İyi bir kişisel ilişkiye sahip olan Elon Musk ile Giorgia Meloni arasında yeni bir iş birliği doğuyor. Starlink'in İtalya'ya internet ve telekomünikasyon hizmetleri sağlayacağı bir anlaşma gündemde.
DW Türkçe'den Arthur Sullivan'ın haberine göre dünyanın dört bir yanından siyasi liderlerle yakın ilişkiler kurarak siyasi etkisini artıran Elon Musk, son haftalarda da giderek artan biçimde Almanya ve Birleşik Krallık siyasetleri hakkında provokatif görüşlerini dillendirmeye başladı. Musk, her iki ülkede de aşırı sağcı hareketleri destekliyor. Musk en son, Almanya'da anketlerde ikinci sırada olan aşırı sağcı parti Almanya İçin Alternatif'in (AfD) başbakan adayı Alice Weidel ile yaptığı X sohbeti ile eleştiri oklarını üzerine çekti.
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump tarafından üst düzey bir siyasi görev verilen Musk'ın çok iyi anlaştığı dünya liderlerinin başında, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni geliyor. Meloni'nin teknoloji milyarderi Elon Musk ile sahip olduğu kişisel ilişkisini giderek derinleştirmesinin İtalya ve Avrupa genelinde yarattığı endişe ise büyüyor.
Aşırı sağcı Meloni ile dünyanın en zengin insanı Musk, hâlihazırda İtalya'nın telekomünikasyon sistemini doğrudan ilgilendiren bir dizi müzakere yürütüyor. İleri aşamalarda olduğu belirtilen görüşmeler kapsamında, Musk'ın sahibi olduğu uzay taşımacılık şirketi SpaceX'in, Starlink uydu internet sağlayıcısı vasıtasıyla İtalya'ya şifreli telekomünikasyon hizmetleri sağlayacağı, 1,6 milyar euro değerinde bir anlaşma için çaba sarf ediliyor.
Bir yandan Meloni ile Musk kişisel ilişkilerini geliştirirken, diğer yandan Meloni ile Musk'ın müstakbel patronu Donald Trump arasında da, ideolojik yakınlık kaynaklı, iyi bir kişisel ilişki mevcut. Kısa süre önce Trump ile kişisel konutu Mar-a-Lago'da bir araya gelen Meloni'ye, Trump ile Starlink konusunu görüşüp görüşmediği sorulduğunda, Meloni, söz konusu soruyu, "tamamıyla saçmalık" sözleriyle yanıtladı.
Milli güvenlik endişesiSöz konusu görüşmeler, İtalya'da muhalefetin sert tepkisini çekmiş durumda. Bir dizi siyasetçi, Meloni'yi, ülkenin kritik sistemlerinden birini Musk'a emanet etmek suretiyle milli güvenliği tehlikeye atmakla suçladı.
Bağımsız bir uzay siyaseti araştırmacısı olan Namrata Goswami, böylesine bir anlaşmanın, yakın gelecekte "yeni normal" hâline geleceğini öngörüyor. Goswami, Starlink'in hâlihazırda küresel ölçekte hızlı ve güvenilir uydu interneti ve güvenli telekomünikasyon hizmetleri sunduğuna dikkat çekiyor.
DW'ye konuşan Goswami, şu ifadeleri kullanıyor:
"Bugün devletler özellikle istihbarat, gözetim, keşif ve iletişim alanında çözüm arayışında. SpaceX'in sunduğu bu iletişim hizmetlerinin, daha iyi bir şifreleme ve güvenliliğe sahip olduğu söylenebilir."
Göklerin sahibi SpaceXAlçak Dünya yörüngesi uyduları olarak bilinen söz konusu uydular, Dünya'nın 2 bin kilometre ötesine kadar olan bölgede konuşlandırılıyor. Yörüngedeki uydular, telekomünikasyon ve internet hizmetlerinin sağlanması açısından büyük fayda sağlıyor.
İtalya ile SpaceX arasındaki anlaşmalar başarıyla sonuçlandığı takdirde, Musk, küresel uydu sektöründeki artan etkisine daha da fazla ivme kazandırmış olacak. Geçen yıl, Musk, Starlink'in müşteri portföyüne 20'yi aşkın yeni ülke eklemeyi başardı. Bugün gelinen noktada 100'ü aşkın ülke ve bölgede hizmet veren Starlink'in uzayda yaklaşık 7 bin aktif uydusu bulunuyor.
Starlink hizmetleri, ağırlıklı olarak şirketler ve tüketicilere sağlanıyor. Ancak bazı devletler, Starlink'i ulusal iletişim ve askeri uygulamaları için de kullanıyor. Örneğin ABD Savunma Bakanlığı'nın, devlet ve ordular için özel tasarlanmış olan Starshield isminde spesifik bir Starlink hizmetini kullandığı biliniyor.
Rusya ile savaş hâlinde olan Ukrayna da, Starlink hizmetlerini kapsamlı biçimde kullanıyor. Araştırmacı Goswami, Ukrayna savaşı örneğinin, diğer birçok devletin de gelecekte Starlink'i askeri uygulamalarında kullanmak için teşvik eder nitelikte olduğu görüşünde:
"Ordu söz konusu olduğunda, Avrupa ve Asya'daki devletlerin, ordu iletişimlerini güçlendirmek için Starshield ile anlaşma yapmaya giderek daha fazla hevesleneceğini düşünüyorum."
Yeni bir cepheSpaceX'in AB'nin önemli ülkelerinden birine iletişim hizmetleri sağlamaya başlaması ise, yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Anlaşmanın, İtalya'yı, AB'nin uzay stratejisi ile çelişir bir duruma sokması da ihtimaller dahilinde.
Avrupa Komisyonu, geçen ay, 2030 yılına kadar alçak ve orta Dünya yörüngesine 260 uydusunu yerleştirmeyi hedefleyen IRIS² programının oluşturulması için imzaları attı. Söz konusu uydularla birlikte, AB üyesi devletlere güvenli bir telekomünikasyon sistemi sağlanması amaçlanıyor.
Komisyon'un sözcülerinden biri, DW'ye yaptığı açıklamada, AB hükümetlerinin söz konusu hizmetten faydalanmak zorunda olmayacağına dikkat çekti. Sözcü, söz konusu sistemi, "AB içerisindeki siyasi aktörlerin güvenli, egemen ve güvenilir uzay bazlı uydu iletişim hizmetlerine artmakta olan taleplerine somut bir yanıt" olarak tanımladı.
Starlink ile İtalya arasındaki görüşmeleri sorduğumuz sözcü, İtalya'nın eğer istiyorsa Starlink'le yola devam edebileceğine ancak Roma'nın IRIS² sisteminin hayata geçirilmesi sürecinde güçlü bir rol oynadığına dikkat çekti:
"Komisyon, İtalya ve Starlink arasında varılmış görünen anlaşma ve buna benzer tartışmalar konusunda, prensip gereği yorum yapmamaktadır. İtalya, kendi egemen kararlarını alan egemen bir devlettir. Bu arada, İtalya'nın üç IRIS² kontrol merkezinden birine ev sahipliği yapması planlanmaktadır."
AB hükümetlerinin, Starlink de dahil olmak üzere farklı uydu ve internet hizmet sağlayıcılarıyla iş birliği yapmalarını yasaklayan bir kural mevcut değil.
Kendisiyle hemfikir olmayanlar tehlikede mi?Elon Musk'ın SpaceX ve Starlink ile elde ettiği başarıya dikkat çeken uzman Goswami, SpaceX'in teknolojik kabiliyetlerinin, şirketin rakiplerine fark atmasına olanak tanıdığını söylüyor.
Musk'ın Starship programı çerçevesinde, ağır yük taşıma kabiliyetine sahip olan, yeniden kullanılabilir devasa füzeler geliştirdiğine atıfta bulunan Goswami, "Eğer Starship başarılı olabildiyse, zaman içerisinde çok daha fazla füzeyi uzaya gönderebilecekler. Bu alanı domine eder vaziyetteler" diye konuşuyor.
Öte yandan Çin ve Hindistan gibi ülkelerin de, Starlink'e rakip olabilecek bazı çalışmalar yürüttüğünü unutmamak gerekiyor. İki süper gücün bu alanda ilerleme kaydettiğini ifade eden Goswami, "Eğer Hindistan ve Çin (Musk'a) yetişirse, gelişmekte olan dünya başta olmak üzere, dünya ülkelerine çok daha ucuz seçenekler sunmayı başarmış olacaklar" diyor.
Musk'ın giderek artan siyasi etkisinin, küresel jeopolitik güvenlik mimarisini etkileme ihtimali de bulunuyor. Musk, herhangi bir ülkenin siyasi yönetimi kendisiyle siyasi bir fikir ayrılığı yaşadığı takdirde, söz konusu ülkenin Starlink kullanımını sınırlandırma kabiliyetine sahip. Goswami bu tehlikeyi şu sözlerle açıklıyor:
"Sırf spesifik bir ülkenin izlediği siyaseti beğenmedikleri için belirli bir hizmeti kesmelerini engelleyecek bir çeşit güvence aslında mevcut olmalı. Ancak benim endişem şu: Musk o kadar güçlü ki, kendi şirketinin, kimi destekleyip kimi desteklemeyecekleri yönündeki kararı etkilemek isteyebilir."