ANKARA (CİHAN)- Geçirdiği kalp krizinin ardından kalbi duran, "dondurularak" hayata döndürülen 9 hasta yemekte bir araya geldi. Hastalardan Nurullah Doğan kalp krizi geçirdikten sonra kendisine 48 saat buz tedavisi uygulandığını ve hayata döndüğünü söyledi. Doğan, "Yeni yuva kuracağız artık bundan sonra. Çünkü pil de taktırdık. 2- 3 yaşında çocuğa döndük." ifadelerini kullandı.
Buz kalıplarıyla ve soğuk serumlarla 24 saat boyunca yaşamsal değerin altı olan 32 dereceye kadar soğutulan hastalar, yakınları ve doktorları ile Ankara'da yemekte bir araya geldi. Terapötik hipotermi tedavisiyle ilgili bilgileri paylaşan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Dr. Ömer Zühtü Yöndem, bu yöntemin özellikle kalp ve solunum durması olmuş ve daha sonrasında da uyanmamış, bilinci kapalı hastalarda uygulanan başarılı bir yöntem olduğunu söyledi. Yöndem, beyin hücrelerinin belli bir süre oksijensiz kaldığında hasar gördüğünü kaydederek şunları söyledi :"Bu hasar genelde geri dönüşsüz oluyor. Bunu engellemek için dünyada ve ülkemizde uzun yıllardır uygulanan bir yöntemi hastalarımıza uyguluyoruz. Bu yöntem sayesinde hastalarda gelişebilecek nörolojik hasarı bilinçteki bozulmaları, koma halini devam etmesini halk arasındaki tabirle bitkisel hayatı engellemek için bir takım manevralara başvuruyoruz. Bunların da en önemlisi dünyada kabul gören birçok çalışmada da faydası ispatlanmış bir yöntem olan terapötik hipotermi. Yani vücut ısısının 24 saat boyunca 33 dereceye kadar düşürülmesi. Biz de bu yöntemi uzun süredir uyguluyoruz. Son zamanlarda hedef ısıya ulaşmak daha önemli olduğu gösterildi. Hasta istediğinizden daha fazla soğuyabiliyor. Bunun sonrasında bir takım yan etkiler oluşabiliyor. Bunu engellemek için de bir takım cihazlar geliştirildi hedef ısıyı tutacak şekilde ayarlayabilen. Vücut ısısını düzenli bir şekilde takip edip o ısıda tutabilen. Bu cihazlardan yardım alarak hastalarımızı soğutuyoruz. Genelde de olumlu sonuçlar aldığımız hastalarımız var."
"YENİ ÇIKAN ISI HEDEFLİ CİHAZLAR SAYESİNDE BU ISIYA HEDEFLENEN SÜREDE GELEBİLİYORUZ"
Operasyonda her zaman olumlu sonuç alınıp alınmamasıyla ilgili olarak konuşan Dr. Edip Temiz "Tabi ki değişik oranlar var. Hastaya müdahale zamanı, soğutmaya başlama süresi ki 6- 12 saat arasında başlamak istiyoruz. Hastanın kalbi durmuş, çalıştırılmış. Ancak 2 gün sonra hadi bunu soğutalım şeklinde olmuyor. İlk 24 saat içerisinde bilinci olmayan hastalarda soğutmaya başlamamız gerekiyor. 24 saat soğutma halinde kalıyor. Daha sonra da normal ısısına döndürüyoruz hastaları. Uzun yıllardır kullanılan bir yöntem. Ancak daha önceleri daha çok buz kalıplarıyla, soğuk serumlarla hastanın vücut ısılarını düşürmeye çalışıyorduk ve hedefteki ısıya, 32, 34 derecelik ısıya çok uzun sürede veya istediğimiz sürede gelemiyorduk. Ancak yeni çıkan ısı hedefli cihazlar sayesinde bu ısıya hedeflenen sürede gelebiliyoruz ve 24 saat boyunca da bu ısıda kalabiliyoruz. Daha önce kullandığımız yöntemlerde bu çok mümkün olamıyordu veya çok zorlanıyorduk bunu mümkün kılmak için." diye konuştu. Bazı hastalarda da nörolojik sıkıntılar meydana gelebileceğini söyleyen Temiz, tamamen normal bir hale gelip normal yaşamına dönen hastaların da olduğunu sözlerine ekledi.
"ÇOCUKLARINI BİLE HATIRLAMIYORDU"
Hasta ve yakınları da duygularını ve tedavi süreçlerini paylaştı. Hasta yakını Sibel Sönmez, eşinin kalp krizi geçirdiğini ve kalbinin durduğunu söyleyerek, "Tekrar geri getirmek için bayağı uğraştılar. Çok zayıf geldi. Yaşayıp yaşamayacağı belli değildi. Önce stend takıldı daha sonra soğutuldu, iki gün sonra uyandı. Uyandıktan sonra bir gün daha yoğun bakımda kaldı ve normal odaya alındı. Eşimin hafızası 1 yıl gelmedi. Çocuklarını bile hatırlamıyordu. Hafızasının ilaçla geldiğini zannetmiyorum. Doktor ilaçların yan etkisi olduğunu, hafızasının 6 ay içinde geri gelebileceğini söyledi. Gerçekten 6 ay sonra yavaş yavaş gelmeye başladı." diye devam etti.
"EŞİM YOĞUN BAKIMDA YATARKEN BEN DOĞUM YAPTIM"
Sibel Çakır da eşinin sabah işe gitmek için kalktığında lavaboda bayıldığını ve kalbinin durduğunu söyledi. Ondan sonra ambulans çağırdıklarını kaydeden Çakır, "Hastaneye götürdüler, zaten hastanede kalbi durmuştu. Yoğun bakıma aldılar, orada buzlama yaptılar, vücudun her tarafını buzladılar. Buzlar içinde yattı 24 saat. Yoğun bakımda yatarken 2 kere daha kalbi durdu. Tekrar hayata döndü. 70 gün yoğun bakımda yattı. Allah'a şükür şimdi iyi. Çok zor bir süreçti Allah kimsenin başına vermesin. Yaşayan bilir. Kalbi durduğunda beynine oksijen gitmediği için bazı şeyleri hatırlayamıyor. Ondan sonrakileri hatırlıyor. Ama buna şükür. Eşim yoğun bakımda yatarken ben doğum yaptım. Aralarında 10 gün var eşimle ikisinin. İlk önceleri onu tanımıyordu ama şimdi artık bilinci yavaş yavaş yerine geldiği için tanıyor." ifadesinde bulundu.
"YENİ YUVA KURACAĞIZ ARTIK BUNDAN SONRA"
Başka bir hasta Nurullah Doğan ise olay anını anlatarak, çalışırken birden ter boşaldığını hissettiğini söyledi. Kendisini devlet hastanesine götürdüklerini ve orada kalp krizi geçirdiğini ifade eden Doğan şunları söyledi :"Yoğun bakımda 5- 6 gün yattım. 2- 3 gün de servise çıktım. Yaşamak güzel bir şey. İkinci bahar diyebiliriz. Eşim kanser hastalığından öldü. Son zamanlarda başladık bir daha da bırakamadık. Yeni yuva kuracağız artık bundan sonra. Çünkü pil de taktırdık. 2- 3 yaşında çocuğa döndük. Daha önümüzde 50- 60 yıl daha var. Kısmetimizi inşallah buluruz. Herkes nasibini yer. Ama ben mutluyum yaşamak güzel bir şey." CİHAN