Kamu emekçisi yüzde 31-38 daha yoksul

KESK tarafından yapılan araştırmada, ortalama maaş alan bir memur ve ailesinin, ortalama gelirli bir aileden yüzde 31-38 daha yoksul olduğu belirtildi.
KESK Araştırma Merkezi (KESK-AR) tarafından oranlama ve indeksleme yönetimiyle, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hane Halkı Bütçe Anketi 2002, 2003, 2004 ve 2005 yılı sonuçları üzerinden yapılan araştırmada, 2 çocuklu ve eşi çalışmayan ortalama maaşlı bir kamu çalışanının ailesinin ekonomik durumu, ortalama gelirli bir aile ile kıyaslandı. TÜİK Hane Halkı Tüketim Anketi'ndeki ortalama hane halkı tüketim harcaması ve hane halkı gelirinin birikime ayrılan miktarından yola çıkılarak, ortalama hane halkı gelirinin geçen yıl bin 267 YTL'yi bulduğu ifade edilen araştırmada, öte yandan, kamu çalışanlarının geçen yılki ortalama maaşının aile ve çocuk yardımı ile birlikte 870 YTL'ye karşılık geldiği belirtildi. Araştırmada, bir kamu çalışanı ailesinin, ortalama gelirli bir ailenin yalnızca yüzde 69'u oranında bir gelire sahip olduğuna dikkat çekildi. Araştırmaya göre, ortalama gelire sahip bir kamu çalışanı, toplumun en yoksul yüzde 40'lık kesimi içerisinde yer alıyor. Toplumun en yoksul ikinci yüzde 20'lik dilimindeki ortalama gelir ise elde edilen birikimle birlikte 839 YTL düzeyinde bulunuyor. GÖRECELİ YOKSULLUK KENTTE DAHA YÜKSEK Araştırmada, kamu çalışanlarının yoksulluğunun kentlerde göreceli olarak daha yüksek olduğu dile getiriliyor. Araştırmaya göre, ortalama gelirli bir aile, kentte, birikimleri ve harcamaları göz önüne alındığında bin 415 YTL gelire sahipken, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu bir kamu çalışanının geliri aile ve çocuk yardımı ile birlikte yine ortalama 870 YTL'ye karşılık geliyor. Kentteki kamu çalışanı, eğer başka bir gelir kaynağı yoksa ortalamanın yüzde 62'si düzeyinde bir gelirle geçinmek durumunda kalıyor. Araştırmada, bu 2 belirlemeden yola çıkılarak, ''Kamu emekçisi ve ailesi, ortalama gelirli bir aileden yüzde 31-38 daha yoksul'' ifadesine yer verildi. SON YILLARDAKİ DURUM Araştırmada, kamu çalışanlarının ortalama gelirinin, her yıl biraz daha Türkiye ortalamasının altına düştüğü belirtiliyor. Araştırmaya göre, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu bir kamu emekçisi başka bir geliri yoksa 2002 yılında ortalama hane halkı gelirinin yüzde 74'ü oranında bir kazanca sahipken, bu oran 2003, 2004 ve 2005 yıllarında sırası ile yüzde 78, yüzde 74 ve yüzde 69 olarak gerçekleşti. Araştırmada bu durum, ''Böylece kamu çalışanı, ailesi ile birlikte son 4 yılda ortalamaya göre yüzde 7 oranında yoksullaştı'' şeklinde değerlendirildi. KESK'İN YORUMU KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, konuya ilişkin değerlendirmesinde, araştırma sonuçlarının, ''kamu çalışanlarını yoksullaştırmaya, kamu hizmetlerini niteliksizleştirmeye odaklanan IMF güdümlü politikaların başarısı'' olarak görülebileceğini savundu. Kamu çalışanlarının personel ve kaynak yokluğunda, çok zor şartlarda hizmet üretmeye çalıştığını ifade eden Tombul, şunları kaydetti: ''Buna rağmen kamu emekçilerine uygun görülen ekonomik şartlar utanç verici. 2002-2005 yılları arasında Türkiye ekonomisi yüzde 35 oranında büyürken, kamu emekçilerinin ücretlerinin reel ücretleri neredeyse yerinde saydı. Hatta enflasyon yöntemindeki değişikliğin enflasyon rakamlarını olduğundan düşük göstermesi ve ücretlilerin temel harcama kalemlerine yapılan artışlar dikkat alındığında ciddi gelir kaybı yaşandı. Bunun sorumlusu AKP tarafından uygulamaya konulan IMF bütçeleridir. Halkın nitelikli ve ücretsiz kamu hizmetine, kamu emekçilerini insan onuruna yakışan bir ücrete ihtiyacı vardır. Hükümet, 2007 Bütçesi ile kamu emekçisini aç, halkı kamu hizmetinden mahrum bırakmak istemektedir.''
17 Aralık 2006 09:48
DİĞER HABERLER