Abdullah Öcalan'ın, Kenya'da yakalandığı güne kadar süren kaçış döneminde yanında olan Ayfer Kaya'nın, PKK adına Avrupa'daki döner eti piyasasını kontrol ettiği ortaya çıktı.
Kaya, döner etini sadece PKK yanlısı işletmelere vererek, Türk işletmelerinin iflasını sağlıyor.
PKK lideri Öcalan'ın, 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıktıktan sonra Yunanistan, Rusya, İtalya ve Kenya arasında sahte pasaportla mekik dokuduğu dönemde hep yanında olan örgütün kara kutusu Ayfer Kaya'yı'nın ne yaptığı ortaya çıktı...
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, İtalya'nın Modena kentinde döner restoranları işleten 'eski sevgilisi' Rozerin kod adlı Ayfer Kaya'nın, örgüt adına İtalya'dan Almanya'ya, Yunanistan'dan Avusturya'ya Avrupa'daki döner eti piyasasını kontrol ettiği ortaya çıktı. Edindiğimiz bilgilere göre Kaya, kilosu 7.5 Euro'dan satılan kaliteli döner etinin yalnızca PKK'ya yakın restoranlara verilmesini sağlıyor ve toptan et satışını kontrol ediyor. Böylelikle örgütle bağlantısı olmayan, kazancını örgütle paylaşmayan Türk dönercilerin engelleme, tehdit ve yıldırma yöntemiyle piyasadan silinmesini sağlıyor. PKK'nın kurduğu sistem sayesinde PKK yandaşı işletme sahipleri günlük ortalama 100 kilogram et satarken, diğer dönerciler 20 kilo eti zor bela satabiliyor. PKK'lı olmayan dönerciler ise 4-5 Euro'luk ucuz, lezzetsiz etlerle iş yapmaya çalışıyor. Kaya'nın kendisinden et isteyen Türk dönercilere, "Stoklarımız sınırlı. Kendi restoranlarımıza yetiyoruz" dediği belirtiliyor. PKK'nın Avrupa'da döner eti piyasasını elinde bulundurması, ABD'nin Ortadoğu petrollerini kontrol etmesine benzetiliyor. Kaya'nın, 2 Şubat 2008'de yakalandığı ve daha sonra serbest bırakıldığı Almanya'ya da toptan döner eti alımıyla ilgili görüşmeler yapmak üzere gittiği öğrenildi. PKK'ya yakın restoranların Almanya gibi Avrupa ülkelerinden et satın aldığı, Türkiye'den de büyükbaş hayvan eti getirttiği kaydedildi.
CEZA KESTİRTİYOR
Kaya'nın, Modena'da valilik ve belediye yetkilileriyle olan ilişkisini kullanarak Türk restoranlarının daha sıkı vergi ve gıda denetimine tabi tutulmasını sağladığı da öne sürülüyor. 230 bin Euro ceza kesilen bir Türk işadamının iflas ettiği belirtiliyor. PKK'nın iyi iş yapan restoranları da ele geçirmeye çalıştığı da kaydediliyor.
ÖCALAN: AYFER İLE ARAMIZDA İLİŞKİ YOK
Öcalan, Jandarma tarafından alınan 16-21 Şubat 1999 tarihli ifadesinde Kayahakkında şunları söyledi: "Benim pasaportum Avrupa'dan geldi. Yunanistan'da bulunan temsilcimiz Kaya'ya 'Gerekli hazırlıkları yap, Yunanistan'a geleceğim' dedim ve yanıma çağırdım. Rozerin Yunanca'yı öğrendiği için kılavuzluk yaptı. Rozerin Yunanistan'da, Kâni Avrupa'da uğraşıyordu. Kaya ile aramızda bir ilişki yoktu. Serbest kaldıktan sonra Yunanistan'a gitti."
KESİRE'DEN EŞİNE MEKTUP
Öcalan'ın resmi nikâhlı karısı Kesire Öcalan'ın, PKK liderine yıllar önce yazdığı mektubu SABAH ele geçirdi. Öcalan'ın Kürt davasını sömürmek ve halkını aşağılamakla suçlandığı mektupta şu ifadeler yer alıyor: "Hareketimizi sürekli dünya sosyalizm ve ilerici güçlerinden, özellikle de fiili ilişki anlamında uzak tutma yanında, var olan sınırlı bazı ilişkileri bilinçlice sabote ettikten sonra, dolaylı ve direkt Türk-Amerikan işbirlikçiliğine davetiyeler çıkardınız ve buna kapıları sonuna kadar açtınız. Sizin 1986'da parti çizgisini bir çırpıda kenara atarak, 'kongre çizgisi' diye lanse ettiğiniz girişiminiz ise, bu engellemelerin en sonuncusu, en tehlikelisi ve elbette ki en hainidir. Tüm bunları yaparken, sömürgeciliğin Kürdistan halkını zorla içinde tuttuğu geri toplumsal yapıyı, onun üzerinde yarattığı tahribatları kendinize basamak ettiniz; bağrında yol açtığı kaosu örgüte taşıdınız."