Kanseri hastaları bebek düşünürken gerekli tedbirleri almalı

LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, ailesinde lösemi ve kanser hastalık yükü bulunan annelerin, çocuklarına hamile kalacakları günden itibaren bebeklerini düşünerek onları korumaya almalarını, gebelikten itibaren sonsuza kadar sigara, alkol, gazlı ve enerji içeceklerinden uzak durmaları uyarısında bulundu.

Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle açıklamalarda bulunan Dr. Üstün Ezer, löseminin belirtilerini şöyle sıraladı: "Nedensiz burun ve diş eti kanamaları, deri altında noktasal kanamalar, nedensiz morluklar, lenf bezlerinde, karaciğer, dalakta büyüme, kansızlığa bağlı halsizlik, yorgunluk, solukluk, özellikle bacak kemiklerinde ağrı, görme bozuklukları, baş ağrısı…"

"LÜTFEN DOĞACAK BEBEĞİNİZİ DÜŞÜNÜN!"

Löseminin çocuk ve yetişkinlerde her yaşta görülmekle birlikte en sık 1 ile 8 yaşları arasında ortaya çıktığına dikkat çeken Dr. Ezer, şu uyarılarda bulundu: "Son yıllarda lösemi vakalarında artış olmakta ve özellikle bebekler ve 3 yaşın altındaki çocuklarda yoğunlaşmaktadır. Nedenleri arasında, hem genetik yatkınlıklar hem de beslenme ve yiyecekler, çevre faktörleri ile tüm kanserojenler sayılmaktadır. Ailesinde lösemi ve kanser hastalık yükü bulunan annelerin, çocuklarına hamile kalacakları günden itibaren bebeklerini düşünmeleri, onları korumaya almaları büyük önem taşımaktadır. Özellikle anneler gebelikten itibaren sonsuza kadar sigara, alkol, gazlı ve enerji içeceklerinden uzak durmalı, kimyasal (katkı maddeleri, tarım ilaçları, boya ve suni tatlandırıcılı vb.) maddeler içerebilen tüm gıda maddelerini beslenmelerinden çıkartmalıdırlar."

"CEP TELEFONU, BİLGİSAYAR, TELEVİZYON EVDE BULUNDURULMAMALI"

Özellikle yoğun radyasyon yayan cep telefonları, tabletler, bilgisayar ve televizyonun mümkün olduğunca az kullanılmasını isteyen Ezer, "Bunlar ev ortamında bulundurmamalıdırlar. Aynı şekilde çocuklar da dünyaya geldikleri andan itibaren hem beslenmelerinde hem de tüm yaşamlarında kanser yapabilen bütün zararlılardan uzaklaşmalıdırlar. Unutmayalım ki kanserojenler anne sütü ile de geçebilmekte, soluduğumuz havadan, oynadığımız bir oyuncağa kadar her şey ile etki edebilmektedir." diye konuştu.

"ÇOCUKLARDA ANİ ŞOK, ÜZÜNTÜ, KISKANÇLIK, DEPRASYONA DİKKAT"

Löseminin nedenleri arasında, son zamanlarda giderek önem kazanan psikolojik faktörleri de dikkat çeken Ezer, şöyle devam etti: "Özellikle çocuklarda ortaya çıkan ani şoklar, büyük üzüntüler, aşırı kıskançlıklar, depresyonlar lösemi gibi hastalıkları tetikleyen faktörler olmaktadır. Bu konuda hem LÖSEV' in geriye dönük bilimsel çalışmaları hem de uluslararası yayınları ciddi uyarılar içermektedir. Lösemi konusunda tek bir tesellimiz tedavi edilebilen bir hastalık olmasıdır. Kemoterapi adını verdiğimiz ilaçla tedaviler ile yüzde 10 vakada uyguladığımız kemik iliği (kök hücre) nakiller tedavinin esasıdır. Ancak bu tedaviler kadar önemli olan etkenler de, çok iyi ve hatasız uygulamalar, özellikle tedavinin hastanedeki ve ilk 1 yılındaki dengeli ve doğal beslenmeler, enfeksiyonlardan koruyacak hijyenik ve mikropsuz yaşam, hayata sımsıkı bağlayacak, psikolojik destek, umut ve neşe içinde yaşama tutunmak."

Dr. Ezer, LÖSEV'de 1990'lı yıllarda yüzde 20'lerde olan lösemiden iyileşme başarısını bugün yüzde 90'ların üzerine çıkarttıklarını ve bunu yukarıda sayılan 4 altın kural ile yaptıklarını dile getirdi.

Ezere, "2 – 8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftasını ülkemize LÖSEV armağan etmiştir. Milli Eğitim Bakanlığınca da resmi haftalar arasına alınmış, tüm okullarda bu konular işlenmektedir. Umarız ki sadece bir hafta değil tüm yıllar boyunca farkındalık yaratılır ve lösemili çocuklara sahip çıkılır. Tedavisi 3 yıl süren, saçları dökülen, ağızlarında ve tüm iç organlarında yaralar çıkan, ateşler içerisinde yaşama tutunmaya çalışan tüm çocuklarımızın ellerinden tutalım ve onları yalnız bırakmayalım." ifadelerini kullandı.
CİHAN
05 Kasım 2015 09:22
DİĞER HABERLER