Onların beş gol atıp beş gol de yiyerek 210 dakikalık mücadele sonrasında Sevilla'yı Şampiyonlar Lig'inde saf dışı bırakması sadece beni değil tüm otoriteleri şaşırttı.
Doğrusunu söylemek gerekirse Avrupa'nın son iki senede en iyi takımı gösterilen Sevilla, kâğıt üzerinde Fenerbahçe'ye oranla favori gözüküyordu. Sevilla gibi zorlu bir takıma karşı oyunun hemen başında 2-0 geriye düştükten sonra oyunu dengelemesi, Fenerbahçe'nin son senelerde ne kadar yol aldığını gayet güzel anlatıyor.
Yeni rakip İngiliz devi Chelsea. Fenerbahçe iki maçta da karşısında çok zorlu bir takım bulacağını unutmasa iyi olur. Turun bu kez Fener'e uzak olduğunu düşünüyorum. Kalecileri Peter Cech şu an tartışmasız dünyanın en iyi kalecisidir. Chelsea'nin defansı da aynı kalecisi gibi çok sağlamdır. Kaptan John Terry, Carvalho ve Ashley Cole, uluslararası tecrübeye sahip önemli isimlerdir. İki Brezilyalı Alex ve Belletti ile Porto'dan 4 sene önce 13,2 milyon pound gibi rekor ücretle transfer edilen Ferreira'nın da defans bölgesinde yer aldığı göz önüne alındığında, Chelsea müdafaasının aşılmasının zor olduğu anlaşılacaktır.
Orta sahaları da aynı defansları gibi iyi bir dengeye sahiptir; genç İngiliz oyuncular Joe Cole ile Wright Phillips'in yanında tüm dünyanın çok iyi tanıdığı Lampard, Ballack, Essien, Makalele değişimli olarak oynamaktadır.
Hücum hattında Fenerbahçelilerin yakından tanıdığı Anelka, gerçekten yetenekli ve iyi oyuncu. Diğer santrfor Didier Drobga ise son iki senede büyük gelişim göstererek forvet hattının tüm dünyadaki en etkili oyuncuları arasına adını yazdırdı.
Fenerbahçelileri korkutmak ya da ürkütmek istemiyorum; ama Chelsea çok kuvvetli bir takımdır ve benim fikrimce bu sene Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldırmaya en yakın ekip onlardır.
Hocaları Avram Grant tabii ki eski çalıştırıcıları Jose Mourinho'dan oldukça farklı bir teknik adamdır. Bazı kesimler nedense onun üzerine geliyor ve hakkında sert kritikler yapıyor; ancak ben onun iyi bir hoca olduğunu ve görevi devraldığından beri olumlu bir performans ortaya koyduğunu düşünüyorum. Şu anda büyük bir baskı altında ve bir şeyin farkında; İngiltere ligi ve kupası ellerinden uçup gittiği için Şampiyonlar Ligi finalinde takımı boy gösteremeyecek olursa Başkan Abramoviç bile onu kurtaramayabilir! Rus başkanın kendi ülkesinde yapılacak final maçında takımını sahada görmek için can attığını herkes biliyor.
İnanın kalbim tüm içtenliğiyle, samimiyetiyle Fenerbahçe diyor; öte yandan aklım ve mantığım da Chelsea bu turu geçer diyor. Ben herkesin yakından bildiği gibi Beşiktaşlıyım, bununla da iftihar ediyorum. Ancak ülkenizi ve insanlarınızı çok sevdiğim için yalnızca Fenerbahçe'nin değil tüm Türk takımlarının Avrupa'da başarılı olmasını istiyorum. Seneler önce Gençlerbirliği, Valencia ile deplâsmanda oynarken tribünde yerimi almış ve Kırmızı-Siyahlı ekibi candan desteklemiştim.
Bu arada size Galler Milli Takımı'yla ilgili bilgiler de vereyim; geçen hafta Lüksemburg'u deplasmanda 2-0 yendik; çok genç bir takımız ve önümüzde alınacak uzun yollar var. Umarım Türk futbolseverleriyle yakın gelecekte yeniden buluşur, hasret gideririz. Fener tur atlayacak olursa buna en fazla sevinenlerden birisi de ben olurum, ama ne yapayım gerçek ortada; Chelsea tura daha yakın olan taraf!
J. BENJAMIN TOSHACK /ZAMAN