Sözcü'de Meral Danyıldız'ın haberine göre ülkelerine gönderilmek üzere toplanan kaçak göçmenlerin İran sınırına bırakıldıktan sonra insan tacirlerinin eline düştüğü ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın göreve gelmesinin ardından kaçak göçmenlerin yakalanma sıklığı arttı. Özellikle Van ve Şanlıurfa geri gönderme merkezlerinin dolmasıyla göçmenler İran sınırına bırakılmaya başlandı. Ancak o göçmenlerden bazıları insan tacirlerinin eline düştü.

FİDYECİLERİN ELİNE DÜŞTÜ

1998 doğumlu Hasan Kumandan… İstanbul’da yakalanan Kumandan, iddiaya göre önce polisler tarafından Çatalca’daki Binkılıç Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü. Ardından kaçak olduğu anlaşılınca, Van Geri Gönderme Merkezi’ne ulaştırıldı. Bir süre burada kalan Afganistan uyruklu gence “İdari Gözetim Kararı Sonlandırma” formu imzalattırıldı. Ardından Kumandan, yetkililerce İran sınırına bırakıldı.

“PARAYI GÖNDERİN YOKSA BENİ ÖLDÜRECEKLER”

Yaklaşık bir hafta boyunca ondan haber bekleyen ailesi, gerçeği telefonlarına gelen bir ses kaydıyla öğrendi. SÖZCÜ Televizyonu’nun ulaştığı ve bilinmeyen bir numaradan gönderilen ses kaydında, çocukları, ailesine “Lütfen istenen fidyeyi verin. Yoksa beni öldürecekler. Allah’ını seversen, peygamberini seversen parayı gönder. Yoksa beni parça parça edecekler” diye seslendi. Ses kaydında ayrıca Kumandan’ın işkenceye maruz bırakıldığına dair ses kayıtları da vardı.

İsmini vermek istemeyen Afgan gencin akrabası, Hasan Kumanda’nın İran’da sınıra bırakıldığını; ardından kaçakçıların eline düştüğünü belirterek “Onlar da işkence yaparak bizden para istediler. 2500-3000 dolar talep ettiler. Ama aile şu anda bekliyor çünkü kendilerinde para yok” dedi.

Konuyu değerlendiren Avukat Mahmut Kaçan, kendilerine bu şekilde çok fazla şikâyet geldiğini söyledi. Kaçan, “Özellikle son dönemlerde geri gönderme merkezinde sığınmacılar ve mülteciler yasal geri gönderme, sınırdışı etme prosedürleri izlenmeden, toplu şekilde sınır hattına götürülerek geri itiliyor” dedi.

“KÖTÜ NİYETLİ ŞAHISLAR YABANCILARI REHİN TUTUYOR”

Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu Üyesi Avukat Bahtiyar Kandeğer, deport edilen kişilerin kötü niyetli şahıslar tarafından tutulduğunu doğruladı. Kandeğer, kendi müvekkilinin başına gelenleri de şöyle anlattı:

* “Suriye uyruklu bir kişi, Türkiye’de basit bir trafik kazasına karışıyor ve sonrasında hakkında soruşturma başlıyor. İfadesi alınıp serbest bırakılıyor ancak Emniyet Müdürlüğü şahsı Şanlıurfa’ya gönderiyor. Burada tutulduktan sonra hakkında deport kararı veriliyor.

* Henüz herhangi bir işlem yapılmadan davaları açtık ve bunları ilettik. Kurum bu bildirimimize rağmen müvekillimizi haksız şekilde gönüllü geri dönüş olmaksızın sınırdışı etti. Ancak göç idaresine alındığı ilk gün evraklara parmak bastırıldığını ifade etti. Bunların içerisinde gönüllü geri dönüş formları da olabilir ama bu tip bir kabulü bulunmuyordu.”

AİLESİ HABER BEKLİYOR

Avukat Kandeğer, yaklaşık 200 kişinin aynı anda serbest bırakıldığını belirtti ve bu durumu fırsata çevirenlerin olduğunu ifade etti. Kandeğer sözlerini şöyle noktaladı:

* “Kötü niyetli şahıslar yabancı uyruklu kişileri rehin tutabiliyorlar. Bu konuda şahısların akıbetinin ne olduğunu, iletişimimiz kesildiği için bilemiyoruz. Savcılığın işlemlerinin hangi aşamada olduğunu da bilmiyoruz.”

Kaçıranların kim ya da kimler olduğuna dair herhangi bir bilgi yok. Ancak Afgan gençlerin aileleri, hâlâ çocuklarından bir haber bekliyor.