‘Kanal İstanbul, yeni havalimanını olumsuz etkiler’ dedi, bir hafta sonra çark etti

Marmara Denizi ile Karadeniz’i birleştirecek olan ve uzmanlar tarafından çevresel etkisi Türkiye sınırlarının ötesine taşacağı belirtilen Kanal İstanbul Projesi, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) Kanal İstanbul Projesi nedenle İstanbul Havalimanı’nın kullanılamaz hale geleceğine dair verdiği görüşün iki hafta içerisinde değiştirildiği ortaya çıktı.

Cumhuriyet’in haberine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan ÇED süreci kapsamında DHMİ’ye 27 Şubat 2018 tarihinde Kanal İstanbul projesiyle ilgili görüşü soruldu. DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından 15 Mart 2018 tarihinde gönderilen ÇED görüşünde, Kanal İstanbul’un yeni açılan İstanbul Havalimanı’nı olumsuz etkileyeceği ifade edildi.

Söz konusu ÇED görüşü yeni havalimanı açılmadan verildi. İlgili yazıda “Asrın projelerinden biri olan İstanbul Yeni Havalimanı’nın mânia planı içinde kalan Kanal İstanbul proje alanının bir kısmı mevcutta inşaatı tamamlanan en batıdaki pistin üzerinden geçmekte, diğer alanlar ise yaklaşma-kalkış yüzeyi, iç yatay yüzey ve konik yüzeyde kalmaktadır. Bu proje ile İstanbul Yeni Havalimanı’nın uçuşa açılması imkânsız olacaktır. Kanal İstanbul ve İstanbul Yeni Havalimanı projeleri birbirine zarar verici değil, tamamlayıcı olmalıdır” ifadeleri yer aldı.

DHMİ görüşünde günde 3 bin 500 uçak trafiğinin olacağı öngörülen havalimanına gölge düşürmemesi açısından Kanal İstanbul projesinin uygun görülmediğine dikkat çekildi.

Ancak olumsuz görüşün ardından tam bir hafta sonra DHMİ, söz konusu değerlendirmenin sehven yapıldığını belirtti. 

 27 Mart 2018 tarihli yeni ÇED görüşünde ise ilgili bölüm değiştirildi. Yeni görüşte Kanal İstanbul projesinin bir kısmının yeni havalimanı alanı içerisinde yer aldığı ifade edildi ve kanal aydınlatmasında uçakları yanılgıya düşürecek herhangi bir sistemin kullanılmaması gerektiğine dikkat çekildi.

DHMİ’deki görüş değişikliğini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Ahbap-çavuş ilişkisi, cemaat üyeliği ve biat bürokraside yer bulma ve yükselmenin anahtarı olmuş. Peki, bu durumda liyakat sahibi kamu görevlisine ne oluyor? Doğru olanı söylediği için baskı görüyor, geri çekiliyor” diye konuştu.
30 Eylül 2019 09:14
DİĞER HABERLER