Kaçırılan polis ve askerlerin aileleri: Ölümü göze alarak PKK ile görüşeceğiz

Asker ve polis aileleri, kaçırılan yakınlarının serbest bırakılması için terör örgütü PKK'ya çağrıda bulundu. 'Allah rızası için oğlumuzu, eşimizi bırakın' diye seslenen aileler 'savaş bitsin' serzenişinde bulundu. Kaçırılan polis memurunun eşi Burcu Yabalak, Ankara'da en üst düzey yetkililerle görüşülmesine rağmen bir netice alamadıklarını söyleyerek, "Aileler olarak biz kendimiz gidelim, ölümü dahi göze alarak gidip PKK ile görüşeceğiz." dedi.

PKK tarafından alıkonulan asker ve polislerin aileleri, yakınlarının serbest bırakılması amacıyla İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) basın açıklaması yaptı. 9 ailenin bulunduğu toplantıda konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, kayıp polis ve askerlerin özgürlüğünden mahrum olduğunu söyledi. Türkdoğan, "Alıkonulan asker ve polislerin aileleri olarak hem PKK, hem de hükümete seslenmek istiyoruz. Devam eden yeni savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz. Çok ağır hak ihlalleriyle karşı karşıyayız. Her gün çok sayıda insan yaşamını yitiriyor." ifadelerini kullandı.

"KIZIM BABASININ FOTOĞRAFINI GÖRDÜ, SESSİZ BABA HAYKIRIŞI VAR"

Kaçırılan polis memuru Sedat Yabalak'ın eşi Burcu Yabalak sabır ve dua ile 7 ayın geçtiğini anlattı. Yabalak, "Hergün kalktığımızda savaşın bittiğini, ailelerimize kavuşacağımızı ümit ederek bekledik. Fakat ne savaşın bittiği var, ne de biz ailelerimize kavuşabildik. 5 yaşındaki bir çocuğun eline silah verirsen 30 yaşındaki bir insandan daha güçlü olabileceğini anlamadı insanlar. Ülkeler savaşıyor, arada çocuklar, siviller mahvoluyor. Göz önündeyiz ve savaştan en çok etkilenenler bizleriz. Ne hendekler kapatılmadıkça, ne operasyonlar durdurulmadıkça ailelerimize kavuşamayacağız. 7 aydır bitirmediniz, hiç umut etmiyorum, 7 yıl daha bitmeyecek. Sadece benim çocuğumun vebali bu ülkede yetkili yetkisiz herkesin üzerinde. Askeri, polisi alıkoyarak kime sesinizi duyurabildiniz? En yetkilisinden en yetkisize gittik. Elde var sıfır. Kızım babasının fotoğrafını gördü, sessiz baba haykırışı var. Artık çocuğumla dolaşacağım, beraber arayacağız." ifadesinde bulundu.

"GÜNDEMDE ŞEHİTLER OLUYOR NE YAZIK Kİ ÜLKEMİZDE DÜĞÜN OLMASI GEREKİYOR"

Yabalak, şöyle devam etti: "Burada bütün yetkililerle görüştük. Bunun bir çözüm getirmediğini gördük, bundan sonra da artık biz PKK ile görüşelim, diyoruz. Aileler olarak biz kendimiz gidelim, ölümü dahi göze alarak gidip PKK ile görüşeceğiz. Gündemde şehitler oluyor ne yazık ki ülkemizde düğün olması gerekiyor. Televizyon programları bu yüzden çok meşgul. "

"EŞİM GİTTİĞİNDEN BERİ EVİN ÇATISI BAŞIMIZA YIKILMIŞ GİBİ"

Sınav çıkışı kaçırılan Uzman Çavuş Sedat Vardar'ın eşi Aygün Vardar da o günden beri hiç haber alınamadığını kaydetti. Hükümete 'savaş dursun' diye çağrıda bulunan Vardar, "PKK eşlerimizi serbest bıraksın. Küçük bebeğim var 6 aylık. Eşim gittiğinden beri evin çatısı başımıza yıkılmış gibi. Çocuklarımın psikolojisi bozuldu." dedi.

"CESEDİN KARDEŞİME AİT OLUP OLMADIĞINI AÇIĞA KAVUŞTURULSUN"

Uzman Çavuş Ferdi Polat'ın ağabeyi Ali Polat da kaçırıldıktan 9 gün sonra yetkililer tarafından kendilerine bir fotoğraf gösterildiğini ifade ederek, "Fotoğraftaki kişinin kardeşime benzediğini gördüm. 21 Aralık günü Cudi Dağı'nın eteğinde bir cenazenin olduğunu herkes biliyor. İnsanlık namına herkese yalvarıyorum oradaki cesedin kardeşime ait olup olmadığını açığa kavuşturulsun." diye konuştu.

"SİZDEN RİCAM OĞLUMU VE DİĞER ESİRLERİ ALLAH RIZASI İÇİN BIRAKIN"

Er Müslim Altıntaş'ın babası Şevket Altıntaş ise, "En küçük ve safları benim oğlum. Ne siyasetçiyim ne de üst düzey yöneticiyim. Sizden ricam oğlumu ve diğer esirleri Allah rızası için bırakın. Çocuğum çatışmada alıkonulmamış, herhangi bir eylemde bulunmamış. 19 yaşında. Soru sormaya korkuyorum." şeklinde konuştu. Anne Songül Altıntaş ise, oğlunu yayınlanan videoda görünce dünyaların kendisinin olduğunu söyleyerek, konuşmasına Kürtçe devam etti.

"ARANMAK İSTİYORUM, ARANILMASINI DA BEKLİYORUM"

Gürsel Özbey de oğlu Astsubay Semih Özbey'in 18 Eylül'de Dersim'de kaçırıldığını belirterek şunları kaydetti: "4. kez çağrıda bulunuyoruz. 550 milletvekilini gittik, 'empati kurun, çocuklarınızı bir saat eve geç geldiği zaman sizin haliniz ne olur' dedik. Ama düşünmediler hala savaşa devam ediyorlar. Savaş bitsin, ölümler olmasın, anneler ağlamasın, dedik. Biz bu ülke için istedik. Bingöl'den Malatya'ya göç eden Kürt ailenin çocuğuyum. Annem, babam, eşim Kürt, dolayısıyla çocuklarım da Kürt. Oğlum 22 yaşında, 5 aydır akıbetini sadece televizyonda gördük. Eğer alıkoyanlar bu Kürt çocuklarına bu zulmü yapıyorlarsa ben mahşerde de bu dünyada da iki elim yakalarındadır. Cumhurbaşkanımız dün Anadolu Ajansı'nın dün Nusaybin'de alıkonulan 3 personeli bırakıldıktan sonra kendilerini aradı, hal hatırını sordu. 5 aydır benim çocuğum kayıp, arayıp da 'senin çocuğun kaçırıldı da nasılsın' diyen yok. Hakkım olduğunu düşünerek belirtmek istiyorum. Aranmak istiyorum, aranılmasını da bekliyorum."

CİHAN
22 Şubat 2016 14:10
DİĞER HABERLER