Yazar Mehmet Özdemir Erdoğan'ın zihin yapısı ve onun eliyle kapatılan/kapatılmaya çalışılan Türk okullarının temsil ettiği değerleri yazdı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz ay Hizmet Hareketi'ne (Gülen Hareketi) ait, 1043 okul ve 15 üniversiteyi kapatıp, tüm mal varlıklarına el koydu. Modern eğitim veren bu okullar, Erdoğan'ın talimatıyla imam yetiştiren okullara dönüştürüldü. Bu gelişme Gülen hareketi ile Müslüman Kardeşler kökenli AKP arasındaki yaşanan gerilimi anlamada önemli bir gösterge.
Gülen Hareketi, Türkiye'de modern eğitim veren okullar açarak geliştiler. Takipçilerine fen, matematik ve sosyal bilimlerde üst düzey eğitim veren kurumlar açmaları için telkinde bulunan Gülen ile Türkiye'de Müslüman Kardeşler ekolünü temsil eden gruplar arasındaki gerilim de tam bu nedenle yaklaşık 30 yıl önce başladı.
Erdoğan'ın da içinden geldiği Milli Görüş, sadece İmam Hatip Okulları açılması gerektiğini savunuyor ve bu görüşe katılmayan Gülen'i "Müslümanlığı Protestanlaştırmak" ile suçluyorlardı.
Gülen'in Batı Dünyası ile entegre bir Türkiye öngörmesi ve özellikle AB ülkelerindeki Türklerin, içinde bulundukları topluma entegrasyonu için yürüttükleri çabalar da iki grup arasındaki çatışmanın bir diğer nedeni. Avrupa'da yaygın olan Milli Görüş, bugün Erdoğan'ın etrafında birleşmiş durumda ve AB içinde entegrasyonu "asimilasyon" olarak görüyor. Kıyafetleri, kendilerine özgü mekanlarıyla Milli Görüş, halen getto halinde yaşayan Türkler arasında popüler.
Dünyayı 11 Eylül'e sürükleyen ve dinler arası gerilimin başladığı dönemde, "Dinler Arası Diyalog" çalışmalarını başlatan Gülen, bu çerçevede Papa 2. Jean Paul ile uzun süren bir görüşme yapmıştı. Bu görüşme sonrası Gülen'in dinden çıktığını iddia eden Türkiye'deki radikal gruplar arasında AKP'lilerin sayısı da oldukça fazla. Günümüzde Erdoğan'ı destekleyen medya, Gülen'i her eleştirdiğinde Papa ile Gülen tokalaşmasının fotoğrafını kullanıyor.
Türkiye'de farklı ve daha küçük bir inanç grubu olan Alevilerle de temas kuran Hizmet Hareketi, Başkent Ankara'da sıra dışı bir merkez inşa etmek üzereydi. Alevilerin ibadethanesi olan Cemevlerine devletin statü vermemekte direnmesine rağmen, içinde Cami-Cemevi-Kültür Merkezi bulunan bir kampüs inşa edilmeye başlanmıştı. Ancak AKP'li belediye iki yıl önce bu kampüsün inşaatını durdurdu ve halen kapalı durumda.
Yaklaşık 4 yıl önce Suriye'ye Ortadoğu'nun en büyük eğitim merkezini açmaya hazırlanan Hizmet Hareketi, bölgede gerilimlerin artması üzerine Türkiye'nin Suriye'deki iç çatışmalara destek vermesine şiddetle karşı çıkmıştı. Erdoğan'la Gülen arasındaki farklılıklar ve gerilimlerin en önemli nedenlerinden biri de Suriye Politikası. Gülen Hareketi'ne yakın isimler, Erdoğan'ın Ortadoğu'da silahlı kuvvetler eliyle hiçbir sorunu çözemeyeceğini daha da derinleştireceğini savunuyor.
Bu ve benzeri farklılıklar nedeniyle Gülen Okulları, Erdoğan'ın kurmak istediği Türkiye için varlığına tahammül edilemez kurumlardı. Erdoğan'ın İhvan çizgisi ve selefi akımlara verdiği desteği gençlik üzerinde popüler hale getiren merkezi yer; İmam Hatip Okulları...
Gülen Okulları ise Batılı anlamda modern okullardı. Kapatılan 1043 okul ve 15 üniversitenin binalarının İmam Hatip'e dönüştürülmesi bu nedenle Erdoğan için İhvancı bir zafer anlamı taşıyor.
Mehmet Özdemir / YORUM