Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın evinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Nadira Kadirova’nın avukatı, Ünal ve kızının sanık olmaları gerektiğini söyledi.
Nadira Kadirova ailesinin avukatı Birol Öztürk, yeni delillere ulaştıklarını, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın iki ifadesi arasında çelişkiler bulunduğunu söyledi.
Babıali TV’de Suat Toktaş’ın sorularını cevaplandıran avukat Birol Öztürk, “Bir tanık ifadesinde Şirin Ünal’ın Nadira ile birlikte İstanbul’a gelip, kendi evinde 4-5 gün birlikte kaldıklarını söylüyor. Bu bana normal gelmiyor.” ifadesini kullandı.
"DOSYA İNTİHAR DOSYASI GİBİ DURMUYOR"
Öztürk, maddi delili ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Nadira intihar ettiyse bile silahın Nadira’nın ulaşabileceği bir yerde tutulması ihmal. Şirin Ünal’ın taksirle adam öldürmekten sanık konumunda işlem görmesi gerekiyor. Dosya bana göre intihar dosyası olarak durmuyor. 250 sayfalık bir dosya. Demek ki kamuoyunda, bizde olduğu gibi savcılık makamında da bir kuşku var. Bu cinayet mi, intihar mı? diye araştırma yapıyor savcı bey."
"Evdeki ikinci çalışan Özbek vatandaşı Hilal’in de ifadesi alınmış. Hilal, Nadira’nın psikolojisi bozulduğu gerekesiyle işe alınan ikinci çalışan." diyen Öztürk, "Özbek çalışan Hilal, kaçak çalışan statüsünde. Hilal, cumartesi gününe kadar Türkiye’deydi. Şu an nerede olduğunu bilmiyorum. Hilal, olayın seyrini değiştirecek yeni bir ifade verebilir, bilemiyoruz.” dedi.
"ŞİRİN ÜNAL 2 KEZ İFADE VERMİŞ, İFADELERİ BİRBİRİNİ TUTMUYOR"
250 sayfalık dosyanın dışında da ek ifadeler gördüğünü kaydeden Öztürk, "Şirin Ünal ve kızı daha sonra tekrar ifade vermiş savcılığa. Fakat Şirin Ünal’ın ilk ifadesi ile ikinci ifadesi arasında çelişkiler var. Birbirini tutmuyor ifadeler. Şirin Ünal’la kızının ifadelerinde de çelişkiler var. Olay gecesi olayın oluş şekli ile ilgili, Şirin Ünal ile kızının ifadeleri arasında çelişki bulunuyor." diye konuştu.
"YENİ TANIK VE YENİ BELGELERİMİZ VAR"
Kadirova'nın avukatı, “Yeni tanık ve belgelerimiz var. Nadira son zamanlarda yorulduğu gerekçesiyle şikâyette bulunuyor. Ben yalnız başıma yapamıyorum, eşinizi kaldırıp indiremiyorum, belim ağrıyor diyor. Bunun üzerine ikinci bir bakıcı yine (Özbek vatandaşı Hilal) alınıyor. Ben en çok şunu önemsiyorum. Bir intiharın hikâyesi, geçmişi olmalı. Ben bu hikâyeyi zihnime oturtamadım." dedi.
"İNTİHAR EDECEK KİŞİ DERSANEYE KAYDOLMAZ"
Öztürk, "İntihar etmeyi düşünen bir kişinin geleceği yönelik planları olamaz. Nadira’nın var. Dersaneye gitmek, kendine yeri bir hayat kurmak istiyor. Dersane yetkilisi ile olay günü, yani 23 Eylül’de yazıştığına dair mesajlar var dosyada. Dersane yetkilisi dosyada ifade de vermiş, tanık olarak. Nadira’nın o gün bile kendisi ile görüştüğünü, dershaneye yazılmak istediğini ama patronlarının izin vermediğini, bundan dolayı yakınmalarını anlatmış." diye konuştu.
"Nadira’nın çok yakın bir arkadaşıyla mesajlaşmaları var." diyen Öztürk, "Gülücük işaretleri göndermişler birbirlerine. Yani intihar edeceği gün bile hala, geleceğe yönelik planları ve neşeli halleri var mesajlaşmalarında. Bu neyi gösteriyor? Psikolojisi bozuk olan bir insan içine kapanır, hiçbir şey konuşmaz." dedi.
Öztürk şöyle devam etti: "Şirin Ünal, olay gecesi verdiği ifadesinde şöyle diyor: Olaydan bir iki saat önce yemek yediğimizde, Nadira da kendi kızımız gibidir, aynı masada birlikte yemek yedik. Ondan sonra bu intihar olayı gerçekleşiyor.
Yemek akşam 19:00-19:30 arası yenilmiş. Ölüm 21:00’e doğru vekilin ifadesine göre. Ben intihar etmeyi düşünsem, kalabalık bir ortamda olmam. Ama burada öyle bir şey yok."
DERSANEYE KAPORA BİLE YATIRMIŞ
Öztürk, Şirin Ünal'ın ifadesindeki çelişkilere dikkati çekerek, "Ünal ifadesinde 'kendi ellerimle dersaneye götürmüştüm' diyor. Ama dersane yetkilisi savcılığa verdiği ifadesinde, Nadira’nın tek başına geldiğini, tek başına pazarlık ettiğini söylüyor.
Dersane yetkilisi, bir kaç kez Nadira ile iletişime girmiş, bir kapora aldıkları halde gitmemiş, Nadira. Olay günü, 23’ünde yazışmaları var,. Nadira patronundan izin alamadığı gerekçesiyle dersaneye gidemediğinden bahsediyor." dedi.
"ŞİRİN ÜNAL’IN NADİRA İLE İSTANBUL’DAKİ EVİNDE KALMASI NORMAL DEĞİL"
Bir vekilin yatalak eşine bakan bir kızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gidip Ünal'ın odasında böyle fotoğraf paylaşımı yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirten Öztürk, "Diğer bakıcı Hilal’in ifadesi de var. Haftada bir gün izinli dışarı çıkıyorlar, o da sabah gidip akşam dönüyorlar. Nadira bırakın sayın vekilin meclisteki odasını, diğer tanıklardan Leyla’nın ifadesine göre zaman zaman İstanbul’a gelip 4-5 gün İstanbul’da kaldığını söylüyor, Nadira’nın. Sayın vekilin İstanbul’daki evinde kaldığını söylüyor. Bu bana normal gelmiyor." dedi.
"İNTİHARSA BİLE ŞİRİN ÜNAL SANIK OLMALI"
Soruşturmanın genişletilmesi yönünde talepte bulunacaklarını kaydeden Öztürk, "Şüphe duyduğumuz şeyleri savcılık makamına ileteceğiz. Bu cinayet mi, intihar mı? İntiharsa neden intihar etti? Bunların araştırılmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Öztürk, "İntihar olmuş olsa bile, ben hukukçu olarak bu dosyada Şirin Ünal ve yahut da kızının taksirle ölüme sebebiyet vermekten, ihmalden dolayı, yine sanık konumunda işlem görmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü asker olan birinin silahının evde, elbise dolabının içinde olmaması gerektiğini, bunun daha güvenilir bir yerde saklanması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
23 EYLÜL'DE HAYATINI KAYBETTİ
Özbek vatandaşı Nadira Kadirova, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın Ankara'daki evinde bakıcı olarak çalışıyordu. Kadirova 23 Eylül akşamı hayatını kaybetti.
Ankara Emniyet Müdürlüğü, olayın "silahla gerçekleştirilmiş bir intihar" olduğunu açıklamıştı.