Kanadalı "Alamos Gold" isimli maden şirketinin Kaz Dağları'nda 200 bin ağacı katlettiği ortaya çıkmıştı. Katliamın durdurulması için bugün de binlerce kişi "Kaz Dağları'nda katliama hayır" sloganları eşliğinde şantiye sahasına kadar yürüdü.
Kaz Dağları’nda madenciliğe ve orman katliamına karşı nöbet eylemi devam ediyor. Nöbeti sürdüren çevreciler "Hayat için Barış" çağrısıyla festival düzenliyor.
Akşam saatlerinde yapılan festival öncesinde İstanbul'dan desteğe gelenlerle birlikte maden sahasına yürüyüş düzenlendi.
Yürüyüş boyunca "Hayvana, doğaya, yeryüzüne özgürlük" sloganı atıldı.
BU TAHRİBAT BÖLGENİN SONU DEMEK!
Kaz Dağları'nda ağaç katliamına karşı başlatılan nöbet devam ediyor.
Su ve Vicdan Nöbeti Sözcüsü Pınar Bilir, hukuki süreci ve şirketin Kaz Dağları ile ilgili planlarını anlattı. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve gazeteci Uğur Dündar da direniş alanına gitti.
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Burası Kaz Dağları ekosisteminin bir parçası. Burada birçok yer üstü ve yer altı su kaynakları mevcut. Bu tahribat bölgenin sonu demek.” ifadelerini kullandı.
“BURASI BİR CİNAYET MAHALLİ!”
Şantiyenin giriş kapısında açıklamalarda bulunan Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, 37 gündür Balaban mevkiinde nöbette bulunan yurttaşları selamladı.
Günay, “Burası şu an bir cinayet mahalli olmuş durumdadır.” ifadelerini kullandı.
Bugünkü yürüyüşte "Kaz Dağları'nın üstü altından değerlidir" yazılı pankartlar taşındı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Alamos Gold tarafından kesilen 200 bin ağaçta büyük sorumluluğu bulunduğuna vurgu yapan Günay, “Kapitalizme yakıştırılan en iyi tanımlardan birisi vahşi olmasındandır, bu vahşilik aynı zamanda katilliğini ifade eder.” dedi.