Uzmanlara göre isitsmar edilen çocuklarda kendilik değeri azalıyor ve birey kendisini suçlamaya başlıyor.
Süleyman Şah Üniversitesi (SSU) Psikolojik Travma Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yard. Doç. Dr. İrem Akduman, “İsitsmar ve ihmal edilen çocuklarda kendilik değeri azalıyor ve birey kendisini suçlamaya başlıyor.”dedi.
Süleyman Şah Üniversitesi (SSU) Psikolojik Travma Araştırma ve Uygulama Merkezi (P-TRAM) tarafından düzenlenen “Çocuk İstismarının Fark Edilmesi ve Harekete Geçiş Süreci” konulu seminere ev sahipliği yaptı.
Gazi Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Figen Şahin, Marmara Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Akif İnanıcı ve Süleyman Şah Üniversitesi P-TRAM Müdürü Yard. Doç. Dr. İrem Akduman seminere konuşmacı olarak katıldı.
Seminerin açılış konuşması Kartal Milli Eğitim Müdürü Bahattin Gök tarafından yapıldı. Gök, seminere ev sahipliği yapan Süleyman Şah Üniversitesi’ne ve seminere katılım gösteren davetlilere düzenlenen organizasyon nedeniyle teşekkür ederek üniversitelerle işbirliklerini geliştirerek devam etmek istediklerini açıkladı.
İstismar ve ihmal farkı
Gazi Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Figen Şahin, seminerde çocuk istismarı ve ihmali arasındaki farklara değindi. Şahin, rehber öğretmenleri tarafından üniversite hastanesine yönlendirilmiş bir fiziksel istismar olgu sunumu sonrası, karşılıklı olarak rehber öğretmenlerin benzer olgularla karşılaşıp karşılaşmadıkları ve sonrasında ne gibi bir yol izlediklerini tartışmaya açarak, bu tip olgularda disiplinler arası işbirliğinin önemine dikkat çekti.
Merkezlerine gelen şikayetler hakkında katılımcılara bilgi veren Prof. Dr. Şahin, istismarı artıran riskleri, “İşşizlik ve ekonomik sıkıntılar, Eğitimsizlik, Çocuk sayısının fazla olması, Üvey ebeveyn, Aile içi geçimsizlik ve şiddet, Sosyal desteğin olmaması” olarak açıkladı.
Kendilik değeri azalıyor
SSU P-TRAM Müdürü Yard. Doç. Dr. İrem Akduman, konuşmasında istismara uğrayan bireylerin duygusal ve düşünsel anlamda yaşadıklarına değindi. Bu tür durumlarda bireyin birçok duyguyu yaşadığına dikkat çeken Akduman, “Şiddete maruz kalan çocukların kendilik değerinde azalma oluyor. Kendine güven sağlayamadığı için kendini geliştirme şansı da olmuyor.Çocuk etrafındaki kişilerden bu tür şiddet gördüğü zaman sorunu kendisinde aramaya başlıyor. Ben kötüyüm demeye, sevilecek bir değilim demeye başlıyor. Bunun sonucunda olumsuz bir benlik algısı oluşuyor. ”dedi.
İstismara uğrayan çocuklarda şüphe uyandırabilecek, dikkat çekebilecek durumları katılımcılarla paylaşan Akduman, “Okul başarısında düşme yaşanıyor. Konsantrasyon problemi yaşıyor. Disiplin problemleri oluşuyor. Arkadaş ortamından uzak kalma ve arkadaşsız kalmakta bunların göstergesidir.”şeklinde konuştu.
Neler yapılması gerekiyor?
Marmara Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Akif İnanıcı, istismarın yaşandığı durumlarda tespiti kolaylaştırabilecek olgulara değindi. Prof. Dr. Mehmet Akif İnanıcı fiziksel istismara uğrayan çocukta ne tip travmatik lezyonların meydana gelebileceğini ve fiziksel istismardan şüphelenilmesi gereken durumları anlattıktan sonra, adli ve sosyal bildirimin nasıl yapılacağı, sürecin ne şekilde yürüyeceği ve sonuçlanacağı hususunda bilgi aktardı. Bu bölümün sonunda katılımcılar kendi okullarında karşılaştıkları fiziksel istismar olgularını paylaşmışlar, bu konuda yaptıkları ya da yapabilecekleri konusunda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuldu.
Seminerin 2. oturumunda, yine rehber öğretmeni tarafından bir takım davranış bozuklukları bulunan bir öğrencinin hastaneye yönlendirilmesi ve Hastane Çocuk Koruma Birimi tarafından yapılan değerlendirmeler sonunda, cinsel istismar tanısı almış bir olgu katılımcılar ile paylaşıldı. Bunun ardından eğitmenler cinsel istismarın tanımı, riskleri, çocuk üzerine kısa ve uzun dönemli etkileri, yapılacak değerlendirmeler ve çocuğun izlemi konusunda bilgi aktarıldı. Bu bölümde de rehber öğretmenlerin karşılaştıkları örnekler paylaşılırken ve bu olguların izlem sürecinin zorlukları tartışılarak, özellikle disiplinler arası işbirliğin önemi bir daha vurgulandı