Taksim Meydanı'nda bir araya gelen sendikaların temsilcileri, siyasi partiler ve meslek örgütleri 1977 yılı 1 Mayıs kutlamalarında hayatını kaybeden işçileri andı. Kazancı Yokuşu'ndaki anıta karanfil bırakan katılımcılar, 1 Mayıs'ta Taksim'de olmayı istediklerini dile getirdi.

1 Mayıs 1977'de ölenleri anmak için HDP Genel Başkanı Sefahattin Demirtaş, CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, Mustafa Sarıgül ile DİSK, KESK, TTB, TMMOB gibi kuruluşların temsilcileri Atatürk Kültür Merkezi önünde toplandı. '1 Mayıs alanı Taksim alanı', 'Yaşasın 1 Mayıs', '1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı' şeklinde sloganlar atan grup, Kazancı Yokuşu'na geldi. 1977 'de hayatlarını kaybeden işçiler için yaptırılan anıt önünde saygı duruşunda bulunan grup, anıta karanfil bıraktı.

'1 MAYIS'TA TAKSİM'DE OLACAĞIZ'

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, kanlı olayların üzerinden 38 yıl geçtiğini vurguladı. Ölen işçilerin anısını yaşatmaya çalıştıklarını ifade eden Çerkezoğlu, "Biz buradaydık, devletin provakatörleri de işçilerin birliğinden, yan yana gelişinden rahatsız olanlar da buradaydı. Tetikçileri de pusudaydı. Kol kola omuz omuza vermiş halaylarıyla, türküleriyle yepyeni bir dünyanın türküsünü söyleyenleri hazmedemediler." dedi.

Çerkezoğlu, şöyle devam etti: "Meydanlar bir ülkede yaşayan halkların, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların, gençlerin ortak tarihi ve bellediğidir. İstanbul'da tarihsel ve politik anlamıyla Taksim Meydanı'nda kutlama talebini yok saymanın insanlara nefes almayı, su içmeyi yasaklamak kadar kendi tarihini, belleğini, sınıfını inkar etmeyi istemek kadar akıl dışı olduğunu söylüyoruz. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Taksim'deki bu TOMA'lar bu bariyerler işçi sınıfının, emekçilerin önüne dikilecek olan bu bariyerler bütünüyle yasa dışıdır. İşçi sınıfının büyük mücadelelerle resmi tatil ilan ettirdiği bir günü silahlı adamların gölgesinde ev hapsinde geçirmeyi kabul etmiyoruz. Bu nedenle 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz"

KESK Genel Başkanı Lami Özgen de işçilerin birlikteliği ve ortak duruşundan korkulduğunu belirterek, 2013 ve 2014 yıllarında İstanbul'da geniş alanların fiili sıkıyönetim ilan edilerek yasak kente dönüştürüldüğünü söyledi. Özgen, işçi haklarına sahip çıkmak ve geçmişteki tarihsel mücadele bağlarına ilişki kurmak için bu ısrarı devam ettirdiklerini anlattı.



CİHAN