Silifke ve Erdemli İlçelerinde seçim çalışmalarını yürütmek için programa katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk, Mersin milletvekilleri Baki Şimşek ve Ali Öz ile Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Burhanettin Kocamaz'ın içinde bulunduğu araç, Limonlu mevki üzerinde jandarma tarafından durduruldu.

Konvoy ile birlikte ilerleyen aracın önünü kesen jandarma ekipleri, sabah saatlerinde yaşanan bir tartışmaya karışan iki kişinin konvoyda bulunduğunu belirterek, araçta ve konvoyda arama yapmak istedi. Bunun üzerine araçtan inerek Erdemli İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Serkan Kozan'dan bilgi alan Oktay Öztürk, jandarmanın arama isteğini sürdürmesi üzerine tartışmaya başladı. 

İlçe Jandarma Komutanı Kozan'ın yolu açmaması üzerine sinirlenen Öztürk, "Bu yaptığınız çok yanlış. MHP Genel Başkan Yardımcısının, milletvekilinin önünü kesiyorsunuz. Buna hakkınız yok. AKP milletvekili burada olsaydı ona da bunu yapabilir miydiniz? Suçlu yok, iddia ettiğiniz kim varsa vereceğiz dedik, söz verdik. AKP'li sözü değil, MHP'li sözü bu, rezil ediyorsunuz bizi millete. Buna hakkınız yok. Sen onların burada olduğunu biliyor muydun ki önümüzü kesiyorsun" diyerek tepki gösterdi.

Araçtan inerek İlçe Jandarma Komutanı Kozan ile tartışmaya başlayan Büyükşehir Belediye başkanı Kocamaz ise, "Biz bu devletin hangisine güveneceğiz, kime güveneceğiz? Bir sürü PKK'lıya böyle bir hareket yapabiliyor musunuz? Bizim arkadaşlarımız darp edilseydi yolu kapatır mıydınız? Bunu PKK'lıya yapmıyorsunuz, seyrediyorsunuz. Bayrağa sahip çıkan insanlara yapıyorsunuz bunu, yazık" diyerek sitem etti. 

Yaşanan olaydan sonra konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Öztürk, Limonlu Mahallesi'nde yolun kalabalık olduğunu ve asker gördüklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"Arabanın içerisinde Büyükşehir Belediye Başkanı, milletvekilleri ve ben varım. Arabamızın önü kesildi. 'Aranan adamlar var' dediler. 'Bu arabada milletvekilleri, MHP Genel Başkan Yardımcısı, Büyükşehir Belediye Başkanı var. Hangi yetkiyle önümüzü kesebiliyorsunuz?' dedik. Sabah bir kavga olduğunu söylediler. Hadiseyi de biz orada öğrendik. Kavgaya karışanların konvoyda olduğunu söylediler. İsimleri ve eşgalleri yok. Milletvekili korumaları olduğunu söylediler. Milletvekilimizin, benim, Büyükşehir Belediye Başkanımızın koruması yok. Ellerinde arama kararı olup olmadığını sorduk, 'Yok' dedi. Neye göre arama yapacaksınız diye sorduk. Vali'nin talimatı olduğunu söyledi. Onu da Yüzbaşı ağzından kaçırdı. 'Bize iki kişi verin sizi bırakalım' dedi. Biz kimi neye göre verelim, kimin ocağını yıkalım. 8 minibüs askeri oraya yığmışlar, şaşırdık. Dağ başında mıyız? Hukuk devleti mi bu? Devletin askeri, polisi hükümetin askeri polisi sıfatını kendine yakıştırmış. Devletin Valisi, hükümetin Valisi pozisyonuna girmiş ise bu memlekette hukuktan, kanundan, insan haklarından, özgürlükten bahsetmek mümkün mü? MHP'nin konvoyunu, eğer doğru ise, Valinin emri ile durduruyorlar".

Olayın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulmak üzere avukata talimat verdiklerini kaydeden Öztürk konuşmasına şöyle devam etti: 

"Bu şartlar içinde seçime gidiyoruz. Böylesine kanunsuz, despot, hukuksuz idarenin kontrolünde seçime gidiyoruz. Bir de, bizim önümüzü kesince geride 2 bin araçlık bir konvoy oldu. Ambulans var siren çalıyor. Arabalarımızı çekmemize müsaade etmiyorlar ki, ambulansa yer açalım. Bizi PKK'lılar gibi askerle muhatap etmek istediler, zorladılar. Buna meydan vermedik. Askerin kılına zarar gelmesin diye canımızı ortaya koyacak insanlarız. O askerleri kullanarak bizi kanunsuz duruma düşürmelerini esefle kınıyoruz. Buna sebep olanlardan kanun önünde hesap soracağız. Avukatımıza talimat verdik. Çekilen tüm görüntüleri vereceğiz. En korkunç tarafı, ağzından kaçırdı. Gayri ihtiyari Vali'nin talimatı olduğunu söyledi. Bundan sonrasını Vali düşünsün"

DHA