Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile Hasan Ölçer İpek Medya Grubu’na kayyum olarak atanmıştı. Hasan Ölçer, ilgili medya organlarında görev yapan çok sayıda kişiyi işten çıkardı. Bugün gazetesi muhabirleri Cihan Acar ve Bilal Şahin, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na giderek kayyum Hasan Ölçer ve diğer yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. P24 Bağımsız Gazeteciler Platformu adına Avukat Veysel Ok tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede Hasan Ölçer ve yetkililerin ‘Anayasa’yı ihlal, iş yerini işgal, görevi kötüye kullanma, kişilik haklarına saldırı, ve hakaret’ suçu işlediği belirtildi.

Adliye çıkışı açıklama yapan Avukat Veysel Ok, “Hasan Ölçer hakkında, gazeteye zorla girmesi ve yetkisi olmamasına rağmen gazetecileri işten atması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na, hem Türk Ceza Kanunu 125. Maddesine göre hakaret, hem görevi ihmal hem Anayasa’nın 48. Maddesinde düzenlenmiş çalışa hürriyetini ihlal hem de Anayasa’nın 30. Maddesinde düzenlenmiş basın faaliyetini susturma suçu ile suç duyurusu yaptık.” ifadelerini kullandı. 

“Aynı zamanda P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu adına buradayım.” diyen Ok, sözlerini şöyle sürdürdü: “Amacımız hak gaspına uğrayan tüm gazetecilerle dayanışmak. Bu suç duyurusunun sebebi gazeteciliği savunmak. Hiç kimse basın faaliyeti sebebi ile gazetecilerin ifade özgürlüklerine, çalışma hürriyetine müdahale edemez. Biz de bu suç duyurusu ile bu müdahaleye karşı yasal süreci başlattık. Bunun takipçisi olacağız. 

Anayasa’nın 30. Maddesi hiçbir şekilde basın araçlarının gasp edilemeyeceğini, el konulamayacağını, müsadere edilemeyeceğini hüküm altına almış. Kayyum yetkisiz olmasına rağmen gazetecilerin görevini sona erdirerek bu Anayasa maddesini ihlal etmiş oluyor. Yine Anayasa’da düzenlenmiş çalışma hürriyetini, yani yetkisiz olmasına rağmen bir iş yerine girip insanların çalışmasına müdahale etme suçunu da işlemiş oluyor.” 

Bilal Şahin ise “Hukuksuzca iş yerimize girildi, hukuksuzca görevimize son verildi, işlerimizden atıldık, hakarete uğradık, polis zoruyla çıkarıldık. Kurumumuzun her yerinde hala polisler var, katlarda polisler var. Hukuki yoldan haklarımızı aramaya geldik. Umutlu değiliz ama geleceğe şerh düşmek için bugün buradayız.” 

‘Neden umutlu değilsiniz?’ sorusuna ise Şahin “Adaleti sarayda arıyoruz, o yüzden umutlu değiliz.” şeklinde cevap verdi. 

Polis zoruyla binaya girilip, polis zoruyla yayın politikasının değiştirildiğini kaydeden Şahin, şunları söyledi: “Bir hafta geçmedi, gazeteci olduğunu sanan bir zat gazete patronlarını merhamet edip etmemekle tehdit ediyor. İsim vererek işten çıkaracaksınız diyor. Aksi taktirde olayların gidişatına biz bakacağız, seni biz yöneteceğiz diyor. Bunu canlı yayında yapıyor. Burada hukuktan, adaletten bahsedebilir miyiz? Bu zat kimin adına konuşuyor? Burası hukuk devleti ise hukuki bir işleyiş söz konusudur. Nasıl merhamet edeceksiniz? Birileri gibi kaburgalarını mı kıracaksınız? Birileri gibi zindanlara atıp aylarca oralarda mı tutacaksınız? Ya da 90’lardaki gibi kafasına sıkıp bırakacak mısınız insanları?” 

“Umutlu değiliz ama bu bizim geri atmamıza neden olmayacak.” diyen Cihan Acar da “Bugün gazetecilerin burada olması gerekiyordu. Buraya duayen dediğimiz isimlerin tek tek gelip hem bize destek olması, mağdur olan gazetecilere kucak açması gerekiyor. Bir arada olması gerekiyor. Bu süreçte eğer biz bir arada olamazsak, dağılırız ve başkalarının ekmeğine yağ sürmüş oluruz. O yüzden birlik içinde, dirlik içinde olmamız gerekiyor. Herkesin desteğini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. 

CİHAN