Manisa'da geçtiğimiz aylarda işyerine polis tarafından baskın düzenlenen Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği (MASİAD)'nin eski başkanı Ömer Yerkazanoğlu, dernek, sivil toplum örgütleri ve esnaflara yönelik düzenlenen baskınlar sırasında, bu yerlere terör örgütü iftirası atan İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren'in yargılanması gerektiğini söyledi.

Emniyet Müdürü Ceren'in operasyonlar yaparken çıkıp açıklama yapmasının işler acısı olduğunu dile getiren Ömer Yerkazanoğlu, şöyle konuştu: "Ben, MASİAD'ın 3 dönem başkanlığını yaptım. MASİAD'a baskın yapıldıktan sonra, Emniyet Müdürünün bir açıklaması oldu. Bence içler acısı bir açıklamaydı. Açıklamasında, 'Manisa'da bu işin bütün uzantılarını inceleyeceğiz. Bu derneklere bundan sonra bağış yapacak, kurban, burs parası vereceklerin terör örgütüne yardım yaptıklarını anlamaları gerekiyor. O sebepten dolayı şimdiye kadar bu derneklere bağış yapmış kişilerin bunları görmeleri ve bundan dönmeleri önemlidir. Bunları görüp de pişman olanların bir an önce iş işten geçmeden emniyet müdürlüğüne bilgi vermelerini istiyoruz. Bundan sonra yardım yapan kişiler yapılan yardımların örgüte yardım ve yataklıktan işlem yapılacağını bilsinler. Manisa'da bu işi temizlemeye kararlıyız.' dedi. Ben hukukçu değilim ama bunları okuyunca içim ürperiyor. MASİAD bizim kendi çabalarımızla kurduğumuz tertemiz bir kuruluş. Şimdi ben üst üste başkanlığını yaptığım kendi derneğime destek vermeyecek miyim? Aidatını ödemeyecek miyim? Onun organizasyonlarına maddi destek vermeyecek miyim? Kendi derneğime sahip çıkmaktan daha doğal ne olabilir? Emniyet Müdürlüğünün bir sıkıntısı varsa müfettişlerini yollar, kapısını kapattırır."

Bunların, yasaların verdiği izinlerle açılmış dernekler olduğunu aktaran Yerkazanoğlu, "Derneği kafanıza göre açamazsınız, devlet denetler. Dernekler İl Müdürlüğü var. Eğer bir sıkıntı varsa Dernekler İl Müdürlüğü müfettiş yollar, sıkıntı varsa kapattırırsınız. Ama Emniyet Müdürünün açıklamasıyla 'bu derneklere gidenler gitmeyecek, bundan sonra yardım etmeyecek', böyle bir şey yok. Benim üye olduğum derneğin çalışmasına devlet izin veriyorsa, bunlara destek vermek de benim en doğal hakkım. Kimse Yok Mu Derneği Manisa Şubesine yapılan baskın da var. Ben de bu derneğin gönüllüsüyüm. Düne kadar Bakanlar Kurulu, Kimse Yok Mu Derneği'ne kamu yararına dernek statüsü vermiş. Bildiğim kadarıyla 5-10 tane dernek var bu şekilde Türkiye'de. Düne kadar kamu yararına bir dernek diyordunuz. Dünyanın her tarafından yardımlar yapılıyordu. Ben daha dün internet üzerinden Kimse Yok Mu Derneğine iftar yardımı yaptım. Niye yapmayayım? Biz kendimiz kefil olduğumuz bir derneğe sahip çıkmazsak kim sahip çıkacak?" diye konuştu.

"BU AÇIKLAMAYI YAPAN MÜDÜRÜN YARGILANMASI LAZIM"

Manisa'da bu baskınları gerçekleştirmek için bir ekip oluşturulduğunu belirten Yerkazanoğlu, "Belki her yerde arzu ve istek vardır ama, böyle bir ekip bir araya gelmiyordur. Çünkü, polisiyle savcısıyla bu iş bir ekip işi. Normal bir hukuk devletinde bir emniyet müdürü yaptığı bu açıklamayla yargılanması lazım. Ertesi gün görevden alınması lazım. Daha hiçbir şeyi belli olmayan bir dava hakkında karar vermiş, hüküm vermiş, 'biz bunları bitireceğiz' diyor. Böyle bir şeyin hukuk devletinde olmaması gerekiyor. En azından bizim inandığımız hukuk devletinde olamaz." açıklamasında bulundu.

Operasyonların devam edebileceğini dile getiren Yerkazanoğlu, şunları kaydetti: "Bundan bir şey çıkar mı? Biz kendimizden eminiz. O manada bir şey çıkmaz. Devam edecek ne olacak? Bundan sonrası herhalde bizi alırlar. Çünkü geldiler işyerlerimizi bastılar. Bundan sonrasında 'hadi bakalım gelin' demek kaldı. Neyle de suçlanıyorsak, onu da bilmiyoruz. Zaten şu anda bir suçlama da yok hakkımızda. Yani yapılan sadece işyerimize gelip bir arama var. Hiç beklemediğimiz insanlar geldi 'geçmiş olsun' dedi. Birçok insan duyarlılık gösterdi. Ama beklediğimiz insanlar korktu, uzak durdu. Bir tezat yaşadık. Korku veriyor. Bu operasyonların amacı da bu zaten. İnsanlara korku vermek, çeki düzen vermek. Muhalif olan insanlara 'bak muhalif olursan böyle olur' demek. Baskında, benim geçen sene aynı hafta içerisinde 5 tane ortak olduğum şirketin beşinin de defterleri alındı. Yani bir hukuk devletinde böyle bir şey olmaması gerekiyor. Düşünüyorsunuz, sektörleri farklı, şirketlerin şehirleri farklı, İzmir'de olan şirketim var, Manisa'da olan şirketim var, gıda, eğitim, inşaat ile olan şirketim var. Sektörel bir inceleme deseniz sektörel değil. Şehir incelemesi deseniz değil. Cirosu büyük olan deseniz, cirosu büyük var, küçük var. Bir bakıyorsunuz Ömer Yerkazanoğlu'nun ortak olduğu şirketler incelemesi. Böyle bir şey yok. Bu çok acı." CİHAN