İzmir valiliği, yaklaşan seçim çalışmaları öncesinde protesto gösterileri için tartışılan bir karara imza attı.
Valilik aldığı yeni kararla, kent genelinde siyasi partilerin, derneklerin, STK’ların başka parti, dernek ve STK önünde, kamu kurumları yakınında basın açıklaması, protesto gösterileri ve yürüyüşü yapmaları yasakladı.
Bu kurala uymayanlara ise, 208 TL para cezasının verileceği açıklandı. Yasaklara tepki gösterenler, kent genelinde AKP korumacılığının yapıldığını öne sürdü. ÇHD Başkanı Şule Aslan Hızal, “İç güvenlik yasası çıkmadan valilerin nasıl kararlar alacağını da böylece görmüş olduk” dedi.
Bir süredir, kent genelinde yapılan basın açıklamalarında ve protesto yürüyüşlerinde polis ile göstericiler sık sık karşı karşıya geldi. Özelilkle AKP binaları önlerindeki açıklamalar, gerginliklerini de yaşanmasına neden oldu. Bu konuyla ilgili İzmir valiliği, geçen hafta içerisinde yaptıkları toplantı sonrasında alınan kararlar, Vali Mustafa Toprak imzasıyla kamuoyuna açıkladı.
HEMEN HERŞEY YASAK
Geçen 3 Mart tarihinde alındığı öğrenilen valilik açıklamasının ilk bölümünde görevleri ile temel hak özgürlüklerle ilgili bilgiler yer aldı. İkinci bölümde ise yeni uygulamayla kısıtlamalar şöyle sıralandı:
“Kamuoyu oluşturmak, düşünceyi açıklamak ve yaymak amacıyla; şiddet içermeyen, kamu düzeni bozmayan, gürültü ve çevre kirliliğine yol açmayan, yaya ve araç trafiğine engel olmayacak sayıda katılımla gerçekleştirilen ve makul sürede tamamlanan sözlü ve yazılı açıklamalar basın açıklaması olarak değerlendirilecektir. Siyasi partiler, sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri başka bir siyasi parti, sendika, dernek ve sivil toplum örgütüne ait bina önünde basın açıklaması yapamazlar. Basın açıklaması yapmak amacıyla herhangi bir yer ve noktadan başka bir yere kamu düzenini bozacak şekilde gösteri amaçlı toplu yürüyüş yapılamaz. Basın açıklaması esnasında el ile taşınabilir megafon vb. cihazlar haricinde ses yükselten cihazlar kullanılamaz, bu amaçla sabit platform kurulamaz. Valilik ve Kaymakamlık binaları, Adliye binaları, İl/İlçe Emniyet Müdürlüğü binaları, Polis Merkezi Amirlikleri, Askeri bina ve tesisleri ile Ceza İnfaz Kurumlarının içerisi, önü ve çevresinde, Eğitim-öğretim kurumları, hastane ve sağlık kuruluşları ile ibadethanelerin içerisinde ve çevresinde eğitimi, sağlık hizmetlerini ve kişilerin ibadetlerini engelleyecek şekilde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının içerisinde, Genel yollar, şehirlerarası karayolları ile cadde ve sokaklar üzerinde yaya ve araç trafiğini engelleyecek şekilde, halkın günlük yaşamını zorlaştıran ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamasını engelleyici nitelikte basın açıklamaları yapılamaz.”
Valilik bu karara uymayanlar hakkında Kabahatler Kanununun 32'nci Maddesi hükmü uyarınca idari para cezası ile cezalandırılacağını duyurdu. Bu para cezasının 208 TL olduğu belirtildi.
İZMİR BAROSU, “ENGELLER KABUL EDİLEMEZ”
Valilik kararına İzmlir Barosu Başkanı Aydın Özcan’da tepki gösterdi. Özcan, “Demokratik bir toplumun önündeki engellerin kaldırılması gerektiği yerde, yeni engellerin konulması kabul edilemez. Bu yasaklarla, barışçıl gösteriler de yasaklanmış oluyor. İnsan hak ve özgürlüklerine baktığınız zaman, hak arama özgürlüğü, kamuoyunu bilgilendirme, özgürlükleri kısıtlanmaktadır. İzmir barosu olarak bu yasaklara karşıyız” dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Başkanı Şule Aslan Hızal da, iç güvenlik yasası çıkmadan valilerin nasıl kararlar alacağının böylece görüldüğünü söyledi. Hızal, “Topyekün yasaklamalar anti demokratiktir. Nasıl İzmir genelindeki arama kararı antidemokratikse, hak ve özgürlüklerini kullanılmasını da yasaklanması saçmadır. İzin alınmadan basın açıklamalarının yapılması, anayasal haktır. Kimsenin görüşlerini açıklaması yasaklanmamalı. Zaten bir toplantıda, eğer kanun dışılık varsa, polis görevi gereği müdahale eder. Bunun da kanunda yeri var. Ancak bu yasaklara yenilerini eklemek kabul edilemez” dedi.
DHA