları arasında gelişen teknoloji ve sanayiye bağlı olarak otomotiv, tersanecilik ve yazılım sektörü göze çarpıyor.
Kocaeli İş Kurumu Müdürü Ahmet Canımova, Kocaeli'nde son yıllarda yapılan yatırımlarla otomotiv sanayinin gözde sektörlerinden biri haline geldiğini bildirdi.
Eski kuruluşlardan Chrysler'e (Askam) ilave olarak Hyundai, Honda, Ford, Toyota, Isuzu'nun bölgede yatırımını tamamlayan kuruluşlar olduğunu ifade eden Canımova, Gebze'de Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneğince kurulan TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi ile de bölgedeki otomotiv sanayine verilen önemin iyice arttığını kaydetti.
Kocaeli'nde tersaneciliğin de son yıllarda hızla büyüdüğünü anlatan Canımova, kentin bu alanda ülkenin en önemli bölgesi durumuna geleceğini ifade etti.
ISPARTA
Isparta'da kentin simgeleri arasında yer alan halıcılık, son temsilcileri tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
Geçmişte Isparta'da yaygın olan mescilik, yemenicilik, semercilik, mumculuk, sabunculuk, kendircilik, cezvecilik, bakırcılık, kavafçılık, demircilik, çilingircilik, oymacılık, bıçakçılık, hasırcılık ve keçecilik, gelişen teknoloji ve yeni iş kolları karşısında sona eren meslekler arasında yer aldı.
Isparta ekonomisinin bir dönem lokomotifleri arasında olan halıcılık, dericilik, kalaycılık ve sobacılık ise son temsilcilerinin elinde sürdürülmeye çalışılan meslekler arasında bulunuyor.
Isparta Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Aybatılı, Isparta'da yaşatılmaya çalışılan mesleklerden halıcığın ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu belirterek, ''Bir dönem halıcılıkta ismini duyuran Isparta, bugün hem üretimde, hem de pazarlamada ciddi sorunlar yaşıyor'' diye konuştu.
GÜL YAĞI VE GÜLCÜLÜK SEKTÖRÜ
Isparta'nın en önemli iş kollarından gül yağı üretiminin, Türkiye'deki ihtiyacın yüzde 70'ini karşıladığına dikkati çeken Aybatılı, Türkiye genelindeki 22 bin 840 dekar gül yağı üretim alanının 15 bin 910 dekarının Isparta'da bulunduğunu vurguladı.
Isparta'daki en önemli yatırımlar arasında gülcülük sektörünün geldiğini bildiren Aybatılı, ''Bugün Isparta'da irili ufaklı 15 gül yağı fabrikası bulunmaktadır. 2004 verilerine göre 7 bin 500 ton gül çiçeği, bin 500 kilo gül yağı, 100 ton gül suyu üretilmiştir. Türk gül parfüm sektörünün oluşmasında Isparta'nın ve Isparta gülünün önemi çok büyüktür'' dedi.
KONYA
Konya'da teknolojinin gelişmesiyle birlikte hasır yastıkçılığı, çarıkçılık, bakırcılık, saat tamirciliği, halı tamirciliği ve bisikletçilik ile at arabası tamirciliği gibi meslekler kaybolmaya yüz tutarken, tıbbi ve aromatik bitkiler teknikerliği gibi yeni meslekler ortaya çıktı.
Konya'da, eskiden hemen hemen her cadde ve sokakta bisiklet satış ve tamirinin yapıldığı dükkanlar bulunurken, bugün bu dükkanlar oldukça azaldı.
Bir zamanlar Konya'da toplu taşımacılığın ve yük taşımacılığının vazgeçilmezi konumunda olan at arabaları da kentte artık tamamen bitmiş durumda. Bu nedenle at arabası imal eden birçok marangoz, farklı işlere yöneldi.
Öte yandan, gelişen teknolojiyle birlikte bazı iş kolları yok olurken, bazı yeni iş kolları da ortaya çıkıyor.
''Buğday ambarı'' olarak bilinen Konya'da tıbbi ve aromatik bitkiler teknikerliği, mekatronik mühendisliği ve mekatronik teknikerliği gibi yeni meslekler ortaya çıktı.
Konya'da birçok tarım ve tarımsal ürünler ürüten iş yeri, tıbbi ve aromatik bitkiler teknikerini bünyesinde barındırıyor.
Sanayideki birçok fabrika ve iş yeri de elektrik, elektronik ve makine mühendisliği konusunda uzmanlaşmış mekatronik mühendislerini arıyor.
KARAMAN
Karaman Kültür ve Turizm Müdürü Dindar Dilbaz, kentte orta yaş ve üzerinde olan insanların görmeye alışık olduğu demircilik, boyahanecilik, hallaçlık, nalbantlık, saraçlık, semercilik, at araba yapım ustalığı ve boya ustalığı, bakırcılık ve kalaycılık gibi birçok mesleğin ve sanatın artık kaybolmaya başladığını söyledi.
Bundan 50 yıl öncesine kadar özellikle köylerde birçok ailenin evinde kullandığı halı ve kilimleri, elbiselerinin kumaşlarını kendi evlerindeki tezgahlarda dokuduklarını ve buralarda kullanılan kumaşların ve iplerin boyahanelerde boyatıldığını anlatan Dilbaz, ''Bugün istediğiniz çeşit kumaşı her yerde bulmanız mümkün. Ne boyahaneler kaldı, ne de evlerde kumaş dokunan tezgahlar'' diye konuştu.
Dilbaz, yorgancıların fabrika yorganlarına, yün atan hallaçların ise elyaf ve pamuk işleyen fabrikalara yenik düştüğünü, bakır ve kalaycıların artık ekmeklerini kazanabilmek için köy köy gezmek zorunda kaldığını söyledi.
Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak kaybolan sanatların tekrar canlandırılması ve tamamen kaybolmaması için bir dizi çalışmalar başlattıklarını anlatan Dilbaz, ''Tapucak salonumuzda ve restoresi biten Yeni Hamam'da özellikle kadınlarımıza yönelik kurslar açılacak ve kadınların ürettiği el emeği göz nuru ürünler buralarda sergilenip satılacak'' dedi.
İZMİR'DEKİ ÇAĞRI MERKEZİNDEN BERLİN'E HİZMET VERİYOR
Teknolojideki gelişmeyle birlikte iletişim sınırlarının kalktığı dünyada, artık bir ABD'linin pizza siparişini Hindistan üzerinden vermesi ya da Almanya'daki bir banka müşterisinin, işlemlerini Türkiye'deki bir çağrı merkezinden yapması mümkün hale geldi.
Berlin merkezli DCS Communication Center da İzmir'de kurduğu çağrı merkeziyle, Almanca bilen Türkler aracılığıyla Almanya'nın önde gelen bankaları ve sigorta şirketlerine hizmet veriyor.
DCS Communication Center Genel Müdürü Süleyman Soybaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, telekomünikasyon altyapısına yatırım yapılması halinde çağrı merkezi sektörünün 150 bin kişiye istihdam sağlayabileceğini söyledi.
Tüm dünyada geleceğin sektörleri arasında gösterilen çağrı merkezlerinin, Türkiye'de de hızlı bir gelişim gösterdiğini bildiren Soybaş, Türkiye'de özellikle telekomünikasyon şirketleri ve finansal kurumların kendi hizmetleri için kurduğu birimlerle başlayan sektöre, Almanya'daki şirketlere hizmet veren profesyonel kurumların da girmeye başladığına işaret etti.
Soybaş, yüksek istihdam kapasitesine sahip bu sektörün hızla büyümeye devam edeceğini belirterek, Almanya'da 5 bin çağrı merkezinde 600 bine yakın kişinin istihdam edildiğini, ancak son dönemde maliyetlerin yüksek kalması nedeniyle işlerin çevre ülkelere kaydığını aktardı.
İLKOKUL MEZUNU BÜFECİDEN E-TİCARET
Gelişen iletişim teknolojisi, İzmirli büfeci Durgun Işık için de işini büyütme fırsatı oldu.
İlkokul mezunu olan ve yıllarca garsonluk yaptıktan sonra iki yıl önce Pasaport semtinde 2 metrekarelik alanda ''Kokteyl Büfe'' adıyla büfecilik yapmaya başlayan Durgun Işık, e-ticaret uygulamasını hayata geçirerek satış ağını, sadece büfesine gelen müşterilerle sınırlı tutmayıp internet üzerinden genişletti.
Işık, iş yerinde halen kullanmakta olduğu bilgisayarı başlangıçta müzik dinlemek amacıyla aldığını, ancak daha sonra internet bağlantısıyla benzer büfelerden fark yaratabileceğini keşfettiğini belirterek, bunun üzerine profesyonel yardım da alarak büfesinin ''www.kokteylbufe.com'' adresinden ulaşılabilen web sayfasını tasarladığını söyledi.
ANTALYA
Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Orhan Tolunay, Antalya'da klima ve güvenlik sistemlerinin gelişmekte olan meslek dallarının başında geldiğini söyledi.
Tolunay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya'da eskiden bakırcılık, kalaycılık, semercilik ve demircilik gibi mesleklerin yüzlerce esnaf tarafından icra edildiğini, ancak gelişen teknoloji ve makineleşmeyle birlikte bu meslek dallarının ortadan kalkmak üzere olduğunu belirtti.
Zanaatkarların yetiştirecek genç insan bulamadıklarını ifade eden Tolunay, şunları kaydetti:
''Eskiden oto lastik kaplamacılığı vardı. Artık bitti, çünkü lastik fiyatları ucuzladı. Kaplama fiyatına yeni lastik veriyorlar. Çin lastikleri de fiyatları düşürdü. Teknoloji dünyasında yaşanan gelişmelerle bu tür meslekler tarihe gömülüyor. Antalya'da demircilik çok dar bir alanda devam ediyor. Ancak o da bitmek üzere.''
Antalya'da son beş yılda özellikle ısıtma ve soğutma sistemlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerinin büyük bir sektör oluşturduğunu belirten Tolunay, ''Günümüzde revaçta olan mesleklerin başında klima, güvenlik sistemleri ve bilgisayar geliyor. Bunların tamiratları, montajı ve servisi de yan gelir kaynakları oluşturuyor. Meslekler teknolojinin gelişmesiyle birlikte 10 yılda bir değişiyor'' dedi.
''ESNAF KENDİSİNİ YENİLEYEMİYOR''
Gelişen teknolojiyle birlikte küçük esnafın kendisini yenileyemediğini de ifade eden Tolunay, yaşanan ekonomik krizlerden de en çok küçük esnafın etkilendiğinin altını çizdi.
Yaşanan krizlerin, esnafın teknolojiye ayak uydurma hızını kestiğini savunan Tolunay, ''Küçük esnafın, yapısı çok hassas. Fazla birikimi, sermayesi yok. Krizler karşısında sermayesini en hızlı şekilde eritip, daha fazla mağdur olabilecek kesim. Bu dönüşümler karşısında avantajsız olduğu için teknolojiyle birlikte gelen dönüşümü gerçekleştiremiyor'' diye konuştu.
Küçük esnafın, büyük sermaye karşısında dayanma gücü ve rekabet etme şansının olmadığını ifade eden Tolunay, özellikle gıda ürünleri satan market, bakkal ve büfe gibi esnaf grubunun, büyük sermaye karşısında ölmüş durumda olduğunu belirtti.
BURSA
Kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte internet, fikri olanlar için yeni iş olanakları ve ''zenginler'' yaratıyor.
Bursa'da 3 ortak tarafından 10 bin dolar sermayeyle kurulan şirket, 2000 yılında KOBİ'ler arasında ticari platform sağlayan ''TURKTICARET.Net'' portalıyla 7 milyon YTL'lik ciroya ulaştı.
1997 yılında mezun olduğu Anadolu Üniversitesi Matematik Bölümünde okurken internetle tanışan TURKTICARET.Net'in Genel Müdürü Murat Yanıklar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Süperlig-Sanal Futbol Ligi'' projesiyle büyük bir ISS şirketine başvurduğunu fakat firmanın projeyi kendi projeleri olarak sunma karşılığında proje yöneticiliği teklifinde bulunduğunu belirtti.
Yanıklar, teklifi götürdüğü şirket yöneticilerinin ''İleriye dönük planlarınız nedir?'' sorusuna ''Sizi yanımda çalıştırmak'' cevabını verince işe alınmadığını anlatarak, şöyle konuştu:
''Bu olay benim için dönüm noktası oldu. Ya parasız olduğum için kendi işimi yapma isteğimi bastırıp o şirkette işe başlayacaktım ya da bir şekilde kendi işimi kuracaktım. Ben de kararımı vererek, o zamanlar Türkiye için çok yeni olan internet üzerinden bir şirket kurmak amacıyla ortak aramaya başladım. Müşterilerimden bulduğum iki ortakla birlikte 1998 yılında 10 bin dolar sermaye ile Bursanet'i kurduk.''
Bir süre sonra Türkiye'de B2B (business to business/işten işe) internet sitesi bulunmadığını fark ettiğini ve bu açığı kapatmak amacıyla TURKTICARET.Net'i kurduklarını ifade eden Yanıklar, ''O zamanlar bazı şirketlerde internet bağlantısı dahi yoktu fakat internet yeni bir dünya, buna bağlı olarak da yeni iş fırsatları sunuyordu. Biz de müşterilerimize hem hizmet götürdük hem alt yapı sağladık hem de eğittik. Şu anda 300 bine yakın üyemiz, 7 milyon YTL'lik ciromuz var'' diye konuştu.
Yanıklar, alan adlarının ABD'de kurulu ICANN kuruluşunun yetki verdiği internet şirketlerinden alınabildiğini belirterek, dış pazarlara açılma amacıyla bu yetkiye sahip olan bir ABD'li şirketi satın aldıklarını kaydetti.
''SADECE İLK OLMAK DEĞİL FARKLI OLMAK DA ÖNEMLİ''
Murat Yanıklar, internet altyapısının gelişmesiyle birlikte, kullanıcı sayısının daha da artmasını beklediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''İnternet yeni bir dünyanın kurulması demekti ve bu yeni dünyada iyi yer alabilmek için ilk olmak çok önemliydi. Bu işe başladığımdan bugüne geçen sürede, Türkiye'de de internetle ilgili katma değer sağlayan birçok firma kuruldu. Dünyada en son 'Youtube' bir ilk olarak çıktı ve bugün geldiği nokta ortada. İnternette ilkler her zaman var olacaktır fakat sadece ilk olmak değil farklı olmak da önemli.''
Bilişim sektöründe çok sayıda yetişmiş elemana ihtiyaç bulunduğuna dikkati çeken Yanıklar, Bursa'nın yanı sıra İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya'da da ofisleri bulunan elektronik pazar yeri TURKTICARET.Net'in, Bursa'da yaptıracağı Bilişim Teknolojileri Meslek Lisesi ile ilgili çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.
ŞANLIURFA DA TEKNOLOJİYE AYAK UYDURDU
Türkiye'de son yıllarda hızla gelişen internet teknolojisi Şanlıurfa'da yazılım, marka patenti ve tescili, sistem bilgilendirme danışmanlığı gibi konularda faaliyet gösteren sektörlerin oluşumuna katkı sağladı.
Şanlıurfa'da 10 yıl önce kurulan yazılım şirketi FONET, sağlık kurumlarının her aşamada bilişim teknolojilerinden faydalanmalarını, bilgiye etkin, güvenilir ve hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlamak amacıyla hastane bilgi yönetim sistemi konusunda yazılım geliştirmeye başladı.
Türkiye'de 40 civarında sağlık kurumu tarafından kullanılan yazılım sayesinde hastaneler, özel sağlık kurumlarının ihtiyacı olan idari, tıbbi ve finansal bilgi bütünlüğüne entegre bir ortam sayesinde ulaşabiliyor.
Hastanelere ''ISO 9001:2000 belgesi'' ile hizmet veren firma, çok sayıda gence istihdam olanağı sağlamanın yanı sıra sektörde katma değer yaratmayı amaçlıyor.
MARKA VE PATENT TESCİLİ
Yaklaşık 11 yıl önce ticari faaliyetine başlayan ve kısa sürede Bursa, Kayseri, Adıyaman, Gaziantep ve Diyarbakır'da şubeler açan AteşNet firması ise marka patent tescili, sistem belgelendirme danışmanlığı, ürün belgelendirme danışmanlığı, internet hizmetleri ve yazılım hizmetleri alanında hizmetler yürütüyor.
2 yıl öncesine kadar yalnızca internet üzerinden faaliyet gösteren firma, daha sonra resmi olarak Türk Patent Enstitüsü bünyesinde marka ve patent tescil işlemlerine de başladı.
Güneydoğu'nun ilk ve tek marka ve patent vekili olduğu belirtilen firma, 3 mühendis, 1 iktisatçı ve çok sayıda ara elamana da istihdam sağlıyor.
SAMSUN'DA YÖREYE ÖZGÜ MESLEKLER YOK OLUYOR
Teknoloji geliştikçe bazı meslekler bir nesil sonra yok olacağının sinyalini verirken, bazıları geleceğin meslekleri olma yolunda ilerliyor.
Semercilik, kalaycılık, yorgancılık gibi el emeğine dayalı meslekler yeni nesil tarafından ilgi görmezken, web tasarımcılığı, görsel iletişim tasarımcılığı, internet gazeteciliği gibi meslekler her geçen gün önem kazanıyor.
Samsun'da ise yöreye özgü mesleklerin giderek yok olmaya yüz tuttuğu görülüyor. Eskiden balıkçılığın son derece önemli olduğu bölgede balıkçılığa ilgi getirdiği kazanç nedeniyle giderek azaldı. Ağ örmeciliği, kayık yapımı için eleman bulmakta güçlük çekiliyor.
Öte yandan, bölgede semercilik, sepet örmeciliği, yorgancılık, kalaycılık gibi mesleklerde, yeni eleman yetiştirilemiyor. Bölgede yöreye özgü mesleklerin yaşatılması için açılan kurslara yeterli ilginin olmadığı belirtiliyor.
Teknolojinin gelişmesi ile Samsun'da web tasarımcılığı, yazılım mühendisi, network mühendisi, veritabanı tasarımcısı, görsel iletişim tasarımcılığı aranan meslekler arasına girerken kentte pek çok konuda kalifiye eleman bulmakta güçlük çekiliyor.
ÇANAKKALE'DE İNTERNET KAFE SAYISINDA ARTIŞ
Çanakkele'de teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan ''internet kafe'' sayısı 10 yıl önce 2 iken, bu sayı 2007 yılında 66'ya ulaştı.
Kent merkezinde Çanakkale merkezinde, ilçe ve köylerde teknolojinin gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkan ''internet kafe'' sahipliğinin sayısı her geçen gün artıyor.
Çanakkale'nin Biga ilçesinde, 2005 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine (ÇOMÜ) bağlı Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin Ağaköy'e taşınmasıyla köyde internet kafeler yaygınlaşmaya başladı.
Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine bağlı Bayırköy de ise geçen yıl Trakya Üniversitesi Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümü'nden mezun olan Esra Erden (25) köyde internet kafe açtı.
Erden, üniversiteyi bitirdikten sonra iş bulamaması üzerine köyüne döndüğünü ve iş kurma azmini yitirmeyerek, babasının desteğiyle köyde 7 bilgisayardan oluşan bir internet kafe açtıklarını söyledi.
VAN'DA RÖTÜŞÇULAR İŞSİZ KALDI
Özellikle büyük fotoğraf stüdyolarının olmazsa olmazları arasında bulunan ve kendilerine en fazla ihtiyaç duyulduğu dönemlerde yüksek ücretle çalıştırılan rötuşçular, teknolijinin gelişmesiyle çağı yakalamaya çalışan stüdyolarda iş bulamaz duruma geldi.
Van'da, 1990'lı yılların sonuna kadar yalnızca 10 kişinin rötuş ustası olarak görev yaptığı fotoğraf stüdyolarında, 2000 yılından itibaren başlayan bilgisayarlı sisteme geçiş sürecinde fotoşop tekniğinden anlayan az sayıdaki rötuşçu görevine devam ederken, mesleğe yıllarını veren ancak bilgisayar kullanmayı bilmeyen rötüşçular işsiz kaldı.
Özkan İdil, fotoğraf stüdyolarının fotoşop programıyla tanışmasının ardından rötuş tahtasında 30 dakika süren zorlu işlemin bilgisayar ortamında 2 dakikada yapıldığını söyledi.
''MAKİNELER ÇIKTI, EL ÜRÜNLERİ TALEP GÖRMEZ OLDU''
Teknolojinin gelişmesiyle, özellikle bilgisayar ve aksesuarlarına yönelik iş kolları giderek artıyor.
Burdur Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Göller Bölge Birlik Başkanlığı Sicil Amiri Hüseyin Başıbüyük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deri tabaklama, kalaycılık, bakırcılık, testicilik, dokumacılık, kıtıkçılık, semercilik, yorgancılık, at arabacılığı gibi meslek dallarının teknolojik gelişmelerin karşısında yok olma noktasına geldiğini söyledi.
El emeğine bağlı ürünlerin, makine üretimine göre daha zahmetli ve pahalı olduğunu belirten Başıbüyük, ''Makineler çıktı, el ürünleri talep görmez oldu. Vatandaşlar, daha ucuz olması nedeniyle makinelerle üretilen ürünleri tercih etmeye başladılar'' dedi.
Teknolojik gelişmelerle birlikte son yıllarda rağbet gören meslek dalları arasında en çok ilgi gören iş kollarının bilgisayar ve aksesuarlarına yönelik olduğuna dikkat çeken Başıbüyük, bunun yanı sıra Burdur'a doğalgaz getirilme çalışmaları çerçevesinde doğal gaz sistemlerine yönelik iş yerlerinin açılmaya başlandığını sözlerine ekledi.
AYDIN'DA NALBANTÇILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİSİ
Aydın'da nalbantçılık mesleğinin son temsilcisi 75 yaşındaki Mehmet Çivici, gelişen teknoloji karşısında ayakta kalmanın mücadelesini veriyor.
Çivici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nalbantçılığın kendisine babasından kalma bir meslek olduğunu ve bu mesleği ayakta tutabilmek için 55 senedir nalbantlık yaptığını söyledi.
Yaşının ilerlemesine ve emekli olmasını rağmen boş oturmak yerine çalışmak istediğini vurgulayan Çivici, ''Zamanında başka bir sanat öğrenmedim. Bu yaşıma kadar nalbantçılık yaptım ama artık bizim iş geçmişte kaldı. Bundan otuz sene önce yol olmadığı için her iş hayvanlarla yapılıyordu. Şimdi vasıta çok. Her şey motorize oldu'' dedi.
Çivici, Aydın Demirciler Derneği'ne kayıtlı olduğunu ve hala vergi ödediğini bildirdi.
BABA-OĞUL SEMERCİLİĞİN YOK OLMAMASI İÇİN ÇALIŞIYOR...
Tokat'ta semercilikle uğraşan baba-oğul, mesleğin yok olmaması için çaba sarf ediyor.
Kentte 60 yıldır semercilik yapan İhsan Çeliköz (73), severek yaptığı mesleğinin yaşatılması için gayret gösterdiğini söyledi.
43 yaşındaki oğlu Mustafa'yı da semerci ustası olarak yetiştirdiğini ifade eden Çeliköz, şimdi oğluyla birlikte Tokat'ta bu mesleği yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.
Okula gidemediğini, küçük yaşta çırak olarak başladığı semercilik mesleğini bugüne kadar severek yaptığını bildiren Çeliköz, ''Mesleği oğluma da öğrettim. Ben ölürsem oğlumun semerciliği devam ettireceğini biliyorum'' dedi.
Çeliköz, semer yapımının 1 gününü aldığını belirterek, ''Ama artık kimse yenisini yaptırmıyor. Eski semerlerini tamir ettiriyorlar. Vatandaşın yenisini alacak parası yok. Eskiden Tokat'ta 38 semerci dükkanı varken işlere yetişilmiyordu'' dedi.
Mustafa Çeliköz de kentte bu işle uğraşan en genç insan olduğunu belirterek, kendisinden sonra da semercilik yapacak ustanın kalmayacağını söyledi.
AA