MİT TIR'larıyla ilgili İstanbul'da tutuklanan askerlerden Hakan Gençer, kendi çalışmaları neticesinde araçları Türkiye'den çalıp Suriye'ye kaçıran bir grubu tespit ettiklerini, bazı MİT'çilerin de bağlantılı olduğunu gördüklerini söyledi. Bu durumu MİT'e bildirdiklerini anlatan Gençer, bir süre sonra basında kendi çalışmalarının 'MİT'in başarısı' diye haber yapıldığını kaydetti.
Adana'daki MİT TIR'ları ile ilgili soruşturma kapsamında İstanbul'da tutuklanan Yüzbaşı Hakan Gençer, mahkemedeki savunmasında o dönem Ankara İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı D Kısım Amiri olduğunu belirtti. 2013 yılı sonlarına doğru çalıntı araçlarla ilgili bir çalışma yaptıklarını anlatan Gençer, bunun neticesinde İstanbul'dan çalınan araçların polis plakası takılı bir aracın öncülüğünde üçerli beşerli konvoylar halinde Suriye'ye götürüldüğü bilgisine ulaştıklarını kaydetti.
Bu çalışmalar neticesinde yaklaşık 20 kişinin tutuklandığını ifade eden Gençer, bunlardan üçünün El Kaide ile bağlantılı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden Ahmet Dost isminin verildiğini, bu isim üzerindeki çalışma yaptıklarını aktaran Gençer, bazı MİT mensuplarının bu olayla bağlantısı olduğunu gördüklerini belirtti.
Bu nedenle faaliyetin devlet faaliyeti olabileceğini düşünerek sonlandırdıklarını kaydeden Gençer, bu konuyla ilgili 26 Ekim ve 25 Kasım 2013 tarihlerinde MİT'e bilgi verdiklerini ifade etti.
MİT'e ilk bilgiyi verdiklerinden hemen sonra bir gazetede kendi çalışmalarının araçların MİT'in başarısı ve çalışması neticesinde yakalandığının yayınlandığını söyledi.
'İMZAM ŞEKLİDİR, DİNLENENLERİN MİT'Çİ OLDUĞUNU BİLMİYORDUM'
Emrindeki personelin usulüne uygun istihbari dinleme taleplerini görevi gereği onayladığını kaydeden Gençer, Mahmut Özcan'ın hazırladığı dinleme taleplerinin de usulune uygun olduğu için imzaladığını belirtti. Bu belgelerin hiç birisinde MİT mensubu olduğuna dair bilgi bulunmadığını anlatan Gençer, "Benim imzam şekli bir imza, kontrol ettiğimin imzasıdır. Önleme dinlemesi yapılan kişilerin MİT mensubu olduğunu bilmiyordum." dedi.
Bu dinleme için Gültekin Menge'nin çalışmaya başladığını aktaran Gençer, 18 Ocak akşamı Menge'nin kendisini aradığını dinledikleri iki numarada hareketlilik olduğunu söylediğini belirtti. Menge'nin numaralardan 'açık mı olacak kapalı mı olacak, aynı yerde mi buluşacağız, nerden gitcez' gibi dikkat çekici konuşmalar olduğunu aktardığını belirten Gençer, kendisinin de Menge'ye görevine devam etmesini söylediğini kaydetti.
Menge'nin bu araçlarla irtibata geçtiğini, araçların önünden geçen üç adet TIR olduğunu tespit ettiğini anlatan Gençer, araçların kendi bölgelerinden çıktığında kendilerini ilgilendirmediğini Menge'ye izah ettiğini söyledi.
Adana'dan istihbarat üsteğmeni Önder Kır'ı aradığını ve takip ettikleri bazı araçlar olduğunu bildirdiğini ifade eden Gençer, daha sonra şubeye Menge'nin yanına gittiğini belirtti. Menge'nin kendisine bu TIR'larda patlayıcı olabileceğini, vicdani sorumluluğunu taşıyıp taşıyamayacağından emin olmadığını söylediğini kaydeden Gençer, kendisinin de konuyu kapatmasını belirttiğini anlattı.
Alaydan çıkarken Menge'nin büfe sorduğunu, bir haber elemanıyla görüşmek için telefon kartı almak istediğini söylediğini aktaran Gençer, büfeden kart alıp Menge'ye verdiğini belirtti. Kendi aracıyla mahalle arasında bir ankesörlü telefonun yanına gittiklerini ifade eden Gençer, kendisinin aracın içinde beklediğini Menge'nin görüşme yaptıktan sonra geldiğini elemanla görüşemediğini belirttiğini anlattı. Gençer, daha sonra ayrılarak evlerine gittiklerini ifade etti.
Olayın patlak vermesinden sonra Menge'nin telefonda ihbar yaptığını hakkında yürütülen idari ve adli soruşturmalarda öğrendiğini kaydeden Gençer, kendisinin gözcülük yaptığı iddialarını reddetti. Gençer gözcülük yapmadığına dair bilirkişi raporu bulunduğunu, gözcülük yaptığına dair tutanakların da uydurma olduğunu kaydetti. Bu konuda şikayette bulunduğunu söyleyen Gençer, bunun gibi dosyada başka sahtecilikler olacağı kanaatinde olduğunu ifade etti.
CİHAN