Kanser hastası olduğu için bölücü örgüt PKK tarafından canlı bomba olarak İstanbul'a gönderildiği öne sürülen Gülsemin Karataş hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Hazırlanan iddianamede Karataş'ın hasta olması nedeniyle örgüt tarafından gözden çıkarıldığı, bombalı eylem yapmaya zorlandığı ve canlı bomba olarak İstanbul'a gönderildiği belirtilirken, bu durumun örgütün acımasızlığını gösterdiği vurgulandı. İddianamede, Karataş'ın da aralarında bulunduğu 4 kişi hakkında 3 yıldan 21 yıla kadar değişen türde hapis cezaları istendi.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve İstihbarat Şubesi tarafından belirlenen kod adı Leyla ve Rojbin olan canlı bomba Gülsemin Karataş'ın, terör örgütü PKK'nın Kuzey Irak'taki kamplarında askeri ve siyasi eğitim gördüğü ve bomba eğitimi aldığı belirtildi. Karataş'ın daha sonra rahatsızlandığını dile getiren Savcı Okumuş, Karataş'ın hastalanmasından sonra, ülkemize canlı bombaları sınırdan geçiren Mehmet Emin Adanmış tarafından, örgütün emriyle canlı bomba olarak İstanbul'a gönderildiğini ifade etti. Karataş'ın rahatsızlanması üzerine Kuzey Irak'ta bir süre tedavi gördüğü ancak; tedavisinin neticelenemediğinı anlatan Okumuş, bunun üzerine örgütün Karataş'ı canlı bomba olarak yetiştirdiğini ve PKK tarafından İstanbul'un merkezinde sansasyonel bir eylem yapılması konusunda ikna edildiğini kaydetti.
Şüpheli Karataş'ın Kuzey Irak'tan Türkiye'ye Mehmet Emin A. tarafından getirildiği dile getirilen iddianamede, A.'nın Kuzey Irak'ta yetiştirilen canlı bombaları Türkiye sınırından içeri sokmakla görevli olduğu vurgulandı. Karataş'ın İstanbul'da kaldığı zaman A.'nın Kuzey Irak'ta tanıştığı bir arkadaşı olan Cemal A.'nın evinde kaldığı anlatılan iddianamede, A.'nın canlı bomba Karataş'ı ev sahibi olan Cemal A.'ya memleketten evlenmek üzere getirdiğini söylediği belirtildi. Mehmet Emin A.'nın ev sahibi Cemal A.'ya yurt dışına gitmek istediğini ve bu nedenle sahte kimlik edinmesi gerektiğini söylediği ifade edilen iddianamede, ev sahibi A.'nın 5 bin Dolar karşılığında baldızı olan Ayten T.'nin kimlik bilgilerini kullanarak, sahte kimlik işine teşebbüs ettiği ve Karataş'ı bilerek ve isteyerek evinde tuttuğu ifade edildi.
"CANLI BOMBA KARATAŞ'IN GÖZDEN ÇIKARILMASI ÖRGÜTÜN ACIMASIZLIĞINI GÖSTERMEKTEDİR"
PKK terör örgütünün askeri kanadı olan PKK-TJK'nin örgüt elemanlarının genelde turistik yerler ile büyük alış-veriş merkezlerini eylem alanı olarak seçtiği anlatılan iddianamede, terörist eylemcilerin ortalama 25 yaş civarında, şehir yaşantısını bilen, şehirlerde eğitim almış, poliste ve jandarmada kaydı olmayan örgüt militanları arasından seçildiğinin altı çizildi. Bu kişilerin metropol iller, turistik ve ekonomik öneme haiz bölgelerde bombalı eylemlerde bulunmak üzere görevlendirildiği ifade edilen iddianamede, "Tabiri caiz ise canlı bomba olarak gerçekleştirilen bu eylemlerden en çok sivil insanlar zarar görmektedir. Dosya üzerinde yapılan incelemede, Şüpheli Karataş'ın rahatsızlığı dolayısıyla örgüt tarafından gözden çıkarıldığı, eyleme zorlandığı ve canlı bomba olarak İstanbul'a gönderildiği belirlenmiştir. Bu durum dahi örgütün acımasızlığını ortaya koymaktadır" ifadelerine yer verildi.
Ülkemizde terörün yaşaması için kana, insanın yaşaması için barışa ihtiyaç olduğu kaydedilen iddianamede, "Son zamanlarda artan ve özellikle de İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin ve Adana gibi büyük şehirlere sıçrayan PKK eylemlerinin amacı milletin huzurunu bozmaktır. Ancak; dış destekli kanlı eylemlerin açacağı tahribatın farkında olan millet serin kanlılığını muhafaza etmektedir" denildi.
"MİLLET TERÖR DESTEKÇİLERİNİN HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BIRAKMALIDIR"
Terörün amacına uygun olarak, şehirlerde millet arasında dehşetin boy göstermesi için kanlı planlarını sahnelemekten çekinmediği anlatılan iddianamede, bu olayların tekrarlanmaması için şüphelilerin bir an evvel yakalanması gerektiği açıklandı. Şehrin ortasında bulunan bir alış-veriş merkezini ateş topuna çeviren bir eylemin, PKK terör örgütünün siyasi gücüne veya vermek istediği mesaja hizmet ettiği dile getirilen iddianamede, "Şehirlerde kadınların ve çocukların bulunduğu alış-veriş merkezlerinde veya belediye otobüsleri içerisinde kendisini üzerindeki patlayıcılarla birlikte imha ederek, can pazarı kurmak, terör kelimesinin anlamına tam layık bir kelimedir. Terörizm, ülkemizde, son günlerde mesaisini yoğunlaştırırken, devlette, millette bunun arkasındaki güce yoğunlaşmalı ve gerçek terör destekçilerinin heveslerini kursaklarında bırakmalıdır" ifadeleri kullanıldı.
Hazırlanan iddianamede Gülsemin Karataş ve Mehmet Emin A.'nın "Yasadışı örgüt üyesi olmak" ve "Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak" suçlarından 9 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenirken, tutuksuz sanıklar Cemal Altun ve Rıfat Arslan'ın da "Örgüt üyelerine yardım etmek" ve "Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak" suçlarından 3 yıldan 10.5 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmaları talep edildi.