Paolo Gentiloni, La Stampa gazetesine verdiği mülakatta, “Erdoğan’ın, AB’yi yeni bir göç dalgasıyla tehdit etmesi konusunda görüşünüz nedir?” sorusunu da cevapladı.

“Türkiye ile yapılan anlaşmadan pişman değilim”

Gentiloni, AB ile Türkiye arasında mültecilere ilişkin yapılan anlaşmadan pişmanlık duymadığını söyleyerek, “AB, 3 milyar Euro’ya ek olarak bir 3 milyar Euro verme kararı aldı, ancak bu para, Türk kamu çalışanları için değil, oradaki göçmen kampları ve kabul merkezleri için ödeniyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), başlangıçta bu anlaşmayı çok eleştirdi, ancak şimdi bunu daha az yapıyor. Bu anlaşma işe yarıyor; Ege’den günlük gelen mülteci sayısı 2000’den 10’larcaya kadar düştü” diye konuştu.

Asıl meselenin bu anlaşma değil, Erdoğan’ın girmekte olduğu yol olduğunu belirten Gentiloni, “Türkiye, saldırı altında olan bir ülke, bir darbe girişimine maruz kaldı ve her gün terör tehdidi altında. Ancak bu, HDP milletvekillerini tutuklanmaya kadar götüren dokunulmazlıkların kaldırılması gibi bazı kabul edilemez şeyleri meşrulaştıramaz” görüşünü dile getirdi.

“Erdoğan istediğini yapabilir”

“AB’yi tehdit eden” Erdoğan’ın, istediğini yapabileceğini söyleyen İtalya diplomasisinin bir numaralı ismi, “Erdoğan bu tehdidini uygulamaya koyarsa, sorumluluğunu da üstlenir. Biz bunu dikkate alacağız. Ortak çıkarımız, kapıyı açık tutmak ya da en azıdan aralık bırakmaktır” diye sözlerini sürdürdü.

Tunus’la da Türkiye ile yapılan bir anlaşmanın benzerinin yapılmaya çalışıldığı iddiası sorulan Gentiloni, bu ülkeyle zaten göç akınını önlemek için iyi bir anlaşmaları olduğunu, ancak Tunus’la, milyonlarca mülteciyi ağırlayan ve onları ülkesinde tutmak için iyi bir kontrol sağlayan Türkiye arasında kıyaslama yapılamayacağını belirtti.

Orta Akdeniz’de göç akınını durdurmak için asıl kilit ülkenin Nijer olduğunu vurgulayan Gentiloni, İtalya olarak Almanya ve Fransa ile birlikte, bu ülkeyle bir anlaşma üzerinde çalıştıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile AB arasında yürütülen üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasını önermesinin ardından, “Verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Kapıkule'ye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz, 'Acaba Türkiye sınır kapılarını açarsa ne yaparız?' demeye başladınız. Bana bak, eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz" açıklamasını yapmıştı.