Samanyoluhaber yazarı ilahiyatçı Dr. Ali Demirel okuyuculardan gelen soruları cevaplıyor
DR. ALİ DEMİREL- SAMANYOLUHABER.COM
Kayınvalide veya kayınpedere “anne-baba” demekte mahzur var mı?
Soru: “Eşimle evlendiğimizden beri tartıştığımız bir konu var. Benim anne ve babam için “anne-baba” ifadelerini kullanmaktan ısrarla uzak duruyor. Benim bir tane anne ve babam var diyor. Açıkçası bizimkiler de “Bizim damat bizi anne ve baba olarak görmüyor” diye üzülüyorlar. Ne dersiniz hocam?” A.N.Y.
Yakın akrabalara hitap şekli daha çok bizim gelenek ve göreneklerimizde bulunuyor. Başta Araplar olmak üzere diğer İslâm milletlerinde bu mesele bizdeki kadar yaygın değildir.
Bilindiği gibi Hz. Ebû Bekir’in kızı Hz. işe ve Hz. Ömer’in kızı Hz. Hafsa Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) hanımları idiler. Böylece Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer Peygamberimizin kayınpederleri oluyordu.
Bunun yanında Hz. Ali Hz. Fâtıma ile Hz. Osman da önce Hz. Rukiyye, onun vefatı üzerine daha sonra Hz. Ümmü Gülsüm ile evlenmekle Peygamberimizin damadı idiler. Hal böyle iken ne Efendimiz’in Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer’e; ne de Hz. Ali ile Hz. Osman’ın Peygamberimize “baba” dedikleri bilinmemektedir. Diğer bütün sahabiler gibi bu zâtlar da Peygamberimize, “Yâ Resûlallah!” şeklinde hitap ediyorlardı.
Buna göre hadis ve sünnette kayınvalideye “anne,” kayınpedere de “baba” denmeyeceğine dair bir işaret çıkarılabilir. Fakat kelimenin kendisinden de anlaşılacağı gibi, “kayınpeder”in aslı “kaimi peder”; “kayınvalide” de “kaimi valide”dir ki, “baba ve anne yerine geçen, baba ve anne mevkiinde bulunan” demektir. Yani hiçbir şekilde gerçek baba değildir, olamaz da...
Meselenin bir de fıkhî yönü vardır. Şöyle ki, herhangi bir sebeple karı-koca boşanacak olsalar, daha sonra hiçbir şekilde erkek kayınvalidesi ile gelin de kayınpederi ile evlenemez. Bu şahıslar gerçek anne-baba ve evlât gibi birbirlerine ebediyen haramdır. Bu durumda da anne-baba konumundadırlar.
Bu arada şu hususu da belirtmeden geçmeyelim: Kayınvalide ve kayınpedere “anne-baba” demekle onlar gerçek anne-baba olacak değillerdir. Bu sadece bir hürmet ve bir saygı ifadesidir. Nitekim bir akrabalık söz konusu olmadığı halde yaşça bizden büyük insanlara “ağabey, abi, amca, dayı; abla, teyze, hala” dememiz gibi.
Diğer taraftan karı-kocanın birbirlerine nazik ve yumuşak davranmaları, birbirlerinin yakınlarını onların hoşuna gidecek hitaplarla çağırmaları ve saygılı hareket etmeleri karşılıklı haklardan sayılmaktadır. Bunun yanında bazı bölgelerimizde kayınvalide ve kayınpederler kendilerine “anne-baba” denmediği zaman rahatsızlık duyuyorlar, hatta bunu bir “mesele” haline getiriyorlar.
Bütün bu açıklamalar ışığında kayınvalide ve kayınpedere “anne-baba” denmesinde bir sakıncadan söz edilemez.