Solidarity with Others’in sosyal medya hesabından yapılan duyuru şöyle:
Rapor, özellikle muhalefet partilerinden seçilmiş belediye başkanlarının nasıl görevden alınıp yerlerine hükümet tarafından atanan kayyımların getirildiğini ve yerel demokrasinin nasıl etkili bir şekilde susturulduğunu açıklamaktadır.*
2016 yılında başlayan olağanüstü hal döneminde 160 belediyeye bu uygulama kapsamında kayyım atanmıştır. Kayyımlar hükümetin seçmen iradesini devre dışı bırakmasına olanak tanıyarak demokratik yönetişimi ve yerel özerkliği zedelemiştir.
Rapor, ayrıca, hükümetin, Hizmet hareketiyle bağlantılı olduğunu söylediği kişilere ait 1.371’den fazla şirkete el koymasını incelemektedir. Terörle mücadele tedbirleri kapsamında bu devirleri haklı göstermek için kullanılan kanıtlar daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından Yalçınkaya Kararı’nda geçersiz ve yetersiz bulunmuştu.
Kayyımlığın ekonomik etkisi ise çok daha yıkıcı olmuştur. Kayyım yönetiminde el konulan şirketlerin toplam değeri 2016’da 13 milyar dolardan 2023’te 5 milyar dolara düşerek %62 gibi büyük oranda bir kayba uğramıştır. Bu durum şirketleri ve çalışanlarını olduğu kadar destekledikleri ekonomik sektörleri de yıkıma uğratmıştır.