"Milli güvenlik, Cumhurbaşkanları hakkında İsviçre bankalarında hesap iddiası ve şaibesini kaldırmaz." diyen Çıray, Başbakan Davutoğlu'nun bu şaibeleri aydınlatmak üzere derhal harekete geçmesini istedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması istemiyle soru önergesi veren Çıray, bir dönem çok önemli bir devlet görevinde bulunan Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in yeni kitabının çıktığını hatırlattı.
Kitapta, "Bob adındaki istihbaratçı geldi. Erdoğan ve Gül'ün İsviçre hesaplarından bahsetti. Ben Genelkurmay Başkanı'na aktardım, o da MİT Müsteşan'na söylemiş. Bu görüşmeden sonra Dışişleri, Bob'u 'istenmeyen adam' ilan etti ve Türkiye'den gönderdi. Bu hesaplar daha sonra WikiLeaks belgelerinde ortaya çıktı." ifadesinin yer aldığını belirten Çıray, "12. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında Türk milletinin güvenliğini, dolayısı ile geleceğini etkileyecek iddialarda bulunulmuştur." dedi.
Çıray, olayın aydınlatılması ve Cumhurbaşkanlarının milli güvenlik sorunu oluşturabilecek bir töhmet altında kalmamaları için Başbakan Davutoğlu'na şu soruları yöneltti:
Zamanının Genelkurmay İstihbarat Başkanı'na gelen Defence Inteligence Agency çalışanı olduğu yazılan 'Bob' isimli istihbaratçının yeni ve eski cumhurbaşkanları hakkındaki İsviçre bankalarında hesapları olduğuna dair verdiği bilgiler hangi Genelkurmay Başkanı tarafından MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a bildirilmiştir?
Konudan haberdar olan MİT Müsteşarı bu konu hakkında nasıl bir çalışma yapmıştır?
AKP Hükümeti tarafından yönetilmekte olan devlet kurumları bu ihbar hakkında İsviçre devletinin yetkili makamları ile herhangi bir yazışma yapmış mıdır?
Milli güvenliğimizi tehdit edecek iddialarda bulunan 'Bob' isimli şahıs neden Cumhurbaşkanlarımıza iftira suçlaması ile işleme tabi tutulmadı da Dışişleri Bakanlığı tarafından istenmeyen adam ilân ederek Türkiye'den uzaklaştırdı?
Adı geçen şahsın verdiği bilgiler ile WikiLeaks belgelerinde kriptoların çakışması hangi anlama gelmektedir?
Bob diye adlandırılan şahsın yeni görev yeri olan Almanya'da bir devlet yetkilisinin açıkladığı ve bugüne kadar yalanlanmayan bir iddiaya göre Başbakan Merkel, Almanların kaçak paralarını tespit edebilmek için İsviçre'deki bir banka müdüründen CD'ler satın aldı ve bu CD'leri içinde İsviçre bankalarında parası olan Türklerin de isimlerinin olduğu görüldü. Bugüne kadar AKP hükümeti yetkilileri bunların hangi Türkler olduğu konusunda Almanya resmi makamları nezdinde girişimlerde bulundu mu? Bulunmadıysa niye? Bu aşamadan sonra bulunulacak mı?
Bu şahıs hakkında adı geçenler iftira davası açtılar mı?