Hak-İş İl Temsilcisi, Hizmet-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Abdurrahman Yücel, kamuda kangren halini almış taşeron sisteminin Başbakan'ın talimatıyla asıl iş, yardımcı iş ayrımı yapılmaksızın ortadan kaldırılacak olmasının önemli bir adım olduğunu söyledi.
Adana Şube Başkanı Abdurrahman Yücel, Sürmeli Oteli'nde düzenlen basın toplantısında söz konusu çalışmaya ilişkin itiraz ve önerilerini paylaştı. Hizmet-İş Sendikası ve bağlı bulunduğu Hak-İş Konfedarasyonu'nun bu durumu çalışma hayatı açısından olumlu bulup, desteklediğine dikkat çeken Yücel, kamu kurumlarına bağlı iş yerlerinde yıllardır taşeron şirketler yanında çalışan işçilerin bugünden sonra da 'işçi' statüsünü koruyarak çalışmalarına devam etmelerini istediklerini belirtti. Yücel, "Taşeron işçilerinin 'işçi' statüsünde çalışmalarına devam etmelerini sağlayacak yasal düzenlemelerle ilgili hazırlık süreçlerinin, başta işçi sendikaları olmak üzere sosyal taraflarla görüşüldükten sonra başlatılmasının yerinde olacağına inanıyoruz." dedi.
Bugün önerilen "özel sözleşmeli personel statüsü" ile çalışanlara 1 yıl önce tanınan serbest toplu pazarlık ve işçi sendikalarına üyelik haklarının ellerinden alındığını savunan Abdurrahman Yücel, "Hatta getirilmek istenen 'özel sözleşmeli personel statüsü' ile yüz binlerce taşeron işçinin halen devam etmekte olan toplu sözleşme süreci ortadan kaldırılmaktadır. Taşeron işçilerden 'özel sözleşmeli personel statüsüne' geçebilmeleri için mevcut kıdem tazminatı ve diğer işçilik haklarından vazgeçmeleri istenmekte. Açıkçası 652 sayılı kanunla verilen haklar, öngörülen yeni statü ile çalışanların elinden geri alınmaktadır." diye konuştu.
Yapılmak istenen düzenlemenin, işçi sendikalarının örgütlenme özgürlüğüne müdahale niteliği taşıdığını ileri süren Yücel, bu müdahale sonucu Hak-İş'in 220 bin, Hizmet-İş'in ise 100 bin üyesini kaybedeceğini açıkladı. Hak-İş'e bağlı sendikalardan 6'sının üyelerinin tamamını ve toplu sözleşme imzalama ehliyetini kaybedeceğini iddia eden Yücel, şöyle devam etti: "Başbakanımız tarafından 23 Ekim 2015 tarihinde Hak-İş Genel Kurulu'nda yüz binlerce taşeron işçinin toplu iş sözleşmelerinin imzalanması hususunda yetkililere talimat verilmiştir. Ne yazık ki Başbakanımızın talimatına rağmen toplu iş sözleşmeleri bugüne kadar imzalanmamıştır. Hizmet-İş Sendikası, taşeron işçilerin toplu iş sözleşmelerinin bir an önce imzalanmasını talep etmektedir. Taşeron işçiler, kadro düzenlemesi ile iş güvencesi ve refah seviyelerinin yükseltilmesini beklemekte. Ancak öngörülen düzenleme ile taşeron işçilerin beklediği iş güvencesine kavuşmaları mümkün görülmemektedir. Hükümetimiz, bir yandan 657 sayılı Devlet Memuru Kanunu'nda 'personel reformu ile çalışanların statüsünde yeknesaklık sağlamaya çalışırken, aynı kanun çerçevesinde 'özel sözleşmeli personel statüsü' oluşturmak istemesi çelişkidir."
Taşeron işçilerin kıdem tazminatı ve kazanılmış diğer haklarından vazgeçmeleri karşılığında özel sözleşmeli personel statüsüne geçirilmek istenmesinin anayasal güvenceler, ILO normları ve Avrupa Sosyal Şartları ile birebir çatıştığını öne süren Yücel, kadro çalışmaları sırasında üçlü danışma mekanizmasının işletilmediğini; çalışanlar, sendika, konfederasyonlar ile sosyal tarafların sürece dahil edilmediğini aktardı. Kamu kurumlarında yıllardır taşeronlar yanında çalışan işçilerin statü değişikliğiyle işçi olmaktan çıkarılmak istendiği görüşünü ortaya atan Yücel, "Bunun yanında kamuda taşeronlar yanında çalışan işçilerin Anayasa'nın 53. maddesi ile güvence altına alınan ve 6356 ile 6552 sayılı kanunlardan doğan serbest toplu pazarlık ve işçi sendikalarına üyelik haklarına son verilecek. Bu yönde yapılacak düzenleme, Anayasa'nın 53. ve 128. maddelerine, Avrupa Sosyal Şartı'na, ILO'nun 98 sayılı sözleşmesine, 198 sayılı tavsiye kararına uygun olmayacaktır. Sonuç olarak dile getirdiğimiz itiraz ve önerilerimiz doğrultusunda diyalog çerçevesinde sosyal taraflarla görüşülmesi yoluyla çözüme kavuşturulmasını istiyoruz."
Toplantıdan sonra Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 20 yıl taşeron işçi olarak çalışırken, balık tutmaya gittiği Seyhan Nehri'nde boğulan Hizmet-İş Sendikası Üyesi Sedat Tuncer'in eşi Zekiye Tuncer ve iki çocuğuna, ferdi kaza sigortası ödemesi olarak 25 bin TL takdim edildi.
Cihan CİHAN