Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Rusya ile yaşanan kriz sonrasında çıkan tezek tartışmasına tepki gösterdi. Kamalak, "Türkiye, Rusya ile karşılaştığı ilk krizde tezeğe dönmeyi konuşuyorsa bu milletin değil, yürüttüğü yanlış politikalarla ülkeyi bu noktaya getiren iktidarın suçu ve iktidarın sorumluluğudur." dedi.

Kamalak, ayrıca Rus askeri gemisinin boğazlarda geçerken füze ile verdiği poz için "Rusya ile yaşanan derin ve hassas bir krizin 'tezek tartışması' üzerinden yürütülmesi doğru değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa Kamalak, partisinin genel merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Anadolu'da kullanılan 'Sırça sarayda oturan komşunun evine taş atmamalı' sözünü hatırlatan Kamalak, şöyle devam etti: "Türkiye gibi jeopolitiği son derece önemli ve hassas olan bir ülkenin, dostlarını düşman değil, düşmanlarını dost yapması gerekir. Bu aziz millet, gerektiğinde her türlü fedakarlığı yapar. Tarih bunun destansı örnekleriyle doludur. Gerektiğinde tezek yakmak milletimiz açısından bir fedakarlık ve kahramanlık örneğidir. Ancak 13 yıldır ülkeyi yöneten iktidar açısından kahramanlığın değil dışa bağımlılığın göstergesidir."

Kamalak, yöneticilerin görevinin milleti fedakarlığa mecbur etmek olmadığını, görevlilerin ülkeyi dışa bağımlılıktan kurtarması olduğuna dikkat çekerek,"Türkiye, Rusya ile karşılaştığı ilk krizde tezeğe dönmeyi konuşuyorsa bu milletin değil, yürüttüğü yanlış politikalarla ülkeyi bu noktaya getiren iktidarın suçu ve iktidarın sorumluluğudur." diye tepki gösterdi.

'13 AYRI BÖLGEDEN YAPILAN YIĞINAK ÇOK BÜYÜK VE KANLI BİR SAVAŞIN HABERCİSİDİR'

Kamalak, yaşanan gelişmeler karşısında dünyanın bir akıl tutulmasıyla karşı karşıya olduğunu kaydetti. Akıl tutulmasının 3. Dünya Savaşı'na neden olabileceğini vurgulayan Kamalak, şunları kaydetti: "Hollanda'dan Almanya'ya, Amerika'dan Fransa'ya, İngiltere'den Rusya'ya, tam 13 ayrı ülkenin askeri güçlerinin bölgemize yaptığı yığınak bu akıl tutulmasının bir sonucudur. Bütün namluluları İslam dünyasını hedef almış bu silahların amacı, huzur ve barışı değil, çok büyük ve kanlı bir savaşın habercisidir." Kamalak, kaos ortamının silahla, füzeyle, askeri güçle değil, hakkı üstün tutan bir anlayışla önlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

'BÜTÜN YABANCI DEVLETLER İSLAM DÜNYASINI TERK ETMELİ'

Kamalak, konuşmasının sonunda sağduyu ve diyalog çağrısında bulunarak şu uyarılarda bulundu: "ABD, ve Rusya olmak üzere bölgedeki bütün yabancı devletler askeri unsurlarıyla birlikte, İslam dünyasını terk etmeli. Rusya örneğinde görüldüğü gibi bölgeye yönelik her türlü yabancı müdahale, sorunu çözmekten çok, kaosu daha da arttırmaktadır. Savaşı başlatmak kolay, bitirmek ise çok zordur. Şartlar ne olursa olsun, barış için, diplomatik kanallar sonuna kadar zorlanmalıdır. İslam dünyası kendi sorunlarını kendi çözebilecek tarihsel birikim ve tecrübeye sahiptir. İslam ülkeleri ile ilişkilerin güçlenmesi ve sağlıklı bir müzakere ortamının oluşması sağlanmalıdır. Bütün İslam dünyası temsilcilerinin yer aldığı geniş katılımlı bir 'Suriye Barış Konferansı' tertip edilmelidir. D-8'ler, kuruluş amacı ve yapısı itibariyle bu konuda uygun bir zemin olarak değerlendirilmelidir." CİHAN