Kayışoğlu: Yetki ve görev gasbı görmek isteyenler üstlerine baksınlar

Kayışoğlu: Yetki ve görev gasbı görmek isteyenler üstlerine baksınlar
CHP Bursa Milletvekili Avukat Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin kararına AK Parti'den yükselen itiraz seslerine tepki gösterdi. Kayışoğlu, "Sanırsınız ki Anayasa Mahkemesi beraat kararı vermiştir. Yetki ve görev gaspı görmek isteyenler üstlerine baksınlar." dedi.

Altaca Kayışoğlu, Anaya Mahkemesi'nin verdiği kararın basın üstünde oluşan baskıyı az da olsa kırdığını, bu çerçevede Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesinin nefes alma noktasında önemli olduğunu vurguladı. Kararın açıklanmasının ardından AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın, "Bu yargının işidir. Yargı kendi içindeki sürecinde usulü gözden geçirip bu kararı vermiştir. Ben tekrar hayırlı olmasını ümit ediyorum" dediğini, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kararı tanımıyorum" demesinin ardından bu kez tam zıttı bir değerlendirme yaparak, "Anayasa Mahkemesi'nin kararı sınırı aşan, yetki gaspı yapan bir karardır" sözleri; Beştepe'nin sadece yargıya değil aynı zamanda milli iradeye de uyguladığı baskıyı gözler önüne serdiğini ifade etti.

CHP'li vekil, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül'ün başvurusu ile vermiş olduğu kararın Cumhurbaşkanı'nın çalkantı oluşturulması talebiyle gündemdeki yerini aldığını, bu çerçevede Meclis'te AK Parti sıralarından peşi sıra sataşmalar, açıklamalar geldiğini, bu kervana Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın da Twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda katılmasının şaşırtıcı olmadığını kaydetti.

Altaca Kayışoğlu, AYM'nin kararına ilişkin şu noktalara dikkat çekti: "Anayasa Mahkemesi'nin kararını yorumlayanlar içine düştükleri komik durumlara aldırmadan algı yönetmeye çalışmaktadırlar. Örneğin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Twitter'dan yaptığı açıklamalarla timsahları kıskandıracak kadar hukukçuların ağzını açıkta bıraktırmıştır. Bozdağ, özetle anayasanın ilgili maddelerine atıfta bulunarak olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerektiği, kanun yolunda gözetilmesi gereken inceleme yapılamayacağını, idari ve yargısal yolların tamamının tüketilmiş olması gerektiğini, iptal kararlarının gerekçesiz yazılamayacağını, yargılama sürdüğü için kabul edilmezlik kararı verilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin yerine geçilemeyeceğini, yetki ve görev gasbı yapıldığını, Anayasa'ya aykırı davranıldığını yazmıştır. Bu açıklamalardan sonra bizde bakanın diploması konusunda şüpheler uyanmıştır. Yine AKP'li vekillerden Ahmet Gündoğdu, bakan böyle diyorsa doğrudur herhalde deyip Twitter hesabından 'AYM, iç hukuk yolları tüketilmeden karar vermiştir' demektedir."

Tutuklamaya itiraz etmenin ardından başvurulacak tek mercinin Anayasa Mahkemesi olduğunu hatırlatan Kayışoğlu, şöyle tamamladı: "Kanun yolunda gözetilmesi gereken inceleme yapılamayacağı itirazı da yersizdir. Anayasa mahkemesi, kararında bir temyiz mercii gibi inceleme yapmamıştır. Daha doğrusu gerekçeli karar açıklanmadığı için bu konuda niyet okumamıza imkan yoktur. Başvurucuların haklarının anayasamıza göre ihlal edilip edilmediği değerlendirilmiştir. İptal kararlarının gerekçesiz yazılamayacağı açıklaması ise çelişkiyi kendi içinde barındırmaktadır. Anayasa Mahkemesi'nin kararı bir iptal kararı değildir. Bireysel başvuru hakkında verilmiş bir ihlal kararıdır. Verilen ihlal kararlarının en kısa sürede uygulanması ve ihlalin önlenmesi evrensel insan hakları ilkeleri ve uluslararası mahkeme kararlarının gereğidir. Yargılamanın sonucunun beklenmesi gerektiğine dair açıklamanın da hiçbir dayanağı yoktur. Örneğin yargılama on yıl sürecek olsa özgürlük hakları ihlal edilenler on yıl bekleyecekler midir? Soruşturma aşaması işlemlerinden olan yakalama kararı, gözaltına alma kararı, tutuklama kararı itirazlardan sonra tüketilecek bir olağan kanun yolu olmadığı için yargılamanın sonucunun beklenmesine gerek yoktur. Aksi halde AİHM'nin birçok kararında da belirttiği gibi süre şartı gerçekleşmemiş olacaktır. İlk derece mahkemesinin yerine geçildiği ve yetki ve görev gasbı gerçekleştiği belirtilmiştir. Sanırsınız ki anayasa mahkemesi beraat kararı vermiştir. Yetki ve görev gasbı görmek isteyenler üstlerine baksınlar. Anayasayı evrensel standartlarda uygulayanları, anayasaya aykırı davranmakla en son suçlayacak olanlar da herhalde anayasayı da anayasa mahkemesi kararlarını da tanımayanlardır. Diğer vekil Gündoğdu ise AYM ile AİHM'nin başvuru koşullarını karıştırmıştır. AYM'ne yabancı mahkeme muamelesi yapmaktadır. AYM'ne başvuru da bir iç hukuk yoludur. Dündar ve Erdem iç hukuk yollarına başvurmuşlardır. Eğer AYM aksi bir karar vermiş olsa idi iç hukuk yolu tükenmiş olacak ve AİHM'ne başvuru yapılabilecekti."Cihan CİHAN
02 Mart 2016 15:59
DİĞER HABERLER