Kalp ameliyatında yara izini taşımak zorunda değilsiniz

Kalp ameliyatında yara izini taşımak zorunda değilsiniz
'Yeni yöntemle kendiniz bile ameliyat sonrası yara izini göremiyorsunuz'
Kalp Ameliyatı Olmak Ömür Boyu Yara İzini Taşımak Demek Değil!

Açık kalp ameliyatları sonrası vücutta kalan büyük yara izlerinin sebep olduğu psikolojik ve sosyal sorunlar Minimal İnvaziv ve Robotik yöntemiyle en aza iniyor. Ülkemizde kalp-damar cerrahları tarafından kullanımı yaygınlaştırılmaya çalışılan yöntem hakkında  Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Mustafa Güden, ‘Açık ameliyat sonrası yara izinizi saklamak gibi bir şansınız yok.Fakat bu yöntemle kendiniz bile yara izini göremiyorsunuz’’dedi.

Açık kalp ameliyatları sonrası vücutta 20cm’e yakın bir yara izi kaldığını belirten Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Mustafa Güden, ‘Açık kalp ameliyatları sonrasında yara izinizi saklamak gibi bir imkanınız yok. Çünkü büyük ve belirgin bir iz kalıyor. Fakat Minimal İnvaziv ve Robotik operasyonlarda ben hastalara söylüyorum aynanın karşısına geçip baktıklarında kendileri bile yara izlerini göremezler. Çünkü göğsün altında kalan küçük bir çizgi halinde oluyor. Ve bu hastaların sürekli bir yara iziyle karşı karşıya kalma durumunu ortadan kaldırdığı için psikolojik yönden de hastaları rahatlatıyor. 

‘Bu Yöntem Hastalara Psikolojik Olarakta Avantaj Sağlıyor’

Bu yöntemin her hastaya uygulanmadığını ifade eden Prof.Dr.Güden,  incelenmesi gereken noktalar gözden geçirildikten sonra hastanın klasik açık cerrahiyle mi yoksa minimal invaziv yöntemle mi ameliyat edileceğine karar verildiğini söyledi. Minimal İnvaziv yöntemle gerçekleşen operasyonlardan sonra yaraların iyileşme süresinin daha kısa olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Güden, ‘Hastanın günlük yaşamına dönüş süresi açık cerrahiye göre daha hızlı oluyor. Ayrıca yara izi olmaması sebebiyle de iyileştikten sonra bu operasyon unutuluyor. Yalnızca hasta değil birlikte paylaşılan bir hayatta eş de bu durumdan fazlasıyla etkileniyor. Kalbinde delik olan bir bayan düşünün ameliyat olduktan sonra bu kişi hayatına gayet sağlıklı bir şekilde devam edebilecek, evlenebilecek hatta çocuk sahibi olabilecek fakat genç yaşta bir operasyon geçiriyorsunuz ve vücudunuzda  20cm’e yakın bir yara izi kalıyor. Bundan  psikolojik olarak etkilenmemeniz mümkün değil . Böyle şeylerin daha fazla yaşanmaması için minimal invaziv yöntemin yaygınlaşması ve uygun hastalarda kullanılması için çalışıyoruz’’ dedi.

Minimal İnvaziv Yöntemi Yaygınlaştırmak İçin Eğitimler Düzenleniyor

Minimal Invaziv ve Robotik Kalp Damar Cerrahisi Derneği (MIRC), ülkemizde  kalp-damar cerrahisi alanında açık cerrahi ile yapılan işlemlerin yerini Minimal İnvaziv ve Robotik Teknolojiye bırakmasını yaygınlaştırmak amacıyla yaptığı çalışmalara 10-11 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Marriott Asia Otel’de, 450 kalp-damar cerrahının katılımıyla  gerçekleşecek olan MİNİMAL İNVAZİV ve ROBOTİK KALP DAMAR CERRAHİSİ SEMPOZYUMU ile bir yenisini daha ekliyor. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp-Damar Cerrahı Prof. Dr. Mustafa Güden de sempozyum kapsamında uygulamalı olarak minimal invaziv ve robotik teknoloji yöntemiyle ameliyat gerçekleştirecek.
Sempozyumda Türkiye ve komşu ülkelerin katılımıyla minimal invaziv ve robotik kalp damar cerrahisi ile temel teknik konuların didaktik bir şekilde paylaşılmasının yanı sıra bu alandaki en güncel konuların derlenmesi amaçlanmaktadır. Bu hedef doğrultusunda dünyada konularında öne çıkan derneklerin desteği ve uzmanların katılımı, robotik ve minimal invaziv canlı vaka sunumları, workshop ve wetlab çalışmaları planlanmıştır. Sempozyumdan kalp ve damar cerrahları dışında ilgili anestezistler, kardiyologlar, hemşireler ve perfüzyonistlerin de yarar sağlaması hedeflenmektedir.

10 Mayıs 2014 15:37
DİĞER HABERLER