'Kalp krizinde en önemli belirti göğüs ağrısı'

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Salih Salihi, kalp krizinde en önemli belirtinin göğüs ağrısı olduğunu vurguladı.
Salihi, "Burada baskı şeklinde, çoğunlukla ölüm korkusu, beraberinde terlemenin de olduğu, zaman zaman kusmanın eklendiği oldukça şiddetli, sanki göğüs kafesi bir mengene ile sıkıştırılıyormuş gibi bir ağrı söz konusudur. İleri yaş grubundan hastalarda ya da diyabetiklerde ağrıyı algılamadaki bozukluklar nedeniyle kalp krizi sırasında sadece nefes darlığı şikâyeti gelişir. Ağrının yeri de değişebilir. Çene ile göbek hattında ağrı kalp krizinin belirtisi olabilir. Ayrıca ağrı, göğüs ağrısı hissedilemeden veya göğüs ağrısına ek olarak omuzlarda, sırtta ve bazen çene, bazen de alt çenedeki dişlerde ağrı şeklinde görülebilir. Dolayısıyla ağrının karakteri ve görüldüğü yerler çok değişken olabilir." ifadelerini kullandı.

Salihi, kalp krizinin oluşumunu da şöyle anlattı:

"Kalp krizlerinin çoğu kalp kasına kan ve oksijen taşıyan atardamarlarda yani koroner arterlerde pıhtı oluşumu nedeniyle meydana gelir. Pıhtı, genelde damar yüzeyini daraltan aterosklerotik plağın yırtılması sonucu, kanın plağın altındaki doku ile temas etmesi nedeniyle oluşur. Sürekli olarak damar yüzeyiyle temas eden kan normal şartlarda pıhtılaşmaz. Ancak yabancı bir yüzeye değdiğinde pıhtılaşır ve damarı tıkar. Koroner arterlerdeki pıhtılar kalp kasına kan ve oksijen akışını engeller. Bu da o bölgedeki kalp hücrelerinin ölümüne sebep olur. Hasar gören kalp kası, kasılma yeteneğini kaybeder ve kalbin geri kalan kısmı hasar gören bu bölümün işini de yapmak zorunda kalır."

Kalp krizinde ağrıdan 20 dakika sonra hücre ölümünün başladığını kaydeden Salihi, şunları dile getirdi:

"Eğer hemen müdahale edilmezse, ilk saatlerde o dokunun önemli bir kısmı kaybedilir. Dolayısıyla ağrının başlangıcı ile damarın açılması arasında geçen süre çok kritik bir süredir. Önemli olan bu sürede en kısa zamanda müdahale etmektir. Dolayısıyla hastanın ağrısı başladıktan sonra eğer daha önce kalp problemi olduğu bilinen bir hastada 20 dakikayı geçen bir ağrı olduğunda mutlaka bir hekime başvurması bir kalp elektrokardiyografisi (EKG) çektirmesi tavsiye edilir."

Her sene kalp krizi yakınmasıyla bir milyon hasta doktorlara başvuruyor. Beş yüz bin hastanın hayatına mal olan krizde ilk 6 saatin ehemmiyetine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Salih Salihi, "Kriz başladıktan sonra ilk 6-12 saat içinde yapılan koroner anjiyografi ve varsa tıkanan damarın balon veya stentle açılması hastanın yaşamını kurtarabilir." dedi.

Salihi, kalp krizinde riski minimuma indirmek için yapılan ilk müdahalenin anjiyo olduğuna; ardından balon ya da stentle damarların açılabildiğine temas etti. Salihi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kalp krizi durumunda kullanılan damar açıcı ilaçlar ilk etapta etkindir. Ancak hasta göğüs ağrısı başladıktan sonra ilk üç saat içinde kliniğe ulaşmadıysa acil anjiyonun etkinliği çok daha yüksek olur. Kalp krizinin getireceği riski minimuma indirebilmek amacıyla kalp krizi tanısı konulan hastaya hemen anjiyo yapmak en doğru yaklaşımdır."
CİHAN
29 Eylül 2015 16:56
DİĞER HABERLER