Kaybolan uçakta 'kara delik' şüphesi

Kaybolan uçakta 'kara delik' şüphesi
Atlas Okyanusu üzerinde irtibat kesilen 228 yolculu A-330 tipi uçağa dair son bulgular, okyanus üzerinde rastlanan küçük metal parçaları.
Aynı güzergâhı kullanan bir pilotun havada gördüğü turuncu noktalar ise enkazla ilgili umutları zayıflattı. Atlantik üzerinde kaybolan Air France uçağını arama çalışmaları sürüyor. Brezilya Hava Kuvvetleri, uçağa ait olduğu sanılan bazı enkaz parçalarını bulduğunu duyurdu. 12'si mürettebat 228 kişiden ümidin kesildiği faciaya dair ilginç senaryolar konuşuluyor. Havacılıkuzmanları, uçağın 'kara delik' olarak bilinen ve 2 yarımkürenin hava dalgalarının çarpıştığı sabıkalı nokta üzerinde duruyor. Pazar gecesi Brezilya'nın başkenti Rio de Janeiro'dan Paris'e giderken Atlas Okyanusu üzerinde kaybolan Air France uçağı esrarını koruyor. Okyanusta belirlenen bir alanda yoğunlaştırılan arama çalışmalarından dün ilk sonuç alındı. Brezilya ordusu, uçakla irtibatın kesildiği Fernando de Noronho adalarının 650 km kuzeydoğusunda; denizin yüzeyinde metal parçaları, uçak koltuğu, cankurtaran ceketi ve yakıt kalıntısı tespit ettiklerini açıkladı. Bu parçaların kaybolan Airbus 330 uçağına ait olduğu tahmin edilse de bu, henüz teyit edilmedi. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Fransız Genelkurmay Başkanı Christophe Prazuck, kalıntıların 'ciddi bir iz' olarak göründüğünü bildirdi. Öte yandan, düşme nedenine ilişkin çeşitli tezler öne sürülen uçağın, Atlas Okyanusu'nda denizcilerin ve pilotların 'kara delik' olarak adlandırdığı, tropik akımların kesiştiği noktada okyanusa çakılmış olabileceği ileri sürülüyor. Air France'ın uçağının, 1936 yılında Fransızların efsanevi pilotu Jean Mermoz'un 'La Croix-du-Sud' isimli uçağının kaybolduğu aynı bölgede yok olduğuna dikkat çeken Le Monde gazetesi, 'kara delik' şüphesini gündeme taşıdı. İnter-tropikal akımların buluşma noktası olan, iki yarımkürenin hava dalgalarının kesiştiği bölgede oluşan şiddetli fırtınalarda rüzgarın hızı 200 km'ye kadar çıkabiliyor. Paris'teki Uzay ve Havacılık Müzesi müdürü eski pilot Gérard Paul Alain Feldzer, uçağın bu bölgede güçlü bir karabuluta yakalanması halinde her şeyin mümkün olduğunu belirtti. Denizciler ve kaptanlar için dünyanın en tehlikeli alanı olduğu dile getirilen bu bölgede uçaklar, tehlike riskini azaltmak için normal rakımlarından daha da yükseğe çıkıyor. YILDIRIM ÇARPMASI, UÇAĞI DÜŞÜRMEZ Air France, önceki gün yaptığı açıklamada, uçak şiddetli türbülans ve fırtınalı bir bölgeden geçerken yıldırım isabet etmiş olabileceği üzerinde durmuştu. Fakat Latin Amerika'dan Avrupa'ya giden çok sayıda uçağın aynı saatlerde aynı güzergahı kullandığına dikkat çeken Fransız havacılık uzmanları ve pilotlar, hava şartları ve yıldırım açıklamasının tek başına inandırıcı olmadığını dile getiriyor. Fransız Ulusal Havacılık Araştırma Ofisi, internet sitesinde yaptığı açıklamada yıldırımın pilotlar için anormal bir durum olmadığını bildirerek, 'yolcu uçaklarını ortalama bin saatlik uçuşta bir yıldırım çarptığını' açıkladı. Rio'dan kalkışından üç buçuk saat sonra pazartesi günü TSİ 16.30 civarında radar teması kesilen uçak, bir süre sonra bir dizi otomatik radyo mesajı göndermesine rağmen otomatik ışık sisteminin çalışmamıştı.
03 Haziran 2009 07:42
DİĞER HABERLER