TBMM Dışişleri Komisyonu'nda İsveç'in NATO'ya katılım protokolü oy çokluğuyla kabul edildi ve böylece gözler 2024'ün başında Genel Kurul aşamasına çevrildi.
Komisyonda yaklaşık dört saatlik müzakere sonucundaki oylamada, AK Parti, MHP ve CHP vekilleri "evet" oyu verdi. İYİ Parti ve Saadet Partisi ise "ret" oyu verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Ceylan Akça Cupolo ise oylama öncesinde yaşanan tartışma üzerine salonu terk etmişti. Berdan Öztürk ile Serhat Eren'in bugünkü toplantıda olmaması nedeniyle DEM Parti'nin, 16 Kasım'daki toplantıda açıkladığı "ret" oyu, tutanaklara geçmemiş oldu.
Fuat Oktay'dan "hızlı onay olmaz" mesajı
AK Parti’li Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, toplantının tamamlanmasından sonra yaptığı açıklamada, "Bugün TBMM Genel Kurulu'na sevk edilmesi kararı verilmiştir. Genel Kurul aşamasında aynı hızla onaylanacak diye bir şey yok" dedi.
Oktay, 2023 yılı bitmeden İsveç’in NATO’ya katılım protokolüne ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda müzakere olup olmayacağı sorusuna karşılık, zamanlama noktasında TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ve AK Parti Grubu’nun takdir yetkisi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan (solda) ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson (sağda), Vilnius'ta düzenlenen NATO zirvesi öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens
ABD Kongresi’nde Türkiye’ye F-16 askeri uçaklarıyla ilgili modernizasyon malzemesi satışına onay verilmesiyle ilgili olası görüşmeyle eş zamanlı şekilde, konunun, TBMM Genel Kurulu’nda nasıl ele alınacağı da merak konusu.
Oktay, “Gerek NATO nezdinde gerek İsveç nezdinde gerekse diğer müttefik ülkeler nezdinde gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Bununla ilgili yine ziyaretlerimiz olacak, ikili görüşmeler olacaktır. Süreç henüz tamamlanmış değildir. Süreç devam etmektedir” diye konuştu.
İsveç’in iade sürecinde gelişme olmadığı açıklandıKomisyon görüşmeleri sırasında Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar ise, CHP’li Oğuz Kaan Salıcı’nın sorusu üzerine, İsveç’in Türkiye’nin iadesini talep ettiği kişiler konusunda yeni adımlar atmadığını açıkladı. Akçapar, “Terör örgütüne üyeliği suç saymayan İsveç'in bunu suç sayan yasayı kendi mevzuatına dahil etmesi çok beklenmeyen bir gelişmeydi ve yaptılar. Bize ve bazı ülkelere bazı ambargolar uyguladıklarını biliyoruz. Bahaneler İsveç'in üyeliğinin gecikmesi sözüyle ortaya konuluyordu. F-16 konusunda gelişme var, Cumhurbaşkanımız’a, ABD Başkanı F-16 konusunda İsveç'in üyeliği gerçekleştikten sonra Kongre’de girişimde bulunacaklarını çok açık ifadelerle teyit etti. İadelerde, sınırdışında yeni bir durum yok, derdest taleplerimiz var, bunlar hala işlemde” dedi.
Akçapar, ilk önce sunuş konuşmasında, “İsveç’in her talebimizi hemen yerine getirmesi beklenmiyor. Bugüne kadar 5 defa toplanan 3’lü daimi mekanizmanın işi sona ermedi. Hem hükümet hem kamuoyu nezdinde terörle mücadele konusunda eski yaklaşımlar artık sorgulanıyor. Bunun hem İsveç'in hem Finlandiya'nın faydasına olduğunu onlar da görüyorlar. İsveç hükümetinin aldığı önlemlerin artık PKK’yı rahatsız ettiğini görüyoruz. Terörle mücadelenin kompleks ve uzun erimli bir mücadele olduğunu da biliyoruz. Konuya askeri bakış açısı ile baktığımızda da İsveç’in NATO’ya üyeliğiyle birlikte Avrupa Atlantik coğrafyasında boşluk kalmayacak. Kürt Kızılayı’nın banka hesabı kapatıldı. Hiçbir bankanın kendilerinde hesap açmadığı yönünde bilgi verildi. Söz konusu oluşumun maliyeti bizde de durdurulmuştu, bu oluşumun ülkemizdeki mal varlıkları donduruldu” açıklaması yaptı.
CHP’liler ABD’yle yürütülen müzakere sürecini sorguladıAna muhalefet partisi CHP adına Komisyon Sözcüsü, Emekli Büyükelçi
Namık Tan, “Biz ne için buradayız, ülkenin çıkarları için, bir numaralı çıkarı da Türkiye'nin savunması, her şeyin önünde gelir. F-16'lara ihtiyacımız var mı yok mu, istiyor muyuz bu uçakları almayı? Eğer ihtiyacımız varsa, biz buna ‘hayır’ dediğimiz vakit bu uçakların alınması büyük riske girecek çünkü ABD Kongresi tatile giriyor ve bu bildirimi ABD yapacaksa bunun sessizlik sürecinde onaylanması mümkün. Ama biz bunu onaylamadığımız takdirde bir seçim sürecinde ABD. Eğer bu uçaklara ihtiyacımız varsa şimdi en uygun zamandır bunun için. Eğer yok ise bu tutumumuzu sürdüreceğiz, her konuda hesap soracağız. Geçen görüşmeden bu yana bir gram ilerleme söz konusu değil. Biraz samimi olmamız gerekiyor” tepkisini paylaştı.
CHP’li Oğuz Kaan Salıcı da, “16 Kasım'dan bugüne neyin değiştiğini merak ediyorum. Gördüğüm kadarıyla bakan yardımcısının dili pozitife dönmüş. 16 Kasım'dan bugüne olumlu yeni bir gelişme olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Yıllar boyu tarafsızlığı ilke edinmiş bir ülkenin NATO'ya üyeliğini bizim onaylamamızı haklı çıkaracak gerekçeler olduğunu düşünmüyorum. Bizim parti olarak şimdiye kadar NATO'nun genişlemesine dair kategorik olarak bir karşı çıkışımız olmadı ama iktidarın kullandığı dilde bir değişiklik varsa, tavır değişikliği varsa bunun altında yatan ana nedeni sorgulamak istiyoruz. Daha net sorayım; F-16 konusunda bir değişme var mı?” sorularını yöneltti.
CHP’li Utku Çakırözer, “Tam da dış politikayı iç politikada kullanmanın iktidarları nasıl mahcup edeceğinin göstergesi. NATO'nun savunmasının güçlenmesi Türkiye'nin güçlenmesine neden olacaktır. Burada yapılan hata üçlü, ikili müzakerelerin kamuoyuna olmayacak şeyleri olacak gibi göstermesi. İsveç’ten talep edilen kişilerin iade edilmeyeceğini herkes biliyordu. İsveç'in NATO üyeliği ile F-16 sürecinin birlikte yürümesi bence yanlıştı. Çünkü ortada büyük bir fiyasko var, F-35’in Yunanistan'a verilmesini engelleyebiliyor musunuz? Size F-16 verirken, onlara F-35 verecek. Bunları bize başarı gibi anlatamazsınız. Türkiye'nin parasını verdiği F-35 uçakları ABD’de duruyor mu durmuyor mu, niye tahkime gitmiyorsunuz? Madem bir müzakere yürüteceksiniz o zaman ben F-35’te de olmak istiyorum diyeceksiniz. Bu konuyu iç politikaya alet ederseniz 12 vatan evladının şehit edildiği haftada, iadeler yokken İsveç’in NATO üyeliğine ‘evet’ diyelim diye teklifle gelirsiniz. Bu kararların birlikte çıkması Türkiye'nin çıkarlarına aykırıdır, bunun kabul edilmesi doğru değildir” diye konuştu.
MHP’li Aydın: “Oyunu kuralına göre oynayalım”
Bugünkü oylamada Cumhur İttifakı’nda “çatlak” olup olmayacağı merak konusuydu ancak MHP’nin tutumu “F-35 askeri uçakları sağlıklı değil” yönünde oldu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Dışişleri Bakanlığı’nın belirttiği gibi İsveç’in attığı olumlu adımları görmek gerektiğini söyledi. Aydın, CHP’nin özellikle F-35 askeri uçaklarıyla ilgili eleştirilerine karşılık F-35’in sağlıklı olmadığı yönünde çok sayıda makaleler yazıldığını söyledi. Aydın, “Siyasi duruş burada kendini gösterecek, önce ülke ve millet diyeceğiz. Oyunu kuralına göre oynayalım” dedi.
Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay da, F-35'lerden kaza yapıldığı için vazgeçildiğini iddia etti.
İYİ Parti ile Saadet Partisi’nin ret gerekçeleri neler?
İYİ Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, “Siyasi iktidarın seçim öncesinde bu meseleyi seçimde malzeme olarak kullandığı görüşünü tekrarlamama gerek yok. Bunlar belki siyasette belli neticeler veriyor ama bazı sorumsuz olan açıklamalar neticesinde muhataplarımızın beklentisi neticesinde yanlış kaygılar oluşmasına neden oluyor. Hükümetiyle muhalefetiyle milli meselelerde asgari bazı konularda uzlaşmak gerekiyor. Bizim bu konularda tavrımız nettir. Milli güvenliği ilgilendiren konularda devletimizin, milletimizin yanında olacağız. Güvenliğimizi öncelikle kendi sınırlarımızda sağlayabilme sorumluluğu milletimizce bizlere verilmektedir. İsveç’in bizim talep ettiğimiz teröristlerin iadesi konusunda attığı adımlar meçhul. PKK ve FETÖ terör örgütünü birlikte değerlendirmeliyiz, sadece PKK değil FETÖ ile mücadelede, terör örgütü olarak tanınıp tanınmaması noktasında da bilgi verilmeli. Biz bu kararı diyelim verdik, Genel Kurul'da onaylandı. Bir daha bu kararı bu süreç anlayışıyla yönetme şansımız elimizden alınmaktadır. Biz NATO'nun en güçlü ordularından birine sahibiz, vazgeçilmez bir unsuruyuz ama böylesine bir süreç yaşanırken NATO'nun ABD'nin Güvenlik Konseyi kararlarına olan tutumları da ortada. Biz İYİ Parti Grubu olarak yeni bir adım atılmasının sorgulanacağı iklimde olduğumuz düşüncesindeyiz. Süreç yönetiminin daha kabul edilebilir bir noktaya getirilmesinin, Türk milletinin güvenlik çıkarlarına uygun bir adım olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Zorlu, oylamada “ret” oyunu kullanmasıyla birlikte “Meclis Genel Kurulu aşamasında İYİ Parti olarak o zamanki gelişmeleri de değerlendirerek tutumumuzu yeniden değerlendireceğiz şerhini de düşmek isterim” dedi.
İYİ Parti, Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolüne “kabul” oyu vermişti.
Saadet Partisi milletvekili Cemalettin Kani Torun, “Vizelerin kolaylaştırılması konusunda en ufak adım var mı, yok. Biz zaten F-35'leri F-16 yüzünden kaybettik. Tamam Biden Kongre’ye söyleyecek... Biz bu oyunu daha önce gördük. Biden'ın vereceği sözün hiçbir değeri olmadığı düşüncesindeyim. Biden'ın Kongre’den bu kararı çıkartabileceğinden şüpheliyim. Bu konuda somut adımlar atılmazsa bugün benim oyum ‘ret’ olacaktır. Ancak somut adımlar atılırsa bu olumludur” diye konuştu. Bu açıklamasının ardından Torun, oylama sırasında “ret” oyu verdi.
DEM Parti’li vekil tepkiyle karşılandı, salonu terk ettiDEM Parti milletvekili Ceylan Akça Cupolo ise, İsveç ile, NATO üyeliği karşılığında Kürtler üzerinden pazarlık yürütüldüğünü söyledi. Buna karşılık ilk önce AK Parti’li Fuat Oktay, “PKK’yı konuşuyoruz” tepkisini gösterdi. Ancak Cupolo, DEM Parti’nin üyesi Ragıp Zarakolu’nun İsveç’ten iadesi istenenler listesinde olduğunu belirterek, tam tersine pazarlık süreciyle partisi arasında yakın ilişki olduğunu ifade etti.