İşte Van'daki 'veren el' yuvası

İşte Van'daki 'veren el' yuvası
Sevgi Evleri'nde kalan çocukları bu yıl farklı bir heyecan sardı.
Fakir ve muhtaçlara yardım için seferber olan çocuklar, 'alan değil veren el' olmanın mutluluğunu yaşıyor. Kermes düzenleyen ve konserler tertip eden çocuklar kazandıklarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşıyor. Van'da bulunan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı Sevgi Evleri, bildiğimiz yurtlardan biraz farklı. Bu yuvada kalan çocuklar, düzenledikleri konser, kermes gibi etkinliklerle topladıkları parayı lösemili ve yardıma muhtaç çocuklara gönderiyor. Böylece yuvanın kimsesiz çocukları, alan el olmaktan çıkıp veren el konumuna geçiyor. 12 yaşındaki Hilal Tekel düşüncelerini şöyle dile getiriyor: "Başkalarına yardım etmek çok güzel. Bu duyguyu ilk defa tadıyorum." Van'daki Sevgi Evleri'nde kalan çocuklar, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için konserler düzenliyor, kermesler tertip ediyor. Murat Kekilli de Sevgi Evleri'nde kalan çocukların isteği üzerine bir konser vermiş. Van Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ünal Öncül, "Konserden elde edilen gelir, Sevgi Evleri'nde kalan çocuklarımız tarafından, Kurban Bayramı'nda Van Araştırma Hastanesi'nde yatan lösemili çocuklar yararına kullanıldı." diyor. Mali yardım yapılmakla kalınmamış, lösemili çocuklar hastanede ziyaret edilerek onlara moral de verilmiş. Sevgi Evleri'nde kalan öğrencilerin geçtiğimiz Kurban Bayramı'nda da kendi cep harçlıklarıyla kurban kestirip, etini komşularına dağıttığı belirtiliyor. YARDIMA MUHTAÇlara destek oluyorlar Çocuklar, Aşure Günü de öğretmenlerin yaptığı aşureleri kendi elleriyle Yeşeren Düşler Bakım Merkezi'nde kalanlara ve Abdurrahman Gazi İşitme Engelliler Okulu'ndaki öğrenci ve öğretmenlere dağıtmış. Sevgi Evleri'ndeki çocuklar, öğretmenlerinin teşvikiyle bir yıl boyunca hazırladıkları ürünler ile de sergi açmış. Kermesten elde edilen gelir de kardeş okullara bağışlanmış. "Çocuklarımız artık toplumun yaralarını saran konuma geliyor." diyen Öncül, faaliyetlerinin amacını şu sözlerle anlatıyor: "Başkasından ilgi ve başının okşanmasını bekleyen değil, kendilerinden zayıf durumda olan dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarına cevap verme noktasında çalışma yapıyorlar. Bu onları çok mutlu ediyor. Bu durumu gözlerinden okumak mümkün." Yurtta kalan öğrencilerden Aynur Tali, 16 yıldan beri yurtlarda kaldığını belirterek yetiştirme yurtlarının altın çağını yaşadığını söylüyor. Gurbet Çiftçi isimli öğrenci de yurtların her geçen gün daha modern ve insan odaklı hizmet veren kurumlar haline geldiğini ifade ediyor. Van Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu Müdiresi Süheyla Saka da yuvada kalan çocukların bugüne kadar hep yardım aldıklarını, artık bunu tersine çevirmek istediklerini söylüyor. Çocukların alan elden veren el konumuna geçmesi için çeşitli projeler yaptıklarını dile getiren Saka, "Bununla da çocuklarda kanaat, yardımlaşma ve şükür duygularının gelişmesini hedefliyoruz." şeklinde konuşuyor.
24 Temmuz 2011 10:06
DİĞER HABERLER