magduriyetler.com'a gönderilen bir mesaj nefret operasyonlarının nasıl yürütüldüğünü gözler önüne seriyor. İzmir’de kırtasiyecilik yapan ve şu an bir iftiracının yalan şahitliği ile ilk önce gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan A. Bey’in yaşadıkları aslında on binlerce tutuklunun yaşadıklarının bir örneği.

İzmir’in bir ilçesinde kırtasiyecilik yapan ve çevresi tarafından dürüstlüğü ve yardımseverliği ile tanınan A. Bey’in, 15 Temmuz sonrası yürütülen algı ve hukuksuz operasyonlarla hayatı karardı. Herkesin yardımına koşturan ve hayırseverliği ile tanınan esnafın tırnakları ile kazandığı malı, mülkü ve itibarı gasp edildi.

2016 Haziran ayında bir iftiracının iftirasıyla tutuklanan ve o günden beri kendisi hakkındaki yalan beyanları mahkemeler nezdinde çürütmeye çalışan esnafın, iftiracılara verilen para ve siyasilerin iftiracılar üzerindeki korku politikasıyla başarılı olamadı.

İzmir’de iftiracı insanlar nedeniyle birçok insanının haksız yere hapse girmesi de bu kadar olmaz dedirtti. Tanımadıkları insanlara listeler üzerinden ifade vermeye zorlanan kişiler ise bu hukuksuzluğu yaparken ya parayla teşvik ediliyor ya da siyasilerin baskı ve korkutmalarıyla itirafçı olmaya zorlandıkları iddia edildi.

A. Bey’e yapılan bütün bu zulümler yetmezmiş gibi bir de babasız ve eşsiz kalan ailesi psikolojik baskılarla yıldırılmaya çalışılıyor. Zaten babaları hapiste olan çocukların anneleri de 4 gün boyunca nezarethanede alıkonularak aile perişan edildi. Neden gözaltına alındığını bilmeyen A. Bey’in eşi ise çocuğunun babam ne zaman gelecek sorusuna cevap bile veremezken kendisinin gözaltına alınmasıyla çok zor günler geçirdi. Bütün bunlar yetmezmiş gibi akrabalarının ve yakın çevresinin kendilerinden kaçtığından yakınan aile A. Bey’in tutukluluk süresinin uzamasıyla, arkalarından söylenen sözlere artık tahammül etmekte zorlanıyor.

Artık kimseye verecek cevapları olmayan A. Bey ve ailesi yapılan hukuksuzlukların hesabını mahkemeler önünde de soramamaktan şikâyetçi. Adalet olmadığı için kimseye dertlerini anlatamayan ve insanların kendilerini bir teröristmiş gibi görmesinden yakınan aile adaletin tecelli edeceği günleri özlemle bekliyor.