Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili haritaların sümen altı edilmesi konusunda çelişkili açıklamalar dikkat çekiyor.
Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Lapanta, Malatya özel yetkili savcısına verdiği ifadesinde kağıt üzerinde arama yapıldığı yönündeki iddiaları yalanlıyor. Yarbay Hamza Tiryaki ise Meclis araştırma komisyonuna Ali Lapanta'nın tersi yönünde bilgi verdi. Kamuoyu, çelişkilerin ortadan kalkmasını, kimin doğru söylediğinin ortaya çıkmasını istiyor.
YARBAY TİRYAKİ, BÖLGE KOMUTANI LAPANTA'YA ENKAZIN OLDUĞU YERİ SAAT 22.30'DA SÖYLEMİŞ
Meclis araştırma komisyonuna 1 Ekim 2010 tarihinde Muhsin Yazıcıoğlu kazasıyla ilgili bilgi veren Hamza Tiryaki, helikopterin düştüğü akşam 22.30'da kendisine gelen haritadaki bilgileri komutanları Ali Lapanta ve Mazlum Koçoğlu ile paylaştığını belirtiyor. Tiryaki'nin ifadesi şöyle: “22.30 civarında gelen bilgiyi orada bulunan Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Lapanta ve Kurmay Başkanı Albay Mazlum Koçoğlu ile paylaştım. Saat 22.00 civarı onlar hareket merkezine gelince artık hareket merkezinde görevli değildim. Orada en yüksek rütbeli subay olarak bulunuyordum. Daha yüksek rütbeli subay gelince de o andan itibaren orada görevim sona erdi. Bilgileri kendilerine ilettim. Krokileri gösterdim. Harita üzerinden değerlendirme yaptık ve ertesi gün için yaptıkları bir görevlendirmeden sonra o bölgeden ayrıldım.”
‘SABAH ERKENDEN KURUCAOVA BÖLGESİNE GİT, ARAMAYI SEN YÖNET'
Yarbay Tiryaki, ifadesinde, Genelkurmay Başkanlığı'ndan aynı saatlerde enkazın Kurucuova Bölgesi'nde olabileceği bilgisinin gelmesi üzerine ikinci gün arama-kurtarma ekiplerinin bu yöne doğru kaydırıldığını belirtiyor: “Değerlendirmeyi yaparken veya yapmadan bir müddet önce Genelkurmay Başkanlığı'ndan kaza mahallinin Kurucuova bölgesinde de olabileceği, oraya da bakmaları gerektiği bilgisi geldi. Bunun üzerine bölge komutanı, ‘Olay anlaşıldı, helikopterin düştüğü yeri kabaca burası olarak tahmin ediyoruz. Bundan sonraki aramaları buna göre yapacağız, yalnız şimdi Kurucuava'da da arama var, şimdi bu bölgede, Kızılöz tarafında alay komutanı, asayiş şube müdürü, vali herkes var. Yarın sabah erkenden sen, senin emrine vereceğimiz birliklerle Kurucaova bölgesine git ve aramayı sen yönet, orayı teferruatlı ara. Hemen ayrıl istirahat et.' diye sözlü emir verdi. Görgü tanıklarından edindiğimiz bilgileri de değerlendirdik. Sisne köyünü geçtikten sonra vadi ikiye ayrılıyor. Bir Kızılöz tarafına bir de sol tarafa devam ediyor. Orada hakim arazi Keş Dağı bölgesidir. Zaten kabartma harita üzerinden de helikopterin gidiş istikameti olarak düşmüş olabileceği yer ve muhtemelen telefonların çekmiş olduğu yeri kabartma harita üzerinden tespit ettik. Evet bu bölgede düşmüştür!..' dedik."
KİMİN SÖYLEDİĞİ DOĞRU?
Dönemin bölge komutanı Tuğgeneral Ali Lapanta, Malatya Özel Yetkili Savcı'ya “Bölge aranmadığı halde aranmış gibi kayıt tutulması şeklinde kesinlikle benim emir ve talimatım yoktur." diyor. Yarbay Hamza Tiryaki'nin ise Meclis araştırma komisyonuna konuyla ilgili şu ifadeyi verdiği ortaya çıkmıştı: “İkinci gün bu bölgelerde arama yapıldı; ama cerideye işlenirken yani birlik komutanı –örnek veriyorum- oraya aramaya gönderdiğimiz birlik komutanı dolaştığı yeri, koordinatını nokta nokta ölçüp bildirmiyor ki, kabaca bir bölgedir, orada kroki, belki ne bileyim 300 metre bu taraftan geçilmiştir belki; ama o bölge arandı!.. Yani illa bize alaydan gönderilen krokilere, yazılara itibar etmek yerine o aramaya bizzat katılan rütbeli personelin, sivil vatandaş herkes orada. Yani fiili olarak arama yapıldı ama kâğıt üzerinde.”
Meclis araştırma komisyonu, 156 telefon kayıtlarının dökümünden yaptığı tespitlerde Hamza Tiryaki'nin verdiği saatte de bir çelişki tespit etti. Tiryaki, saat 24.00'te uyumak için karargahtan ayrıldığını beyan etmişti. Komisyon, Tiryaki'nin verdiği bu bilginin tersi yönünde bulgular elde etti. Bu bulgular komisyon raporlarına şu şekilde yansıdı: "26.03.2009 günü saat 02.17'de Vali Yardımcısı Servet Güngör ile saat 05.09'da Vali Yardımcısı Mustafa Anteplioğlu ile saat 07.04'te yine Vali Yardımcısı Servet Güngör ile saat 07.06'ta Şaban isimli astsubay ile 07.28'de il jandarma komutanı ile telefon görüşmesi yapıyor ve bu görüşmelerin hepsini karargahta gerçekleştiriyor."
Helikopterin düştüğü gün, saat 22.00'de Jandarma Genel Komutanlığı'nda görevli J. Astsubay Başçavuş Süleyman Akdoğu, Turkcell hattının koordinatlarıyla Avea hattının koordinatlarını çakıştırarak oluşturduğu haritada 30 kilometrelik sinyal çapını 4 kilometrelik bir alana indirmişti. Aynı saatlerde Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı Hereket Merkezi'ne Genelkurmay'ın da bildirdiği koordinat bilgileri ulaşmıştı. Fakat Genelkurmay'ın haritası ile Süleyman Akdoğu'nun oluşturduğu haritalarda 20 kilometre fark olduğu ortaya çıkmıştı.