Bursa’da Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, evlilikte çiftler arasında bulunan sorunların, koronavirüs sebebiyle evde kaldıkları süre içerisinde derinleşerek, boşanmaya kadar gidebileceğini söyledi. Avukat Engin Kara ise, "Boşanma talebiyle ofisimizi arayanların sayısı ocak ayına göre 4 kat arttı” dedi.
Koronavirasün ilk ortaya çıktığı Çin’de, sokağa çıkma yasağının büyük oranda kalkmasının ardından çok sayıda çift boşanmak için resmi dairelere başvurdu. Buna bağlı olarak koronavirüsün evlilikler üzerindeki etkisini değerlendiren Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, evli çiftler ortak karar alamıyorsa, farklılıkları çözemiyorsa ve iyi bir iletişimleri yoksa evliliklerinde çok temel sorunları olduğunu söyledi. Bu durumda olan çiftlerin evde kalma ve karantina sürecinin boşanmalarına hızlandırıcı bir etki yapacağını belirten Basılgan, "Çiftler bu süreçten olumsuz etkilenmemek için birbirine saygı gösterip keyif alacağı aktiviteler yapmalılar" dedi.
'En önemli şey iletişim'
Evli çiftlere iyi gelen şeylerin başında iletişimin geldiğini belirten Basılgan, şöyle devam etti:
"Sağlıklı ilişkilerle sağlıksız ilişkileri ayıran çok temel bir fark var. İyi ilişkide insanlar problemlerini çözebiliyorlar. Kötü ilişkide insanlar problemlerini örtüyorlar. Dolayısıyla bu karantina süreci de ilişkide sorunlar varsa ve çözebiliyorlarsa karantina global bir kriz ve bizim için aile krizine dönüşmeyecektir. Bireyler esnekse pozitifse biz daha önce çözmüştük diyebiliyorlarsa zaten bu da onlar için yeni bir sorun ama çözebilecekleri bir soruna dönüşüp devam ederler. Espri çok önemli bu karantina sürecinde. Genel olarak espri yapabiliyorlarsa yani zorlandıkları konuda dönüp kendilerine gülebiliyorlarsa bu da iyileştirici bir şey. Karı kocalığı esnetebiliyorsak katı sınırlarımız yoksa bu da iyi bir şey."
'Uzun süre dar alanda bir arada kalmak tahammül sınırını zorluyor'
Avukat Engin Kara ise 3 ay içerisinde boşanma talebi ile ilgili yapılan başvurularda 4 kat artış olduğuna dikkati çekti. Koronavirüs sürecinde evli çiftlerin dar bir alanda uzun süre yaşadığını kaydeden Av. Kara, "Çiftler birbirlerini ne kadar sevseler de bazen tahammül sınırları zorlanıyor olabilir. Dolayısıyla bunun sosyal hayatımızda, psikolojik hayatımızda birçok geri dönüşünü alacağız. Almaya da başladık. Geçen hafta Çin'de koronavirüsün etkileri ya da karantina dönemi sonlandıktan sonra boşanma davalarında ciddi oranda artışın olduğu haberleri çıkmıştı. Bizde de buna paralel olarak ofisimizi arayan, bize müracaat eden boşanma talebi sayılarının ocak ayına göre 4 kat arttığını görüyoruz. İnsanlar birbirlerini sevseler de uzun bir süre dar alanda bir arada kalmak tahammül sınırını zorluyor. Dolayısıyla bunun boşanma davalarına evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerektiren durumlara etkisi çok ciddi oranda” diye konuştu.
'Boşanma davalarının ne zaman görüleceği belli değil'
Boşanma talebiyle iletişim kuran kişi sayısındaki artışın kendisini tedirgin ettiğini söyleyen Avukat Kara, şunları söyledi:
"Koronavirüsün sosyolojik olarak etkilerini ilerleyen zamanlarda daha net göreceğiz. Ancak ocak ayı itibariyle boşanma davası ya da boşanma talebiyle büromuza gelen sayısıyla bu dönemde gelen sayısı arasında ciddi bir artış var. Bu da koronavirüsün insanlar üzerindeki hem psikolojik hem aile hayatlarındaki etkisini göstermiş oluyor. Boşanma süreciyle alakalı davalar şu an açılabiliyor. Boşanma davasını açtıktan sonra deliller toplanmasıyla birlikte normal şartlar altında 2 ya da 3 ay içerisinde duruşmanız görülüyordu. Tabi koronavirüs tedbirleri kapsamında davaların şu an yaklaşık 4 ay sonra görülecek gibi gösteriyor. Ben ne zaman boşanırım sorusunun cevabı açıkçası şu an belli değil.”