Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Şemdinli Davası'nda, Cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkında 'silahlı örgüte üye olmak', 'Tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs etmek', 'Olası kastla adam öldürmek' ve 'Olası kastla adam yaralamak' suçlarından 52 yıl 5'er ay hapis cezası talebinde bulundu.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde, 9 Kasım 2005'te meydana gelen patlamayla ilgili sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş'in yargılandığı ve Uyuşmazlık Mahkemesi'nin kararıyla Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Şemdinli davasına devam edildi. Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Cezaevinde tutuklu olan sanıklar Kaya ve İldeniz ile Van F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş'in hazır bulunduğu duruşmaya, müdahiller Seferi Yılmaz ile Metin Korkmaz katıldı.
Yapılan kimlik tespitinin ardında Cumhuriyet Savcısı Osman Özdamar, 10 sayfalık esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.
Mütalaasında davanın seyrini özetleyen Savcı Özdamar, ''Jandarma istihbarat mensubu ve kamu görevlisi olan sanıklar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in terörle mücadele adı altında yola çıkıp, yanlarında kamu görevlisi olmayan eski bir PKK terör örgütü üyesi olan sanık Veysel Ateş ile birlikte dayanışma ve işbirliği içerisinde hareket ederek, PKK terör örgütü ile bağlantısı olduğunu düşündükleri Seferi Yılmaz'ın iş yerine bomba atmak suretiyle veya ona zarar vermek amacıyla aralarında anlaşmışlardır. Sanıkların eylemleri iştirak halinde adam öldürmek fiili sınırlı olmadığı, meydana getirdikleri oluşum ile bölgede başka suçlarda işleme amacında olduklarının tüm dosya içeriği ve araçta ele geçirilen belgelerden anlaşılmaktadır." dedi.
Savcı Özdamar, sanıkların ''silah örgüte üye olmak'', ''Tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs etmek'', ''Olası kastla adam öldürmek'' ve ''Olası kastla adam yaralamak'' suçlarından 52 yıl 5'er ay hapis cezası talebinde bulundu.
Cumhuriyet savcısının mütalaasına karşı Sanık Ali Kaya, esasa ilişkin savunmalarını 15 gün içinde yapmak istediklerini belirterek, dosyadaki mevcut deliller incelendiğinde hukuken beraat etmeleri gerektiğini ifade ederek, tahliyesini talep etti. Sanık Özcan İldeniz ise Cumhuriyet Savcısının mütalaasını kabul etmediğini belirterek, suçsuz olduğunu bildirdi.
Sanık Veysel Ateş de, savunmasında, ''Davanın 7. yılına giriyoruz. Bu 7 yıl benim için dünyanın en büyük işkencesinden daha kötüdür. Onurum ayaklar altına alındı. Bu dava belli çevreler tarafından yönlendiriliyor. Cumhuriyet Savcısının hayalden öte mütalaasını kınıyorum'' şeklinde konuştu.
Sanık ve müdahil avukatlarının talebi doğrultusunda mahkeme, son savunmalarını yapmaları için duruşmayı 17 Kasım 2011 tarihine ertelerken, sanıkların tahliye taleplerini ise reddetti.
Duruşma çıkısında adliye önünde gazetecilere açıklamada bulunan müdahil avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, savcının mütalaasını son derece eksik bulduklarını bildirdi.
Kozağaçlı, "Bu suçu küçük bir çete olarak tarif edemeyiz. Bu suçta devlet politikalarının, devlet yapısının, alay komutanının, dönemin bölge komutanın, Büyükanıt'tan Kubat'a kadar bütün sorumluların içerisinde bulunduğu büyük örgütten söz etmeden, adalet yerine gelmiş olmayacaktır. Biz esas hakkındaki görüşümüzü bunun üzerinden kuracağız." açıklamasında bulundu.