Gali, Antakya Belediye Meclis Salonu'nda, Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TADAD) ve İl Sağlık Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği Kalıtsal Kan Hastalıkları Konferansı'nda, bu hastalığın Türkiye'de önemli sağlık sorunlarının başında geldiğini söyledi. Kan hastalıklarının dünyada Afrika ve Asya'da, Türkiye'de de Hatay, Adana, Mersin ve Batı Trakya'da çok fazla görüldüğünü ifade eden Gali, şöyle devam etti: ''Hastalığın Türkiye'ye dağılımına baktığımızda yüzde 57'si Hatay, yüzde 20'si Adana, Mersin, geri kalan kısımı da Batı Trakya'da görülmektedir. 2005 yılı rakamlarına göre, kentimizde toplam bin 385 orak hücre anemili hasta var ve bunların bin 299'u çift taşıyıcı durumundadır. Rakamın bu kadar yüksek olmasının en önemli nedeni çift taşıyıcıların evlilik yapmasıdır. Çünkü çift taşıyıcı evlilik yaptığında çocuklarında da yüzde 50 oranında taşıyıcı olarak dünyaya gelme olasılığı bulunuyor.'' Kan hastalıklarında doğum öncesi tanının çok önemli olduğunu belirten Gali, çocuk sahibi olacak çiftlerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini kaydetti. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yurdanur Kılınç da doğum öncesi tanının hamileliğin 8 haftasından itibaren yapılmaya başlandığını söyledi. Yapılan tanıyla kan hastalıklı bebek dünyaya getirme olasılığının belirlendiğini vurgulayan Kılınç, ''Yaptığımız tahliller sonucunda ailelere hastalıklı bir bebek dünyaya getirdiklerinde nelerle karşılaşacakları anlatılıyor. Çünkü kan hastalıklı bir çocuk dünyaya getirmek hem maddi hem de manevi açıdan çok zor. Bu durumda bazı aileler bebeğini aldırma yolunu seçiyor'' diye konuştu. ÇÜ Tıp Fakültesi Hemotoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Antmen ile Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Akif Yeşilipek de konferansta hastalık ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdiler. Konferansa, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerafettin Canda ile hasta ve hasta yakınları da katıldı.