Jose Semedo, Ronaldo'yu yazdı

Jose Semedo, Ronaldo'yu yazdı
Cristiano Ronaldo’nun Sporting akademisinden yakın arkadaşı olan ve kariyerini İngiltere Championship takımlarından Sheffield Wednesday’de sürdüren Jose Semedo, “Win the Day” isimli bir kitap yazdı. Kitapta Semedo, Ronaldo ile olan arkadaşlığını, yıldız oyuncunun karakterini ve bugünlere gelmek için ne kadar çok çalıştığından bahsetti.

Çocukluk arkadaşınızın bir konuda dünyanın en iyi olması, hatta futbol gibi her yere çabucak yayılabilen bir arenada bunu başarması, inanması zor bir durum. Bunu belki Marlon Brando’yu ya da John Lennon’ı gençlik döneminden tanımaya benzetebilirsiniz.

Her ne kadar Jose Semedo oda arkadaşı Cristiano Ronaldo’nun bir gün profesyonel olacağına emin olsa da, onun kariyerinin dünya çapında sayısız övgü ve ödüle tanıklık edeceğini hiç düşünmemişti.

“Sporting’deki herkes onun profesyonel bir futbolcu olacağını biliyordu,” sözleriyle akademiden takım arkadaşı olan Cristiano Ronaldo’yu anlatmaya başlayan Semedo, “Belki onun üç Ballon d’Or kazacağını düşünmedik ama profesyonel olacağına emindik” cümlesiyle onun profesyonel hayata geçişinin sürpriz olmadığını vurguladı. Semedo’ya göre Cristiano, onun hala en yakın arkadaşlarından biri.

Madeira doğumlu Ronaldo, Lizbon’a taşındığında 12 yaşındaydı ve Semedo o sıralarda Lizbon’a yerleşmişti. Akademinin o yaş grubunda Ronaldo ile birlikte oynayacak olan Semedo, Portekizli yıldıza o dönemlerde şehir hayatına alışmasına yardımcı olarak onun korkup yılmasına engel oldu. Bu ilişki Semedo ile Ronaldo arasında yıllar sürecek bir bağ yarattı.



Bizi hep şaşkına çevirirdi


Ronaldo Lizbon’a şöhretiyle birlikte gelmişti. Semedo o günlerden bahsederken “10 yaşından bu yana katıldığı her turnuvada en iyi oyuncu ödülünü alıyordu” diyor ve Ronaldo’nun idmanlarda takım arkadaşlarını nasıl büyülediğini anlatıyor. Onun hareketlerini tüm takım taklit etmeye çalışsa bile Ronaldo, marifetli dokunuşları ve tam doksana gönderdiği frikikleriyle tüm takımı şaşkına çevirmeyi her defasında başarıyordu. Semedo, Portekizli yıldızın her zaman üst yaş gruplarıyla maça çıktığını, sadece Benfica ve Porto maçlarında kendi yaş grubuna döndüğünden bahsediyor.



“Futbolcuyuz, okula ihtiyacımız yok”


Semedo ve Ronaldo’nun karakterleri de akademi zamanlarında epey değişti. Yerel bir devlet okuluna giden ikilinin dakiklik kavramı burada kayboldu. Semedo o zamanlarda ikili arasındaki alışılagelmiş senaryoyu, “Her sabah 6:30’da uyandığımda, odada yavaşça hareket ederdim. Ronaldo uyanıp ‘Semy, nereye gidiyorsun?’ diye sorardı ve cevabım ‘Eğer patron dersleri kaçırdığımızı öğrenirse atılırız’ olurdu” cümleleriyle anlatıyor. “Ronaldo uyarılarıma rağmen ‘Hayır, burada kal uyuyalım. Ne de olsa futbolcuyuz ve okula ihtiyacımız yok’ diyerek beni ikna etmeye çalışırdı. Saat 10 olduğunda ise Ronaldo da okulda bana katılırdı.”



Ronaldo’dan hayat değiştiren müdahale


Ancak bu arkadaşlık oldukça kısa bir sürede bitme noktasına geldi. Akademide geçen iki yıl sonrasında Sporting, Semedo’nun ihtisasına son verilmesini kararlaştırdı ve Semedo da Lizbon’dan ayrılıp evine geri dönmeye hazırlanıyordu. Ronaldo, bunun ikili için son demek olacağını biliyordu.

Setubal’de yoksulluk ve suç oranıyla bilinen zor bir bölgede yetişen Semedo, 10 çocuklu fakir bir aileden geliyordu ve onun da geleceği, büyüdüğü yerdeki çoğu arkadaşının da yolunu tuttuğu hapishaneden pek de uzak gözükmüyordu.

“Bir anne-babanın çocuğunu iyi bir insan olarak yetiştirmesinin zor olduğu bir yerdi” diye yetiştiği yeri anlatan Semedo futbolun onu tüm tehlikelerden kurtardığını anlattı.

Akademiden ayrılacağını Ronaldo’ya aktardığında, geleceğin süperstarı bunu kabullenmedi. Ronaldo, “Eğer gidersen seni bir daha göremeyeceğim. Geldiğin yer sizin için zor bir yer ve dönmen sizin için daha da zor olacak. Burada kalacaksın ve her şeyi paylaşacağız” diyerek Semedo’nun arkasında durmaya karar verdi.

Direktörle görüşen Ronaldo, sorunu ortadan kaldırmayı başardı. Semedo’nun aklındaki soru Ronaldo’nun bunu nasıl yaptığıydı. Portekizli süperstarın cevabı ise “Çünkü buradaki en iyi oyuncu benim” olmuştu. “İyi olmamı sağlamak için benimle ilgilenmeliler. Seni çok seviyorum ve seni kaybetmek istemiyorum” diyerek arkadaşına sahip çıkan Ronaldo’nun bu hareketinin önemini Semedo zamanla daha iyi anladı. Semedo, Portekizli yıldızın bu nazik hareketinin kendisinin hayatını değiştirdiğini düşünüyor.

Bu olay sonrasında ikili bir dolabı paylaştı, odaya ekstra bir yatak sıkıştırdı ve birlikte yaşadılar. Bu onları birbirlerine karşı daha da samimi yaptı.



“Ronaldo’nun okul hayatı zordu”


Ronaldo’nun okul hayatında yaşadığı zorlukları, “14-15 yaşlarında okula giderken işler onun için oldukça zordu. Okuldaki herkes onu kıskanıyordu. En başta, ismi Ronaldo’ydu! İkinci olarak, Avrupa’daki her gazetede 15 yaş altı oyuncular arasında Avrupa’nın en iyisi olarak gösteriliyordu ve her zaman haberlerdeydi. Ve her kız onu istiyordu!” cümleleriyle açıklayan Semedo, dostuna sahip çıkması gerektiğini biliyordu.

Semedo, “Onu korumak zorundaydım. Ronaldo’nun ünlü olması onun suçu değildi. O özeldi” diyerek Portekizli süperstarla birbirlerine nasıl destek olduklarını anlattı.



“Hep çok çalıştık ve başardık”


Akademide bu sorunlar yaşanırken, ikilinin saha içinde gelişme arzusu karşı konulamaz bir hal aldı. Semedo akşamüstü antrenman seanslarını keyifle gülerek hatırlıyor. İkili, hentbol sahasına ya da spor salonuna güvenlikleri atlatarak gidiyor ve birlikte çalışıyorlardı. Semedo tüm bu eforu “Bir gencin alışılmış hayatından çok uzakta yaşadık. Her gün ve her akşam daha güçlü ve daha iyi olma hedefiyle çalıştık” cümleleriyle özetledi.

İki oyuncu da kendilerinden beklenenleri aşmanın mutluluğunu yaşıyor. “Ronaldo’nun benim hakkımda söylediği en güzel şey, “Semy, seninle gurur duyuyorum” cümlesiydi. Bunu hiç unutmayacağım. O bunu söyleyince güldüm ve bunu neden söylediğini sordum. “Akademide çok oyuncu vardı (O dönemde Sporting’de 50 ya da 60 kadar oyuncu bulunuyordu) ve sen aramızda yeteneği en kısıtlı olandın. Ama bizim jenerasyonda sadece sen ve ben profesyonel futbolcu olmayı başardık.”



“Savaşçı ruh”


Ballon d’Or sahibi Ronaldo’nun önsözünü yazdığı Win the Day kitabındaki bu hikaye “savaşçı ruhu” ve olumlu düşüncenin hayatta ne denli büyük bir yardımcı olduğunu açıklıyor. “Bu savaşçı ruh her zaman içimizdeydi” cümlesiyle akademiden bu yana ne kadar sıkı çalıştıklarını anlatan Semedo, “Bunu olduğum seviyeden dolayı bende görmek daha zor ama Ronaldo’ya baktığınızda hiçbir şeyde pes etmediğini görürsünüz” diyerek Ballon d’Or sahibi arkadaşını onore etti.

“O bana her zaman ‘en zor şeylerde bile pes etme, zamanla istediğin yere geleceksin’ der. Biz bu mantaliteyle büyüdük.” Ronaldo’nun kariyeri boyunca olumsuz düşünmekten mümkün olduğunca uzak durduğunu anlatan Semedo, . “Geçmiş zamanlarda bile ‘Önce Manchester United için oynayacağım, sonra Real Madrid ile imzalayacağım’ diyordu. Şimdi geriye baktığımda söylediği her şeyi yaptığını görüyorum”



“O oynadığında dünya durup onu izlemeli”


Semedo arkadaşının gelecek vadeden bir oyuncudan bir süperstara, bir çocuktan bir babaya evrilmesini izledi. Futbolun yetiştirdiği en büyük ikonlardan birinin doğuşuna gözleriyle şahit oldu ve Ronaldo’nun özel bir şeyler yaptığını iddia eden ilk kişiydi. “Cristiano futbol dünyasında unutulmayacak bir hikaye yazıyor.” diyen Semedo, “Şüphesiz ki gezegendeki en iyi sporcu o. O oynadığında dünya durup onu izlemeli. O futbolu bıraktığında ağlayacağız ve onun gibi bir oyuncudan mahrum kalacağız. O futbolda her şeyin mümkün olduğunu gösterdi. Cristiano başka bir seviyede.” sözleriyle arkadaşının ne kadar özel bir oyuncu olduğundan bahsetti.



Kaynak: sporcope

25 Ocak 2016 15:15
DİĞER HABERLER