Türkiye Akreditasyon Kurumu’nda uzman yardımcısı olarak çalışan Ümit Horzum 6 Aralık günü saat 18 sıralarında Ankara’da kaçırıldı Horzum’dan o tarihten beri eşi ve çocukları haber alamıyor.
Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan KHK ile kamu görevinden ihraç edilen Ümit Horzum 6 Aralık’ta kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldığı iddia edildi. Ümit Horzum’un eşi sosyal medyadan sesini yetkililere duyurmaya çalışıyor. Yaklaşık 2 aydır kayıp olan eşi için araştırmalar yapan Horzum, ‘Horzum Ailesi’ adıyla açtığı twitter hesabından şu paylaşımlarda bulundu; “Eşi kaçırılan birisi olarak ve müracaat etmesine rağmen gelişme kaydedilemediği için sokak sokak gezmek zorunda kalarak elde ettiğim bilgileri buradan paylaşmak istiyorum. Eşim Ümit Horzum, 06 Aralık 2017 de kaçırıldı. Emniyet, eşim Ümit Horzum’a ait en son 29.11.2017 tarihinde mobese kaydı olduğunu söyledi. Bir ipucu, görgü şahidi bulurum ümidi ile, Ankara sokaklarında dolaştım. Akaryakıt istasyonlarını gezdim. Nihayet, eşim Ümit Horzum’un Samsun yolu Turgut Özal Bulvarı No: 30 adresinde faaliyet gösteren Petrol mob. dek. tur. teks. otom. san. ve tic. A.Ş.’ye ait Opet bayiine giderek akaryakıt aldığını tesbit ettim. Ankara’da polisin tespit edemediği bir veriyi kendi halimle, tek başıma tespit edebildim. Duygularımı anlatamam. Çaresiziz ve acı çekiyoruz.”
Delillerin karartılmasından endişe ediyorum
Petrol İstasyonu görevlisi, kamera görüntülerinin 15 günde içerisinde silindiğini belirti. Zamanında, emniyet birimleri almış olsa idi, belki de eşimi peşinden takip eden şüphelilerin görüntüleri de tesbit edilmiş olacaktı. 05 Aralık 2017 gününe ait gerçekler bunlar. Emrinizdeki birimler bu kaydı nasıl bulamazlar. Akaryakıt istasyonlarından bilgiler anında, emniyet birimlerine de aktarılıyormuş. Soruşturmada görevli Emniyet birimleri, akaryakıt istasyonuna ait kamera görüntülerini silinmeden önce zamanında almış olsa idi, belki de failler şimdiye kadar bulunacaktı. Eşim de kurtarılmış olacaktı. Hâlbuki, Eşimin, en son 29 kasım 2017 günü mobese kaydı olduğu söylenmişti. Delillerin karartılmasından ciddî endişe ediyorum.”