Karahan: Bilgi, uzun süreli hafıza içine atılması durumunda unutulmuyor

Karahan: Bilgi, uzun süreli hafıza içine atılması durumunda unutulmuyor
Türkiye Hafıza Şampiyonası 3.'sü Yunus Emre Karahan, hafızanın duyusal hafıza, kısa süreli hafıza ve uzun süreli hafıza olarak üçe ayrıldığını, bilginin uzun süreli hafıza içine atılması durumunda unutulmadığını ifade etti. Karahan, "Neden unutuyoruz, çünkü bir insan otuz yaşına gelene dek birçok bilgi öğreniyor. Çok bilgi birikse de hatırlamak istediğinde düzenli olmadığından hatırlayamıyor." dedi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencilerinin girişimiyle 'Beyni Etkin Kullanma ve Hafıza Teknikleri' konulu eğitim semineri düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi Sinema Salonu'ndaki seminer, eğitimde içerik yönünün yanında, yönteme yönelik farklı bir bakış olarak değerlendirildi.

Konuşmacı Yunus Emre Karahan, hafızayı duyusal hafıza, kısa süreli hafıza ve uzun süreli hafıza olarak üçe ayırdı. Bilginin, uzun süreli hafıza içine atılması durumunda unutulmadığını ifade eden Karahan, "Neden unutuyoruz, çünkü bir insan otuz yaşına gelene dek birçok bilgi öğreniyor. Sonra okula başlıyor, orada da birçok bilgi öğreniyor. Otuz sene içinde öğrendiği bilgileri düzgün şekilde yerleştirmiyor. Sonucunda otuz senede çok bilgi birikse de hatırlamak istediğinde düzenli olmadığında hatırlayamıyor." diye ifade etti. Hatırlamanın 'Saçmalamaya' bağlı olduğunu söyleyen Karahan, "Ne kadar saçmalarsak o kadar kolay hatırlarız. Herkes muhakkak bir hayal kurar. Ama önemli olan bu hayalin sistemli ve düzgün şekilde kurulması. Bu hayaller söze dökülebilir olmalı, düzenli ve birbiriyle ilişkili olmalı ve soyut şeyleri somut hale çevirmemiz gerekir." diye konuştu.

"YARATICILIK YAŞLA BİRLİKTE GERİLER"

İnsan beyninin sağ ve sol bölümlerinin ikisinin birden ne kadar birlikte kullanılırsa o kadar iyi sonuç elde edildiğini belirten Karahan, şu görüşlere yer verdi: "Sol tarafa bakıyoruz, sayılar, kelimeler, listeleme, sayısal zekayla ilgili. Sağ taraf renk, cisim, hayal kurma ile ilgili. Bizim eğitim sistemimiz sol beyne endeksli. Çünkü çalışkan çocuk sayısala gider. Bu da sol beyinle ilgilidir. Yeni doğan bebeklerde sağ beyin tarafından gösterilen yaratıcılık oranı yüzde 95'tir. Buradan sonra sınırlar, kalıplar başlıyor. Çocuk okula geldiğinde yüzde 85'e düşüyor. Çocuk mor kalemle ağaç çizmeye çalıştığı zaman öğretmen onu ağacın gövdesini kahverengi çizmeye zorluyor. Ondan sonra sağ taraftaki yaratıcılıkla ilgili kesim köreliyor, sol taraf gelişiyor. Lise çağına geldiğinde bu oran yüzde 65'e geriliyor. Üniversitede bu durumdayken yaratıcılık kullanım oranı yüzde 41'e geriliyor. Yetişkinlik düzeyinde, toplumda ise bu oran yüzde 7'ye düşüyor."

Bu yedi kişinin üst düzeyde bir yere gelmesinin büyük olasılık ideal olanın sağ beyin ve sol beyin fonksiyonlarının dengeli kullanılması olduğunu vurgulayan Karahan, son bölümde ise Kolay Hatırlamayı Sağlama yöntemlerine ilişkin örnekler verdi. CİHAN
29 Nisan 2015 14:07
DİĞER HABERLER