Koza- İpek Holding’e 26 Ekim 2015 tarihinde kayyım atanmasından sonra Türkiye’de küçük- büyük bir çok şirkete 2 bine yakın kayyım hukuksuz olarak atandı.
Video: Arşiv
Esas amacı işletmenin sürekliliğini korumak olan kayyımlar yeni süreçte tam aksine şirketleri batırmaya başladı. İktidar kayyımların yetki alanını genişletmeye çalışıyor. Fakat TBMM’nin gündemindeki düzenlemeye tepkiler sürüyor.
Devlet istediği şirketi batırır!
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Direktörü Güven Sak yazdığı son yazıda devletin ticari hayata istediği şekilde müdahalesine yol açacak düzenlemenin hem yerli hem de yabancı yatırımcı açısından caydırıcı olacağını ifade etti. Sak; “Şimdiye kadar kayyım olarak bilinen şirket yöneticiliri aldığı kararlardan kişisel olarak sorumluydu. TBMM’deki düzenlemenin en kötü yönü kayyımın sorumluluğunun ortadan kaldırılması. ‘Atanan kayyımların iş ve işlemleri için açılacak tazminat davaları Devlet aleyhine açılır.’ diyerek sorumluluğunu kaldırmak devlet isterse tazminat öder, istediği şirketi batırır.” demek anlamına geldiğini söyledi.
Yabancı yatırımcı için uygun iktisadi ortamın sağlanması gerektiğine dikkat çeken Sak, “Ülkede mülkiyet hakkının oturmuş, fikri mülkiyet ile ilgili düzenlemelerin yapılmış, serbest ticaret ortamının sağlanmış, sınırlar mal ve insan giriş çıkışına açılmış olmalı. İşte Türkiye’nin ileri teknoloji ihracatını artırmasının tek yolu olan teknoloji transferleri, ancak bu koşullat sağlandıktan sonra gelecek yüksek nitelikli yabancı yatırımlarla birlikte gerçekleşebilir.” dedi.
Daha önce Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) düzenlemenin mülkiyet hakkını zedeleyeceğini ve hukuksuzlukların önünü açacağını ifade etmişti. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) de düzenlemenin yerli ve yabancı yatırımcıyı ürküteceğini söylemişti.