Kaçırılan Yusuf Bilge Tunç'un babası konuştu

Türkiye, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün ardından 1990’lı yıllarda yaşanan kaçırılma vakalarının bir benzerini yaşıyor.

Arka planda Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) olduğu belirtilen ve siyah Transporterların kullanıldığı kaçırılma vakalarına dair şubat ayından beri kayıp olan altı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağdurundan dördü iki hafta önce bir anda bulunmuş, gözaltına alındıkları duyurulmuştu. 

Dört kişi 12 gün süren gözaltı sürecinin ardından tutuklanırken, aynı gün bir başka kaçırılma vakası daha yaşanmıştı. Sanayi Bakanlığı’nda uzman olarak çalışırken KHK ile görevden alınan Yusuf Bilge Tunç’un da kaçırıldığı duyurulmuştu.

90'LI YILLARDA DA İNSANLAR KAYBOLUYORDU

Dokuz gündür kayıp olan Yusuf Bilge Tunç’un babası Mustafa Tunç, kaçırılma vakalarını başından beri takip eden Halkların Demokratik Parttsi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun sosyal medyaya yayınlanan canlı programında konuştu. 

Oğlunun kaçırıldığını ifade eden baba Tunç, “Bir zamanlar yine böyle oluyordu, insanlar ortadan kayboluyordu. 90’lardaki olayların bir benzeri yaşanmaya başladı Türkiye’de.” dedi.

Tunç, oğlunun Sanayi Bakanlığı Müsteşarlığı’nda uzman olarak çalışırken 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün ardından önce açığa alındığını, akabinde görevine son verildiğini belirtti. 

EMNİYET "GÖZALTINDA DEĞİL" DEDİ

6 Ağustos’tan beri oğlu Yusuf Bilge Tunç’tan haber alamadıklarını belirten Tunç, “Gözaltına alındığını zannetik. Polise başvurduk. Emniyet bize böyle bir gözaltı yok dedi. Jandarmaya, savcılığa başvurduk ama bir netice alamadık.” dedi.

Yusuf Bilge Tunç’un görevden alındıktan sonra geçimini ambalaj ürünü dağıtarak sağladığını ifade eden Tunç, küçük oğlunun ağabeyinin iş yaptığı yerleri araştırırken bir alışveriş merkezi önünde arabasını bulduğunu söyledi.

Durumu polise haber verdiklerini belirten Tunç, polisin kendilerine arabanın Yusuf Bilge Tunç tarafından terk edildiğini söylediğini ifade etti. 

"OĞLUM BANA HABER VERMEDEN BİR YERE GİTMEZ"

Tunç, şunları ifade etti: “Polis bu arabanın terk edildiğini söyledi. Biz olay yeri incelemesi yapılmasını istedik. Parmak izi var mı? diye. Ancak polis oğlumun eşine sizin kocanız arabayı buraya kilitlemiş ve bırakmış, şuraya pusu kurun bir süre sonra çıkar gelir demiş. Oğlum bana ya da eşine haber vermeden hiçbir yere gitmez. Yedek anahtarla arabayı açtık, şahsi eşyaları arabanın içerisindeydi. Ben oğlumun birileri tarafından kaçırıldığı kanaatindeyim.”

“Bu memlekete hiçbir zarar vermedik, veremeyiz.” diyen Tunç, “Yetkililerden bir an önce oğlumun bulunmasını istiyorum. Suçu varsa yargı verir cezasını. Bu olay hayatı bize zindan etti.” dedi.

HERKES PERİŞAN 

1990’lı yıllarda kayıp insan vakalarının yaşandığını hatırlatan bana Tunç, şöyle devam etti: “Bir zamanlar yine böyle oluyordu, insanlar ortadan kayboluyordu. Hâlâ çocuklarını bulamayan Cumartesi Anneleri’ni televizyonda izliyoruz. Yine 90’lardaki olayların bir benzeri olmaya başladı Türkiye’de. İnsanlar bir anda ortadan kayboluyor. Herkes perişan.”

15 Ağustos 2019 20:21
DİĞER HABERLER