Ortadoğu'da, kadının din referansıyla dışlanması, ötekileştirilmesi, kimi zaman da 'cariye' muamelesi görmesi hayli kanıksanan bir durumken, İslamcı kökene ve zihniyete sahip kimi figürlerin bu gerici yaklaşımı Batı'ya da taşımaya çalışmasına geçit verilmiyor.
Bunun son örneği Belçika'da yaşandı. Daha önce de 'haremlik-selamlık' otobüs talep eden radikal İslamcı Partisi lideri Redouane Ahrouch, katıldığı bir televizyon programında gazeteci Emmanuelle Praet ile 'kadın olduğu gerekçesiyle' konuşmayı reddedince hakkında dava açıldı.
Altı ay hapis cezasına çarptırılan Ahrouch'un cezası ertelendi.
'Yüzde yüz' İslam devleti hedefiyle ortaya çıkan aşırıcı isim nisan ayında programa katılan kadın gazeteci ile konuşmayı reddetti. Gazeteci Emmanuelle Praet'le "kadın olduğu için" konuşmayı reddeden Ahrouch hakkında 'ayrımcılık' suçlamasıyla dava açıldı.
Kadın gazeteci ile konuşmayan ve ona bakmayı reddeden Ahrouch, bu tutumu nedeniyle "ayrımcılık" suçlamalarına hedef oldu.
Brüksel Mahkemesi, Nisan ayı sonunda yapılan duruşmada İslam Partisi liderini suçlu buldu. Mahkeme, "cinsiyet ayrımcılığı" gerekçesiyle Ahrouch'u altı ay hapis cezasına çarptırdı.
Ahrouch ayrıca, gazeteci Emmanuelle Praet'e 5 bin, Unia'ya da 650 euro tazminat ödemeye mahkum edildi. Mahkeme, verilen altı ay hapis cezasını erteledi. İslam Partisi lideri, ayrımcılıkla suçlandığı olaydan bir kaç hafta sonra da, başka bir programda dönemin Devlet Bakanı Zühal Demir'e bakmayı reddetmişti.
HLN gazetesine göre Ahrouch, program sunucusunun uyarısı üzerine, "Ben bu kişiye bakmayacağım ama onu dinleyeceğim. Kibar bir insanım" dedi.