Havuz medyasında çıkan 15 Temmuz ana iddianamesine ait bir görüntü çok önemli birçok detayı açığa çıkardı, soruları yeniden gündeme taşıdı.
15 Temmuz ana davası iddianamesinde yer alan iddialar başta havuz medyası tarafından halka -miş'li -mış'lı ifadelerle servis ediliyor. İddianamenin tamamı savcıların fikri ve bulguları da olsa, %100 doğruymuş gibi haberleştiriliyor. Bu sırada elbette darbe girişiminin yaşandığı gece, gerçekten olan bitenin sorgulaması yapılamıyor.
Yine de servis edilen haberlerden yola çıkarak bir miktar okuma yapılabilir, sorulması gerekenler sorulabilir.
Habertürk'te bugün yayınlanan haberde MİT müsteşarı Hakan Fidan, (Özel Kuvvetler'e ait askerlerin karargahı basmasından dakikalar önce) Genelkurmay binasından çıkarken, güvenlik kamerası tarafından kaydedilen görüntüleri veriliyor ve o gece kendisini uğurlayan kadın üsteğmen Kübra Yavuz'un şu an darbecilikten tutuklu olduğu belirtiliyor.
Dün havuz medyasında Özel Kuvvetler Komutanlığı'na (ÖKK) bağlı askerlerin karargah binasına girmesine ait görüntüler Türkiye'ye izletildi. Bunun hemen akabinde de Habertürk Gazetesi, askerlerin içeriye girmesinden dakikalar önce Hakan Fidan'ın çıkışını yayınladı.
Anlayacağınız bir son dakikada darbecilerin elinden kurtulma(!) hadisesi daha...
Fidan'ı uğurlayan protokol subayının kadın olması, aynı zamanda bu kişinin darbeye karıştığı gerekçesiyle tutuklu bulunması gazetecilerin haber okutma hevesi damarına basmış olsa gerek. Kadın üsteğmenin tutuklu olması önemli. O gece karargahta neler olduğuna dair çok fazla soru birikti ancak iddianameye bu görüntüyü koyan savcılık çok önemli bir gerçeği de ele veriyor.
Soruları alt alta yazmak gerek...
-Kadın üsteğmen, darbeciden ziyade emir komuta zinciri içerisinde protokol görevi icra eden bir görevli olarak orada. Darbeci olsa indirilmeye çalışılan AKP'nin sır küpünü öyle kolay bırakır, hatta kapıya kadar geçirir miydi?
-Bu kadın asker darbeci değilse o zaman tutuklama gerekçesi ne? 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Karargahı'nda görev yapanlar neye göre tutuklandılar veya kahraman yapıldılar? Yani komutanın emriyle Fidan'ı uğurlayanlar, emir komuta dışında darbe mi yapmaya çalışmışlar? (Belki de o ana kadar bütün olanlar emir komuta zinciri içerisindeydi)
-Genelkurmay Başkanı'nın saat 19.30 sıralarında uçuş yasağı getirdiği bilgisi ifadelerde geçiyor. 19.30'da karşı hamle yapabilecek konumda olan Akar'ın karargahının saat 20.50'de basılması normal mi? Üstelik Fidan'ın çıkışının hemen akabinde... Marmaris'e Erdoğan'ın oteline 4 saat gecikmeli gönderilen Özel Kuvvetler askerleri mahkemede, bu, arada geçen 'Erdoğan'ın uzaklaşabilmesi için bırakılmış özel 4 saati sorgulamış,
bizi kim oyaladı onu düşünüyoruz' demişti. Hatta aynı darbeci askerler, otelde Cumhurbaşkanı yokken, neden korumaları bırakılmıştı ve
bizim onlarla çatışmamız istenmişti diye sormuştu. Kabe avlusuna bile tavaf için koruma ordusuyla giren
Erdoğan'ın Muğla'dan İstanbul Atatürk havalimanına, havada darbecilere ait F-16'lar gezerken üstelik resmi uçağıyla gidebilmesi geri planda birilerine güveniyor olduğunun kanıtı. Aynı durum Genelkurmay Karargahı için de mi geçerli?
Dakikalar içinde binayı ele geçirebilecek donanıma sahip Türkiye'nin en seçkin askerlerinden oluşan özel kuvvetleri, birileri pazarlık bitene, yani Fidan dışarı çıkana kadar bekletti mi?
-Aynı özel kuvvetler komutanlığı, uçuş yasağına rağmen Semih Terzi'nin uçarak (tutuklu asker ifadelerinde bu intikalin Aksakallı'nın bilgisi dahilinde olduğu özellikle vurgulanıyor) komutanlığa gidip, akabinde de Tümgeneral Zekai Aksakallı'nın talimatıyla Ömer Halisdemir tarafından öldürüldüğü yer. Halisdemir'in de susturulduğu göz önüne alındığında Zekai Aksakallı'nın rolü demokrasi kahramanlığı mı yoksa kumpasın merkezinde olmak ve görüntüde kritik yerleri/kişileri ele geçirmeye gönderdiği emrindeki askerlerin, (inandırıcılık için ya da pazarlık sürerken, her ne denirse) kaçması gereken kişilere yetişememesini mi sağlamaktı?
-Genelkurmay karargahında tutuklanan Korgeneral İlhan Talu'nun da ifadesinde özellikle belirttiği, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 15 Temmuz günü saat 20.30’a kadar Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın odasında olduğu açıkken hem Akar'ın, hem de Fidan'ın saatlerce ne konuştuklarını ne Meclis komisyonuna, ne de adli makamlara detaylı anlatmaması normal mi?
Özetle darbenin merkezinden elini kolunu sallayarak çıkan Hakan Fidan başta olmak üzere yukarıda ismi zikredilen demokrasi ve milli irade kahramanı olarak sunulanların açıkça konuşması gerekiyor.
Samanyoluhaber.com / Analiz